Almanya Zekeriya Öz'ü vermeyeceğini açıkladı
Ajanslar

Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, FETÖ’nün firari savcıları Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın Türkiye’ye iade edilmeyeceği yönünde açıklamalarda bulundu.

KESİNLİKLE SÖZ KONUSU OLMAYACAK

Dosyaların ayrıntıları hakkında yorum yapmaktan kaçınan Bakan, Türkiye’den gelen iade taleplerinde, siyasi nedenlerle açılmış soruşturmalar için “Kesinlikle iade söz konusu olmayacaktır” dedi.

Almanya Zekeriya Öz'ü vermeyeceğini açıkladı

"SEBEP SİYASİ BİR NEDENE DAYANIYOR"

Maas, şunları kaydetti: “Adli yardımlaşma ile ilgili olarak durum şu: Türkiye’den ağır suçlar söz konusu olduğunda, cinayet, kasten adam öldürme gibi konularda adli yardımlaşma talebi olduğunda bu talep tarafımızdan inceleniyor. Ama adli yardımlaşmadaki çekincemiz siyasi bir nedene dayanmaması. Dayandığı takdirde bu talep hakkında işlem yapılmıyor.

TEMİZLİK OPERASYONUNUN BİR PARÇASI MI?

Şu anda talepleri tek tek inceleyerek söz konusu olan olağan bir suç mu diye bakıyoruz. Yoksa bu iade talebi hâlihazırda orada sürdürülmekte olan ve temizlik operasyonu olarak adlandırılanların bir parçası mı? Eğer öyleyse ilgili taleplerde kesinlikle iade söz konusu olmayacaktır.”

Almanya Zekeriya Öz'ü vermeyeceğini açıkladı

"KAYGIYLA İZLİYORUZ"

Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, “Türkiye’deki aktüel gelişmeleri, dün gazetecilerin gözaltına alınması dâhil, büyük bir kaygıyla izliyoruz” dedi.

CUMHURİYET'E OPERASYONU ELEŞTİRDİ

Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) üyeleriyle Berlin’de bir araya gelen Maas, Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyonu ve gazetecilerin gözaltına alınmasını eleştirdi.

Maas, “Son gelişmeler ışığında Türkiye’yi demokratik hukuk devleti olarak tanımlar mısınız?” sorusunu şöyle yanıtladı:

"Basın özgürlüğü demokrasi ve hukuk devletinin temel bileşenidir. AB’ye üye olmak isteyen basın özgürlüğünü de teminat altına almalıdır. Basın özgürlüğü sadece gazetelerin varlığını sürdürmelerini değil aynı zamanda basın çalışanlarının baskı olmaksızın, zapt edilmeksizin ve gayet tabii ki tutuklanmaksızın işlerini yapmalarını kapsamaktadır. İşte bu bizim büyük bir kaygıyla izlediğimiz bir konu.”