Mevsim Değişir, İnsan Değişir mi?
Sabah serinliği artık fark edilir durumda. Güneş hâlâ parlıyor ama gölgeler biraz daha uzun.
Kum taneleri valizlere karıştı, mayolar yerini montlara bırakmak üzere.
Yaz bitti. Tam anlamıyla değil belki ama içimizdeki yeriyle. Ve işte tam bu dönemde, her mevsim geçişinde olduğu gibi insan kendi içinde de bir geçide girer.
Yaz, her zaman dışa dönük bir mevsimdir. Kalabalıklar, kahkahalar, yolculuklar, güneşle yıkanmış anılar…
Ama sonbahar başka bir şeydir: Biraz içe çekilmek, biraz daha düşünmek, biraz da dinginleşmektir.
Bu hafta iki yapım önerim, tam da bu geçişin ruhuna uygun.
Ne hüzünle boğuyor ne de aşırı neşeyle kandırıyor. Sadece yavaşlıyor. Ve hatırlatıyor:
Film Önerisi: About Time (2013)
IMDb: 7.8
Tür: Romantik / Dram / Fantastik
Yönetmen: Richard Curtis
Bir yaz akşamı gibi başlıyor film. Ama sonbahar gibi dokunuyor kalbine.
Zaman yolculuğu yapabilen bir adam, geçmişi değiştirmeyi değil, anı yaşamayı öğreniyor.
Ne kadar basit bir cümle değil mi? Ama izledikten sonra artık çay içtiğin an bile daha kıymetli geliyor insana.
About Time, özellikle yazdan çıkarken, hayatta her şeyin bir ritmi olduğunu hatırlatan bir film.
Yavaş, duygusal ama asla ajite etmeyen bir anlatı.
İçsel olarak toparlanmak, kabullenmek ve devam etmek isteyen herkesin kalbine dokunur.
İnsanın mevsimlerle olan ilişkisi aslında çok kişisel. Bazısı yazdan kopamaz, bazısı sonbaharı bir arınma gibi sever.
Ama ortak bir duygu vardır hep: geçişin duygusu.
Dizi Önerisi: Stateless (2020)
Platform: Netflix
IMDb: 7.5
Tür: Dram / Mini Dizi
Gerçek olaylardan esinlenen bu Avustralya yapımı mini dizide yolları bir göçmen kampında kesişen dört farklı karakterin hikâyesi anlatılıyor.
Bir yanda kimlik bunalımındaki bir kadın, bir yanda umutla kaçan bir mülteci, diğer yanda sistemin çarkları arasında ezilen görevliler…
Yazın gürültüsünden sonra gelen bu sessiz ama çarpıcı anlatı bize şunu hatırlatıyor:
Yabancı olmak bir yer meselesi değil, his meselesidir.
Son Söz: Yaz Gitti Ama Sen Kaldın
Yaz bitmiş olabilir.
Ama onunla gelen farkındalık, yeni yerler, yeni insanlar, yeni hisler hâlâ bizimle. Sonbahar, sadece ağaçların yapraklarını değil, insanın fazlalıklarını da döker.
Daha az konuşuruz, daha çok düşünürüz.
Ve bu düşünceler arasında kendimizi yeniden kurarız.
İşte o yüzden bu mevsimde izlenen filmler, okunan kitaplar, yürünen yollar daha çok iz bırakır…