Antalya'nın su altı hazineleri karadan daha renkli bir dünya sunuyor
Kaş ilçesi, yalnızca yüzeydeki güzellikleriyle değil, su altındaki tarihi ve doğal hazineleriyle de büyülüyor. Savaş uçaklarından batıklara, antik amforalardan yapay resiflere kadar uzanan su altı zenginliği, dalış tutkunları için adeta açık hava müzesi niteliğinde.

Türkiye’nin en önemli dalış rotalarından biri olarak kabul edilen Kaş, her yıl binlerce yerli ve yabancı dalgıcı ağırlıyor.

Akdeniz’in berrak sularıyla buluşan bu özel bölge, su altı arkeolojisi ve dalış turizmi açısından eşsiz bir potansiyele sahip.

Bölgede öne çıkan dalış noktalarından biri, Uluburun Batığı'nın birebir replikasının bulunduğu alan.

1982 yılında keşfedilen ve yaklaşık 3 bin 300 yıl öncesine tarihlenen Uluburun Batığı, arkeoloji meraklıları için özel bir durak.

Ayrıca, İkinci Dünya Savaşı’nda Meis Adası’nı bombalamaya çalışırken düşen İtalyan yapımı savaş uçağı, su altında zamana direnen bir başka görsel şölen sunuyor.

Geçtiğimiz yıllarda Kaş’a getirilen ve Türk Hava Kuvvetleri tarafından bağışlanan D-47 kargo uçağı da batırılarak bölgeye kazandırılan yapay resiflerden biri.

Bunun yanı sıra, yaklaşık 45 ton ağırlığındaki emekli bir tank, iki yıl önce denizin dibine yerleştirildi.

Kaş kıyılarında ayrıca çok sayıda antik amfora, seramik parçası, doğal mağara ve resif sistemi bulunuyor.

Su altındaki bu zenginlik, hem spor amaçlı dalış yapanları hem de fotoğrafçıları kendine çekiyor.

Yılın büyük bir bölümünde dalışa elverişli koşullara sahip olan Kaş, yalnızca tecrübeli dalgıçlar için değil, ilk kez deneyimleyecek olanlar için de güvenli bir seçenek sunuyor.

Bölgede hizmet veren onlarca dalış merkezi, ziyaretçilere profesyonel rehberlik sağlıyor.

Kaş’ın su altı dünyası, doğayla tarihin iç içe geçtiği büyüleyici bir macera vadediyor.

