Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 1/26

Yazarlar puslu zamanların büyülü namelerini bize söylerken, içimize dokunan kelimeler beğendikleri bir yere geçip oturmaktaydı. Serçelerin şarkısı, ulusların yıkılışı, medeniyetin hançerleri, melankoliye meyilli kahraman veya anti-kahramanlar bize kulaklarımızı dört açmamızı söylüyorlardı. Bulundukları yerlerden... Özellikle bir romanı okumak farklı bir hayatı anlamak, yeni bir dünyanın kapılarını aralamak gibidir. Okuduğu her yeni romanda kendini bambaşka bir dünyada bulur insan. Burada kalmaya devam edin. Kendinize bakın, hala tek parçaysanız o zaman bu haberi okumanız için bir sorun yok demektir.

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 2/26

"Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum. Sonra, onlarla ilgili en ufak bir söz etsem, bizimkilere inmeler iner."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 3/26

"Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 4/26

"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 5/26

"Mrs. Dalloway çiçekleri kendi alacaktı."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 6/26

"Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma. 'Ne zaman' demişti, 'birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!''

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 7/26

"Ishmael deyin bana. Birkaç yıl önce -kaç yıl önce olduğu önemli değil paramın azaldığı ya da hiç kalmadığı bir sırada-, karada da beni ayrıca bağlayan bir şey olmadığı için, bir engine açılayım, bu dünyanın denizlerini şöyle bir göreyim dedim. Ben böyleyimdir; böyle bulurum sıkıntıdan kurtulmanın, uyuşan kanıma hız vermenin yolunu."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 8/26

"Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 9/26

"Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 10/26

"Ben beş kırmızı araba ile gidip gördüm ve süper güzel bir gün olacağını biliyordum."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 11/26

"Üzerimde birinin bakışlarını hissettim. Çok rahatsız edici bir duyguydu, özellikle de ölü olduğum düşünülünce."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 12/26

"Kaçınılmaz bir şeydi: Acıbadem kokusu ona mutsuz aşkların yazgısını anımsatırdı hep. Doktor Juvenal Urbino, yıllardır kendisi için önemini yitirmiş bir olayla ilgilenmek üzere koşup geldiği, hâlâ alaca ışığa gömülü odaya girdiği an ayrımına vardı bunun. Antilli göçmen, harp malulü, çocuk fotoğrafçısı, satrançta en yufka yürekli rakibi, bir altın siyanürüyle belleğin işkencelerinden kurtarmıştı kendini."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 13/26

"Alice, ırmağın kıyısında, ablasının yanı başında hiçbir şey yapmadan öylece oturmaktan sıkılmaya başlamıştı; ablasının okuduğu kitaba bir iki kez şöyle bir göz attı; ne ki kitapta ne bir resim vardı, ne de konuşma, 'İçinde resim ve konuşma olmayan bir kitap, ne işe yarar ki,' diye geçirdi aklından, Alice."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 14/26

"Eee, ne olacak şimdi ha? "Ben vardım, yani Alex, yanımda da üç kankam, yani Pete, Georgie ve Dim, ki Dim cidden epey budalaydı ve Korova Sütbarı'nda oturmuş akşam ne yapacağımıza karar veriyorduk, arsız karanlık, buz gibi kış piçlik yapıyordu, ama yağmur yoktu."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 15/26

"Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir. (Balzac) Amerigo Bonasera New york Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda oturmuş, adaletin yerine getirilmesini bekliyordu; kızını insafsızca yaralayan, onun şerefiyle oynayan kişilerden adaletin eliyle intikam almış olacaktı."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 16/26

"Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Birkaç sayfa okuduktan sonra, burada olmak istemeyeceksiniz. Bu yüzden unutun gitsin. Gidin buradan. Hala tek parçayken hemen kaçın."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 17/26

"Scarlett O'Hara çok güzel bir kız değildi ama Tarleton ikizleri gibi erkekler onun çekiciliğine bir kez kapılınca bunun farkına varmazlardı bile."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 18/26

