Türk Sineması'nın en bilinen simalarından biridir Aliye Rona... Her filminde "kötü kadını" oynayan Aliye Rona'yı aslında hepimiz sevdik. Sevdik çünkü, onun o kadar kötü olmadığını aslında hepimiz biliyorduk.
Evlerimize misafir oldu, filmlerde yaptıklarını görünce dişlerimizi sıkarak izledik kendisini. Pek çok yapımda rol aldı, oynadığı filmlerin adı değişse de rolleri hiç değişmedi.
Belki de ona en iyi giden rol oydu; kötü kadını oynamak ona bahşedilmişti sanki. Bazen zengin bir sosyetik kadın bazen de köyde yaşayan, gelinini ezen bir kaynana...
O Aliye Ronay'dı...
Onun da yaşamı pek çok Yeşilçam oyunucusu gibi zorluklarla geçti. Yoksul kaldı, kimsesiz öldü. Diğer oyuncular gibi pek kazanamadı ve vefasızlık gördü. Aslında bir nevi kaderdi onların yaşadıkları.
Sahip çıkamadık, koruyamadık...
Aliye Rona'nın hayat hikayesi...
Aliye Rona,Trabzon eşrafından, demiryolcu Ramiz Bey ve Servinaz Hanım’ın kızı olarak 1921 yılında şimdilerde Suriye sınırları içinde kalan, o zamanlar Osmanlı Devleti'nin toprakları olan Dera ilinde doğdu.
Sanatçı aynı zamanda usta tiyatrocu Avni Dilligil’in kızkardeşidir. Babasının görevi nedeniyle çocukluğu Hayfa’dan Batum’a, Edirne’den Samsun’a birçok yerde geçti.
İlk sahne
Beyoğlu Akşam Kız Sanat Okulu’nda okudu. 1930’ların sonlarında Kadıköy Halkevi’nde amatör olarak tiyatro oyunculuğuna başladı. Ulvi Uraz, Avni Dilligil ve Arena tiyatrolarında sahneye çıktı.
İlk film: Kerim'in Çilesi
1947 yılında Kerim’in Çilesi filmiyle sinemaya başlayan Aliye Rona, uzun yılar karakter rollerinin aranan oyuncusu oldu ve 204 filmde oynadı. İzmir Şehir Tiyatrosu’nda birlikte çalıştığı Zihni Rona ile evlendi. Aliye Rona, 27 Ağustos 1996 tarihinde ömrünün son günlerinde Pendik’te kaldığı huzurevinde vefat etti.
