Ahmet Özer, Devlet Bahçeli ile görüşmesini anlattı: Silahları yakmak en doğru davranıştı

Devlet Bahçeli ile görüşmesine ilişkin konuşan CHP'li Ahmet Özer, Bahçeli'nin PKK'nın silah yakmasını en doğru davranış olarak gördüğünü, Selahattin Demirtaş'ın da bir an önce tahliyesini istediğini söyledi.

Ahmet Özer, Devlet Bahçeli ile görüşmesini anlattı: Silahları yakmak en doğru davranıştı
  • Ahmet Özer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmede, Bahçeli'nin PKK'nın silah yakmasını en doğru davranış olarak değerlendirdiğini belirtti.
  • Bahçeli ayrıca Selahattin Demirtaş'ın bir an önce tahliye edilmesinin ülkenin yararına olacağını söyledi.
  • Görüşmede, İmamoğlu davalarındaki hukuki sorunlar ve Kürt sorununun çözümü gibi konular da ele alındı.

Terörsüz Türkiye sürecinde tarihi adımlar atılıyor.

Sürecin mimarlarında biri olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kısa süre önce 'kent uzlaşısı' davasında tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen CHP'li Ahmet Özer'i makamında ağırladı.

Esenyurt Belediye Başkanlığı'ndan uzaklaştırılan Özer, ziyareti kapsamında Bahçeli ile konuştuklarını T24 muhabiri Cansu Çamlıbel'e anlattı.

Terörsüz Türkiye süreci başta olmak üzere gündemdeki önemli konuları ele aldıklarını belirten Özer, PKK'nın silah yakma adımını Bahçeli'nin nasıl değerlendirdiğini kendisine anlattığını söyledi.

"PKK'NIN SİLAHLARI YAKMASI EN ANLAMLI DAVRANIŞ"

"Barış yasasını önemsediğini, hatta mümkünse yılbaşından önce çıkmasını arzuladığını söyledi. Silahları gömmek veya teslim etmekten ziyade silahları yakmanın anlamı üzerinde durdu. Bunun daha anlamlı, daha yerinde bir davranış olduğunu söyledi.

Silah yakma ritüelini şöyle açtı; 'Silahları gömmek, o silahların yeniden gömüldükleri yerden çıkabileceği anlamına gelebilir. Silahlar teslim edilirse, o zaman da sanki karşı taraf işte diz çöktü, teslim oldu anlamı çıkabilir buradan. Bu da yeni birtakım fraksiyonlara, tazyiklere yol açabilir. Ama silahları yakmak o silahların bir daha tekrar kullanılmayacağı anlamı taşıdığı için en anlamlı davranıştır."

"İMAMOĞLU AİLESİ'Nİ TANIDIĞINI SÖYLEDİ"

Özer, İBB'ye yönelik soruşturmayı da değerlendirdiklerini belirtirken şunları anlattı:

"İmamoğlu Ailesi'ni tanıdığını, bildiğini söyledi. Hatta İmamoğlu Ailesi'nden kendi camialarında insanlar olduğunu söyledi. İmamoğlu’nun bir yakınının da geçmişte kendi asistanı olduğunu söyledi.

Ben İmamoğlu davalarındaki hukuk sorunlarından bahsettim. İmamoğlu’nun davalarında neredeyse hemen hemen biraz olumlu tavır sergilenen hâkimler değişmesinin hukuka duyulan güveni aşağıya çektiğini söyledim. O da  İmamoğlu’yla ilgili bunu söyledi.

"YARGILAMANIN GİZLİ TANIKLAR ÜZERİNDEN KURULMASI DOĞRU DEĞİL DEDİ"

Ayrıca yargılamanın gizli tanıklar ve itirafçılar üzerine kurulmasını da doğru bulmadığını, hatta bu konuda yardımcısı Feti Yıldız’ın açıklaması bulunduğunu belirtti.

"DEMİRTAŞ'IN BİR AN ÖNCE TAHLİYESİNDEN YANA"

Özer, Selahattin Demirtaş'ın tahliye sürecine ilişkin Bahçeli ile konuşmalarını şu ifadelerle anlattı:

"Benim Kürt sorununun çözümü konusunda yayınlanmış bazı makalelerim masasında duruyormuş.

Benim 2019’da SODEV’in Sosyal Demokrat Dergi’sinde yayımlanan makalem. Zaten benim de bir aktör olarak süreçte rolüme değindi. Diyaloğun bundan sonra da devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Aynı zamanda Serhattin Demirtaş’ın da bir an önce özgürlüğüne kavuşmasından yana olduğunu söyledi.

Bunların büyük kısmı benim yaptığım konuşmalara verdiği cevaplardı. Ben AYM ve AHİM kararlarının uygulanması gerektiğinin altını çizdiğimde, 'Selahattin Demirtaş’ın bir an önce serbest kalmasının ülkemizin yararına olduğunu, barış sürecine katkı sunacağını düşünüyorum ve bundan yana olduğumu bilmeni istiyorum' dedi. İşte benim, Ahmet Türk’ün, Selahattin Demirtaş’ın barış sürecine katkılarımızdan bahsetti."