"Kuraklık başlayalı on milyon yıl kadar olmuş, korkunç sürüngenlerin dönemi henüz sona ermişti. Burada, bir gün Afrika olarak anılacak olan Ekvator'da, varolma savaşı vahşetin yeni bir doruğuna ulaşmış, ancak ortaya bir galip çıkmamıştı henüz. Bu çocuk, kurak topraklarda sadece küçük, çevik ve vahşi olanlar gelişebiliyor ya da hayatta kalabilme umutları olabiliyordu."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 19/26

"Catherine Morland'ı küçüklüğünde gören hiç kimse onun bir kahraman olmak üzere doğduğunu düşünmezdi."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 20/26

"Yakmak bir zevkti. Bazı şeylerin yitmesini, kararmasını ve değişmesini görmek özel bir zevk veriyordu. Avuçlarında, dev piton yılanını andıran bakır çinko alaşımı hortumla dünyaya zehirli gazyağı püskürtürken, kanının beyninde zonkladığını hissediyordu... Elleri, tarihin paçavralarını ve kömürleşmiş kalıntılarını yok etmek için ateş ve alevin tüm senfonilerini olağanüstü bir şekilde yöneten bir orkestra şefinin elleriydi. Duygusuz kafasında 451 numaralı sembolik başlığı, gözlerinde bundan sonra neler olacak düşüncesiyle turuncu alevler vardı."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 21/26

"Uzun zaman, geceleri erkenden yattım. Bazen, daha mumu söndürür söndürmez, gözlerim o kadar çabuk kapanıverdi ki, 'uykuya dalıyorum' diye düşünmeye zaman bulamazdım."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 22/26

"Sherlock Holmes ondan hep 'kadın' diye bahseder. Onu başka isimle andığını nadiren duymuşumdur. Holmes'un gözünde o, kendi hemcinslerinin tanımından daha üstündür. Irene Adler için aşka benzer duygular beslemiyordu. Onun soğuk, kesin ama saygıdeğer biçimde dengeli zihni için tüm duygular ve özellikle de o duygu, iğrenç şeylerdi."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 23/26

"Bonn'a vardığımda hava kararmıştı. Bir yere varışımdan sonra yaptığım hareketler beş yıldır hep aynıydı, otomatikleşmiştim artık. Peron merdivenlerini inip çıkmak, bavulu yere koymak, palto cebinden bilet çıkarmak, bavulu yerden almak, bileti vermek, akşam gazeteleri için bayiye uğramak, istasyondan dışarı çıkıp bir taksiye el etmek. Hemen hemen beş yıldır her sabah bir yere doğru yola çıktım veya bir yere vardım."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 24/26

''DOĞRU! – gergindim – çok çok fazla gergindim ve hâla öyleyim; fakat delirmiş olduğumu söyleyebilir misiniz? Bu hastalık hislerimi keskinleştirdi – yok etmedi – körleştirmedi onları. Hepsinden önce keskin bir duyma hissi başladı. Gökteki ve yerdeki her şeyi duyuyorum. Cenennemdeki bir çok şeyi duyuyorum. Nasıl - olur da - deli olurum? Dinleyin! Ve izleyin nasıl da sağlıklı – nasıl da soğukkanlılıkla anlatacağımı tüm hikâyeyi. ''

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 25/26

"Ufuktaki gemilerde, her adamın arzuları vardır. Bazıları için umutlar dalgalarla yanaşır. Diğerleri için ise, rüyalar sonsuza kadar ufukta yol alır, gözden hiç kaybolmadan seyredilir...ve onları gözleyenler hiç sıkılıp gözlerini başka tarafa çevirinceye, zaman onları alaylı bir şekilde silinceye kadar, asla kıyıya yanaşmazlar. İnsan hayatı budur işte..."

Edebiyat tarihinin en iyi 25 giriş cümlesi 26/26

"Aklımı kaçırdıysam bana göre hava hoş, diye düşündü Moses Herzog."