28 Şubat'ta ne oldu? 28 Şubat darbesi neden yapıldı? İşte yaşananlar
ensonhaber.com

Türk siyasi tarihinin "kara lekesi" olarak bilinen 28 Şubat darbesi, yıl dönümünde gündemde yer alıyor.

28 Şubat'a ilişkin bilgi sahibi olmayanlar, neler yaşandığına dair detayları araştırıyor.

Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi'nce (DYP) kurulan 54. Hükümet, 28 Haziran 1996'da ülke yönetimine geçti.

Merhum Necmettin Erbakan'ın Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev aldığı hükümet, "rejimi tehdit ettiği" iddiasıyla tartışmaların odağı oldu.

Akabinde yaşananlar ise milyonların hafızasına kazınan bir süreç oldu.

Peki, 28 Şubat'ta ne oldu, süreç nasıl başladı? 28 Şubat darbesi hangi yıl oldu? Postmodern darbe nedir, nasıl oldu? İşte merak edilenler...

28 Şubat'ta ne oldu?

Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla ordu yönetime el koydu.

Postmodern darbe olarak da adlandırılan sürecin ardından 28 Şubat’ta aktif rol alan bazı kişiler (Çetin Doğan, Kemal Gürüz vs.) daha sonra Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılandı.

Rejim tartışmaları

Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi'nce (DYP) kurulan 54. Hükümet, 28 Haziran 1996'da ülke yönetimine geçti.

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev aldığı Hükümet, "rejimi tehdit ettiği" iddiasıyla tartışmaların odağı oldu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Erbakan'ın, 24 Ocak 1997'de Kayseri'ye yaptığı gezi sırasında, tek tip elbise giyip bere takan il örgütü görevlileriyle ilgili partiye uyarıda bulundu. Söz konusu durumun "Siyasi Partiler Yasası'na aykırı olduğunu" belirten Başsavcılık, RP Kayseri İl Yönetim Kurulunun 30 gün içinde görevden el çektirilmesini istedi.

Başsavcılılık, "fesih işleminin yapılmaması halinde, RP hakkında kapatma istemiyle dava açılacağını" da partiye bildirdi.

RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın 31 Ocak 1997'de düzenlediği "Kudüs Gecesi"nde İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'nin de katılarak bir konuşma yapması ve sergilenen gösteriler, "rejim tartışmalarını" daha da alevlenmesine neden oldu.

28 Şubat'a giden süreç

Laiklik ve cumhuriyet karşıtı hareket ve eylemlerin odağı haline gelen Refah Partisi’nin bazı milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatları ve üyeleri tarafından şeriat eylemleri artmaya başladı.

Başbakan Necmettin Erbakan'ın ilk yurt dışı ziyaretini İran'a yapması eleştirildi

Erbakan, 11 Ocak 1997'de resmî başbakanlık konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi. Görüntüler kamuoyunda geniş yer buldu, muhalefet partileri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde tepkiye neden oldu.

Bu gibigelişmelerin ardından 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10’da Çankaya Köşkü’nde MGK toplantısı düzenlendi.

28 Şubat kararları

"8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli.

Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığına bağlanmalı, kaçak kurslar önlenmeli.

Tarikatların faaliyetlerine son verilmeli.

Kılık kıyafet yasası ödünsüz olarak uygulanmalı.

Yeşil sermayeye kısıtlama getirilmeli.

İrtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı.

Tevhid-i Tedrisat uygulanmalı.

Kurban derileri derneklere verilmemeli.

Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı."