Hatırlayanlar Kalsın…
Bazı coğrafyalar sınırlarla çizilemez. Filistin bunlardan biridir.
Bir haritadan ibaret değildir, bir hafıza alanıdır. Ve hatırladığımız sürece yaşar…
1948’den bu yana defalarca parçalanmış, bazen kabuk bağlamış ama hiç iyileşememiş bir yara…
Gazze ise bu yaranın en açık yeridir.
Dünyanın en yoğun nüfuslu yerlerinden biri, senelerdir ablukayla çevrili bir açık hava hapishanesi gibi.
Orada sadece toprak değil, gelecek hedef alınıyor.
Bu haftaki yazı, herhangi bir ideolojik tartışma değil, bir insanlık durumuna, bir hakikat sorununa odaklanıyor.
Ve önerdiğim iki yapım, yaşananlara dair slogan atmadan, taraf seçmeden, ama vicdanı devre dışı bırakmadan izlenmesi gereken hikâyeler anlatıyor.
Film Önerisi: Omar (2013 / Filistin)
Yönetmen: Hany Abu-Assad
IMDb: 7.5 | Oscar Adayı – En İyi Yabancı Film**
Bir duvar, iki taraf.
Ve o iki taraf arasında sevdiği kadına ulaşmaya çalışan bir genç adam: Omar.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da geçen bu film, bir aşk hikâyesi gibi başlar, ama kısa sürede ihanetin, şüphenin ve direnişin iç içe geçtiği bir psikolojik savaşa dönüşür.
Omar yakalanır. İşkence görür. Ve serbest kaldığında bir seçimle karşı karşıyadır: ihanet mi, inanç mı?
Film, sadece işgalin fiziksel değil, ruhsal yıkımını da gözler önüne seriyor.
Her bakışta, her sessizlikte, her duvar dibinde bir yalnızlık büyüyor.
Omar, Filistin’in sadece acısını değil, karakterini, gururunu, umutla çatışan korkusunu da anlatıyor.
Dizi Önerisi: Generation War (Unsere Mütter, unsere Väter / 2013 / Almanya)
IMDb: 8.4 | 3 Bölüm**
Bu bir Filistin dizisi değil.
Ama savaşın ne demek olduğunu, kahramanlık ile trajedi arasındaki farkı, insana kendi eliyle yıkım getirişini en çarpıcı şekilde anlatan dizilerden biri.
II. Dünya Savaşı sırasında Berlin’den cepheye giden 5 arkadaşın hikâyesi…
Hayalleri var, sevgileri var.
Ama savaş her şeyi çiğner: aşkı, dostluğu, insanlığı.
Generation War, Gazze’de yaşananların başka bir coğrafyada, başka bir dönemde nasıl yaşandığını anlamamıza yardımcı oluyor.
Çünkü savaş değişmez.
Adı değişir, aktörleri değişir, ama acı hep aynıdır.
Bu dizi, propaganda değil, yüzleşme sunuyor.
Ve şunu söylüyor: “Kimse savaştan sağ çıkmaz. Sadece hayatta kalanlar olur.”
Son Söz: Vicdanın Hafızası
Omar ve Generation War, birbirinden çok uzak iki hikâye.
Ama aynı gerçeği anlatıyor:
Savaş bir karardır. Barış da öyle.
Bugün Gazze’de olanlar bir haber başlığı değil, bir insanlık sınavıdır.
Seyirci kalmak, unutmaktır.
Hatırlamak, direnmenin ilk adımıdır…