Hamilelikte iyot eksikliğinin olumsuz etkilerine dikkat

Çocuk Sağlığı ve Hastalıları Uzmanı Uzm. Dr. Gülten Karasu, iyotun insan vücudu ve gelişimine dair çok önemli bir yere sahip olduğuna değindi.

Giriş: 02.11.2021 - 12:44 Güncelleme:
İHA

İyot, insan vücudunda çok küçük miktarda bulunan beyin gelişimi ve büyümenin düzenlenmesinde çok önemli rolü olan tiroid hormon sentezi için gerekli olan bir eser elementtir. İyot, vücudumuzda başta beyin olmak üzere tüm organların düzenli çalışmasında, büyüme ve gelişmenin tam olmasında, vücudun ısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının yapımında kullanılmaktadır.

İyot eksikliğinin zeka gelişimi üzerindeki etkileri anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıları Uzmanı Uzm. Dr. Gülten Karasu, konu hakkında açıklamalarda bulundu.

“İYOT EKSİKLİĞİ EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARINDAN BİRİ”

İyotun önemine vurgu yapan Dr. Karasu, ''Vücuda alınan iyot miktarını belirleyen en önemli faktör yaşanılan bölgedeki toprak, su ve bitkilerde bulunan iyot miktarıdır. En önemli kaynağı ise deniz ürünleridir. İyot eksikliği belirli coğrafi bölgelerde daha sık görülmekte olup sıklık iyot eksikliği derecesine ilave olarak diğer çevresel guatrojenlerden de etkilenmektedir. Guatrojen olarak adlandırılan lahana, karnabahar, şalgam, keten tohumu gibi ürünlerde bulunan çeşitli maddeler, iyot ile yarışırlar ve tiroid metabolizmasını etkileyerek iyot eksikliğinin etkilerini artırırlar. İyot eksikliği, tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından biridir. İyot eksikliğinde ortaya çıkan bozukluklar yaşa ve eksikliğin ağırlığına göre değişmektedir.

Tüm yaş grupları iyot eksikliğinden etkilense de özellikle hamileler, fetüs, yeni doğan ve süt çocukları daha fazla etkilenmektedir. İnsanda beyin gelişimi fetal hayatta başlar ve ilk 2-3 yaş en hassas dönemi oluşturur. İyot eksikliğine bağlı olarak düşük, ölü doğum, bebek ölümünde artma, zeka geriliği, sağırlık, boy kısalığı görülmektedir. İyot eksikliği bölgelerinde yenidoğan tarama testlerinde TSH düzeyleri yüksek bulunmaktadır. Çocukluk çağında ise guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük ve okul başarısızlığına neden olur. İyot eksikliği bölgelerinde yaşayan çocukların IQ skorunun 13 puan düşük olduğu gösterilmiştir. Erişkinlerde ise diffüz ve noduler guatr, zihnin yeterli çalışmaması gibi çeşitli hastalıklara yol açar. İyotun hem az alınması hem de fazla alınması tiroid hastalığına neden olmaktadır.'' şeklinde konuştu.

“DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 40’I İYOT EKSİKLİĞİ YAŞIYOR”

Dr. Karasu, sözlerine şöyle devam etti: ''İyot eksikliği, tüm dünyada yaklaşık 1,6 milyar insanın risk altında olduğu, dünyanın en sık görülen hastalıklarından biridir. İyot, tiroid hormonlarının ayrılmaz bir parçasıdır ve dolayısıyla hipotiroidi (yetersiz tiroid bezi çalışması) ve hipertiroidinin (fazla tiroid bezi çalışması ) gelişiminde önemli bir faktördür. Gereğinden çok az iyot alınması durumunda, hipotiroidi, kretinizm ve diğer iyot eksikliği hastalıkları gelişebilir. Diğer yandan, aşırı iyot alımı hipertiroidiye yol açabilir. Vücutlarımız iyot üretemediğinden, sağlıklı bir beslenmeyle düzenli olarak tedarik edilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bir raporuna göre, iyot eksikliği dünya genelinde yaklaşık 54 ülkede görülmektedir. Ülkemizde de iyot eksikliği ciddi bir halk sağlığı problemi olup 1998-2000 de başlayan sofra tuzlarının zorunlu iyotlanması ve iyotlu tuz tüketimi ile özellikle şehir merkezlerinde bu sorunun önüne geçilmiştir. Yetersiz iyot alımı, zekâ geriliğinin önlenebilir en yaygın nedenidir. Neredeyse tüm ülkelerde tuzlara iyot eklenmesine yönelik küresel bir kampanya, bugün dünya da ailelerin tahminen yüzde 68'inde iyotlu tuz kullanımıyla sonuçlanmıştır. Bu kampanya öncesinde, 2005 yılında 2 milyar insanda guatr gelişeceği tahmin edilirken bu rakam 0,7 milyar olarak gerçekleşmiş ve böylece 1,3 milyar insan bu hastalıktan kurtarılmıştır. Buna rağmen, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ı iyot eksikliği riski taşımaya devam etmektedir. İyot eksikliğinin gözle görülebilen ve tartışmaya yer bırakmayan etkisi, guatr olarak bilinen tiroid bezinin büyümesidir. Ciddi sağlık sonuçlarını önlemek için iyot eksikliğinin erken belirtilerini fark etmek önemlidir.’’

GEBELER VE EMZİREN ANNELERE TAKVİYE ÖNERİSİ

Dr. Karasu, günlük iyot gereksinimi hakkında şu bilgileri verdi: ''Günlük iyot gereksinimi kişinin ömrü boyunca değişir. İyot alım miktarları; bebekler 90 mikrogram/gün (0-59 ay). Çocuklar (6-12 yaş) 120 mikrogram/gün. Çocuklar (>12 yaş) 150 mikrogram/gün. Ergenler ve yetişkinler 150 mikrogram/gün. Gebe ve emziren kadınlar 250 mikrogram/gün. Bebekler iyot eksikliği açısından yüksek risk altındadır çünkü vücut ağırlıklarına göre iyot ve tiroid hormonlarına duydukları ihtiyaç yaşamın diğer evrelerinden çok daha yüksektir. Bu nedenle, American Thyroid Association (Amerikan Tiroid Derneği - ATA) ve TEMD (Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği ) tüm gebe ve emziren kadınların, iyotlu tuz kullanmasını ve buna ilave olarak günde en az 100-150 mikrogram iyot içeren iyot desteği almasını önermektedir.''

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.