Bir kitle var “ne kitlersen kitle”
Evet değerli dostlar...
Bu içimizdeki muhalifleri ne yapacağız? Kendi ülkesine muhalif olanlardan söz ediyorum. Eskiden bu ülkede gerçekten siyasette bir sosyal demokrat parti olarak CHP ana muhalefet partisiydi. Allah rahmet eylesin, Deniz Baykal’ı gerçek sosyal demokratlar, hatta biz karşı görüşte olanlar adeta mumla arıyoruz.
Türkiye’nin siyaseten en berbat zamanlarında bile CHP’nin farklı bir elle tutulur yönü vardı. Şimdiyse bakıyorsunuz resmen bir grup tarafından işgal edilmiş bir CHP var.
Ve gerçek manada sosyal demokrat olanlar da buna isyan ediyor.
Olay öyle bir yere geldi ki siyaset adı altında kendi ülkesinde, kendi ülkesinin istikrarına karşı muhalefet eden bir parti oldu CHP.
Kemal Kılıçdaroğlu zamanında da bu böyleydi ama Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli kurultay sonrasında Özgür Özel’in genel başkanı olmasıyla, birden hızlıca bu çözülme ve bozulma başladı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu kadar siyasi parti geldi geçti ama şu dönemde olduğu gibi halkın menfaatine olan şeyleri sürekli engellemeye çalışan ve sürekli kötüleyen hatta neredeyse adeta “Bir savaş çıksa da bize savaş açanlarla birlikte, iktidarı devirmeye kalksak.” kıvamına geldiler.
Özgür Özel, geçen hafta yapmış olduğu bir konuşmada “100 yıl önce bu düzeni biz yıktık bugün yine biz yıkacağız.” diyor.
Sizce bu ne anlama geliyor?
Bir AK Partili şöyle bir cümle kullansaydı: "Yüzyıl önce bu ülkeyi CHP zihniyeti yıkamıştır, 100 yıl sonra aynı şekilde yıkmasına müsaade etmeyeceğiz!"
Şimdi iki cümle arasında içerik olarak bir anlam farkı yok. Özgür Özel’in söylediğinin farklı bir versiyonu fakat kıyamet koparırlardı!
Şimdi Özgür Özel’in söylediğinden şunu mu anlıyoruz: "Yüzyıl önce Osmanlı'yı biz yıktık. Yani o düzen Osmanlı'ydı ve onlar yıktılar. Şimdi yüzyıl sonra bu düzeni de biz yıkacağız!"
Şimdi Atatürk’ü bu cümleyle hangi pozisyona koymuş oluyor acaba? Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, öyle değil mi? Bu cümleyle Atatürk’e ne demeye çalışıyorsun sen?
Başkası dese kıyamet koparırlar!
Sonra bir baktık, bayram değil seyran değil Atatürk’ün fotoğrafları önce genel merkez basın odasından sonra CHP’nin parti okulu salonundan kaldırılıyor.
O parti okulunun olduğu salon artık Ekrem İmamoğlu’nun seçim ofisi ve o yüzden Atatürk’ün fotoğrafı yokmuş.
Pardon ne alaka?
Sürekli Atatürk üzerinden siyaset yapıp ve Atatürk’ü önünüze paravan koyup, her türlü olumsuzluğa kılıf uydurmaya çalışan siz, olması gereken yerdeki o fotoğrafın olmamasını mı savunuyorsunuz?
Ekrem İmamoğlu’nun seçim ofisinde Atatürk’ün bir tane değil on tane fotoğrafı olması lazım!
Ama tabi Ekrem İmamoğlu’nun o cümlelerini hatırlayalım: “Ben ikinci Atatürk olacağım!"
Ne yapmaya çalışıyorlar acaba, varın siz düşünün.
Bunlarda oyun bitmez, bir gün öyle konuşurlar bir gün böyle konuşurlar.
Her gittikleri şehre göre bir hikaye uydururlar, bir sonraki şehirde o hikayenin tam tersini anlatırlar.
Her zaman diyorum ya; Nasılsa var bir kitle, ne kitlersen kitle!
Bir de başka bir kitle var onları kitlemene de gerek yok. Onlar doğruya değil yanlışa pervane olmuşlar, aşık olmuşlar. “Hadi bugün çok daha güzel bir yalan atsınlar, yeter ki iktidar gitsin.” kafasında olan da bir kitle var.
Hizmet, belediyecilik kısmını artık anlatmaktan yorulduk!
Ve bu sözünü ettiğimiz kitleler pislik içinde yaşasalar yine oy veriyorlar ama son bir yılda bu kitlenin bir refleksi değişti. Eskiden çok şikayet etmezlerdi. Oy verirlerdi. “Biz CHP’liyiz, CHP’ye oy atarız.” derlerdi.
Fakat şimdi CHP belediyeleri artık vatandaşını, halkı öyle bir sefalete doğru sürüklüyor ki isyan etmeye başladılar!
Ama ana fikir değişmedi: Şimdi isyan ediyorlar, eylem yapıyorlar, tencere tavayı kendilerine çalıyorlar ama mikrofon uzatıldığında “Kime oy verirsiniz?” dendiğinde ise yine “CHP” diyorlar.
Yani anlayacağınız bu zihniyetlerle uğraşıyoruz ve bu zihniyetlere laf anlatmaya çalışıyoruz.
Hayır hadi laftan anlamıyorlar ama yaşadıkları sefalet var, yaşadıkları hizmetsizlik var ve gün geçtikçe seviye düşüyor ama yine akıllanmıyorlar.
İşte CHP’yi şu anda işgal etmiş olan zihniyet bunu bildiği için bu kadar rahat konuşuyor ve hizmetsizliğin dibine vurmaya devam ediyor.
Anlayacağınız dostlar, Atatürk’ün kurduğu parti ile övünenlerin, Atatürk’ün kimliği üzerinden sürekli siyaset yapanların ne ülke menfaatine ne de kendi seçmenlerinin menfaatine attıkları olumlu hiçbir adım yok.
Bu kafalar değişir mi? Hiç zannetmiyorum!
"Hani akıllanır mı?" diyeceğim, hiç zannetmiyorum!
Temennimiz; Allah bunlara fırsat vermesin!
CHP, kendi içinde genel başkanlık yarışı ve ana muhalefet partisi olmanın avantajı savaşını verirken iyice kendinden koptu.
Daha eskilerde hiç değilse tutulacak bir tarafı vardı fakat şimdilerde neresinden tutarsanız dağılıyorlar.
Seçmeni bunu görebiliyor mu? Hiç zannetmiyorum!
Artık bekleyip göreceğiz.