Gaziosmanpaşa'da iki çocuğuyla birlikte katledilen İlknur İslam'ın annesi Neriman Tiftik: "Zanlıya baktım, ufak tefek bir şey… 'Kızım sen buna mı yenildin?' deyip üzerine saldırdım…" Geçen sezonun en önemli dosyalarından biri Gaziosmanpaşa cinayetiydi… 24 yaşındaki İlknur İslam evinde 27 yerinden bıçaklanmış, 1.5 yaşındaki kızı İnci ve 4 yaşındaki oğlu Batuhan boğazları kesilerek öldürülmüştü. İlknur'un annesi Neriman Tiftik, kızını ve iki torununu toprağa verdikten hemen sonra katılmıştı programıma… İlk günler kendinde bile değildi. Ağlıyor, bağırıyor, evlatlarının katiline sesleniyordu. Stüdyoda bizleri, ekran başında ise izleyicileri gözyaşına boğuyordu. Bu cinayet, İstanbul Emniyeti'nin titizlikle süren çalışması sonucu, 30 gün sonra aydınlandı. Katil zanlısı olarak İslam Ailesi'nin alt komşularının kardeşi Okan Ç. gözaltına alındı. Zanlı, eve hırsızlık amacıyla girdiğini, para istediği İlknur'u direndiği için, iki küçük çocuğu ise kendisini tanımalarından korktuğu için öldürdüğünü itiraf etti. Aradan geçen 7 ayın ardından Neriman Tiftik, bir kez daha konuk oldu stüdyomuza… Gözündeki yaş hala dinmemişti. Kızı ve iki torununun katiliyle ilk kez 16 Temmuz'da gerçekleşen mahkemede yüz yüze geldiğini söyledi. ANNEN GİBİ GÜÇLÜYDÜNAylardır beklediği mahkeme günü yaşadıklarını gözyaşları içinde şöyle anlattı: "Bir baktım katil oturuyor… Ufak tefek bir şey. 'Kızım sen buna mı yenildin? Sen annen gibi güçlüydün' diye bağırıp, üzerine saldırdım. İnsanın evlatlarının katiliyle karşılaşması çok kötü bir şey. O an onu parçalamak istedim. Tahsin tuttu beni… Allah'tan tek istediğim o katille yan yana gelmek…" Neriman, hararetle bunları anlatırken bir de mektuptan söz etti. 8 aydır cezaevinde yatan Okan Ç.'den bir mektup aldıklarını söyledi: "İş yerindeydim o gün… Tahsin aradı, 'Anne, katilden mektup geldi, birlikte açalım' dedi. Akşam bana geldi. Evde kızım, oğlum ve gelinim de vardı. 3-5 satır yazı altında da bir resim vardı. Mektupta 'Bak kardeşim, iyiden iyiye kızmaya başlıyorum, bunun sonu iyi değil. Mahkemeye çıkana kadar vaktin var ya 20'şerden 60 bini hemen vereceksin, ya da mahkeme günü bülbül gibi olurum. Çekmediğim eziyet kalmadı, yemediğim küfür kalmadı. Paranın üstüne yatma, her şeyi anlatırım. En az 200 sene yatacağım. 60 haricinde bana hapiste bakacaksın. Onu bunu bilmem, hadi bakalım…' yazıyordu. Bir de mektubum üzerine bıçağın kestiği kafayı temsil eden bir resim çizmişti. Sanki Tahsin onu bu cinayete azmettirmiş gibi yazmış. Damadıma iftira atıyor. Bir de üstüne para istiyor. Vicdansız... 3 can aldı yetmedi, bizim de peşimizi bırakmıyor… Mektubu Gayrettepe'ye götürdük. Sayın Mustafa Köse'ye gösterdik. 'Savcıya verin' dedi, biz de hemen götürdük, dosyaya girdi." Avukat Rahmi Özkan da "Bu mektupta hem şantaj, hem iftira, hem de tehdit vardır. Mektubun üzerinde 'GÖRÜLDÜ' ibaresi yer alıyor. Bu mektubu okuyan görevlinin bunu göndereceği yer savcılıktır. Bu mektup aileye ulaşmamalıydı…" diye konuştu.
TAHSİN'DEN HİÇ ŞÜPHELENMEDİMBu mektubun yayında okunmasının ardından bir izleyicimiz aradı ve Neriman Hanım'a "Hiç damadınızdan şüphelenmediniz mi?" diye sordu. Acılı anne, "Bir gün bile şüphelenmedim, o benim evlatlarımdan kalan tek hatıra, ondan şüphelenmemi gerektirecek hiçbir şey yapmadı" sözleriyle yanıtladı soruyu… Ve Neriman Tiftik bir kez daha seslendi kızı ve iki torununun katiline: "Beni izlediğini biliyorum, bir gün yanında olacağım. Cezaevinde çürüyeceksin. Gün yüzü göremeyeceksin… Ömrüm yettiğince davalara katılacağım..." TAKVİM
