Yüzyıllardır taş fırınlarda pişen, susamın çıtırtısıyla damağınızda iz bırakan gastronomi şehri Hatay’ın tescilli lezzeti olan Antakya simidi, artık sadece lezzetiyle değil, coğrafi işaret tesciliyle de adından söz ettiriyor.
Hatay’ın zengin mutfak mirasının önemli parçalarından biri olan, katkı maddesi kullanılmadan bölgeye özgü baharatlarla yapımı ve şekliyle diğer simitlerden ayrılarak Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenerek resmen koruma altına alındı.
Kendine has susamı, mayasız hamuru, zeytinyağı ve taş fırınlarda odun ateşinde pişirilmesiyle bilinen Antakya simidi, birçok bölgedeki simitlerden ayrışıyor.

TESCİLLİ LEZZET SAYISI ARTIYOR!
Bölgeye özgü olan lezzetlerin sayısı 6 Şubat öncesi 25’ken Hatay Valiliğinin girişimleriyle bu sayı 45’e çıkarıldı.
Yöresel ürünlerin tescillenmesinin gurur verici olduğunu ifade eden fırın ustası Ümit Çokluk ise, "Biz burada Antakya simidini üretiyoruz. Burada her şeyi yapıyoruz ama bizim ana maddemiz Antakya simididir. Biz burada üçüncü nesil olmak üzere Antakya simidini yapmaktayız. Yaklaşık 40 yıldır buranın en eski fırınlardan olan yerde orijinal Antakya simidini yapıyoruz. Geçmişten bu yana hiçbir zaman orijinalliği bozmadık ve hala devam ediyor. Aslında sırrı bizde kalsın çünkü Antakya simidini şu an herkes yapabilir.

Evde bile yapabilirsiniz ama orijinalini herkes yapamaz. Simidin içinde tuz bile yok, katkı maddesi yok, şeker yok ve yağ yok. Bizim için Antakya simidi zaten bir umuttur. Antakya simidinin coğrafi tescil alması bizi çok mutlu etti. Antakya simidinin coğrafi tescil alması, şehir dışında bizim hemşehrilerimiz herkes çok mutlu oldu. Her gelen şehrimize Antakya simidi yemek istiyor. Bundan bir tane yedikten sonra bir daha dışarıdan gelen insan bile sadece Antakya simidini yemek istiyor. Antakya simidi ve külçemiz de tescillendi. Antakya sadece künefeden ibaret değil. Bu da bizim için gurur verici oldu" dedi.