
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin İsrail savaşında Türkiye'de yaşayan Musevileri işaret ederek "Türkiye'de 20-30 bin Musevi vatandaş bulunuyor. Bunlar da bu mekanizmalar içerisinde devreye girebilecek kişilerdir. Onların da orayla irtibatları vardır ve kurmaları da gerekir. Çünkü bizim şu anda bulunduğumuz pozisyonu onlar da çok çok iyi bilmektedirler" demesi karşılık buldu.
"İsraildeki Türkiyeliler Birliği" Basın Sözcüsü ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Aksaray Meslek Yüksek Okulu'nda dört yıl birlikte okuyan sınıf arkdaşı Rafael Sadi, CNN Türk canlı yayınına bağlanarak Saynur Tezel'in konuyla ilgili sorularını yanıtladı.
İşte Sadi'nin o açıklamaları:
DEVLET BİZE NE DERSE YAPMAYA HAZIRIZ
"Sayın Başbakan'ın böyle bir ifadesinden Türkiye vatandaşı olarak sadece gurur duyabiliriz. Ama, bunun yanı sıra da bir ülkenin başbakanı, başka bir ülkenin (ki o da benim ülkem) İsrail'in Başbakanı ile görüşmek için vatandaşlarına ihtiyaç duysun. Bu acı bir durum. Biz görevden kaçmıyoruz. Devlet bize ne derse bunu yapmaya hazırız. Gerek Türkiye'de gerek İsrail'de yaşayan Türk Yahudileri böyle bir görevden kaçmayız. Orada akan kanı durdurmak, savaşı sona erdirmek için canımızı da kanımızı da ortaya koyarız. Aynen bir Türk gibi hareket edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın."
ERDOĞAN NETENYAHU'YU ARARSA 10 DAKİKADA ÇÖZÜLÜR
Rafale Sadi, Saynur Tezel'in "peki yapılabilecek birşey var mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Ortada iki devlet var. İsrail ve Türkiye. Devletlerden biri böyle bir şey talep ediyorsa bunu resmen yapmalıdır. Biz kendi başımıza böyle bir şey yapamayız. Televizyonda çıkan bir haberden yola çıkarak gidip Binyamin Netenyahu ile görüşemeyiz. Gider söylerim ama çözüm bu değil. 25 yıldır bu ülkede yaşayan ve buranın mantığını kavramış biri olarak söylüyorum. Bu iş o kadar basit değil. Sayın Erdoğan, Sayın Netenyahu'ya telefonu kaldırıp "Bu işi şöyle çözelim' dese bu iş 10 dakikada çözülür."
BAŞBAKAN İSRAİL'İ HAKETMEDİĞİ ŞEYLERLE SUÇLUYOR
Erdoğan'ın İsrail'e yönelik sözlerini de eleştiren Sadi, "Sayın Erdoğan'ın üslubu o kadar kötü ki, o kadar aşağılayıcı ve suçlayıcı bir üslup ki, resmen nefret tohumları saçarcasına İsrail'i hak etmediği şeylerle suçluyor. Şu anda 80 milyonluk Türkiye'de İsrail ve Yahudi düşmanlığı almış yürümüş. Bunu yapmaya hiçbir Başbakan'ın hakkı yok. Bu Tayyip Erdoğan olsa bile. Tayyip Erdoğan benim sınıf arkadaşım ve rahatsızım. İsrail'de sokakta yürürken, bütün Türklerin Tayyip Erdoğan kadar İsrail ve Yahudi düşmanı olmadığını anlatmaya çalışıyorum" dedi.
"İSRAİL HAKLI"
Sorunun diplomatik yollarla çözülebileceğini belirten Rafael Sadi,"İsrail kendisi arayıp 'Benim savaşımı durdur' diyemez. İsrail şu anda kendisini güçlü ve haklı görüyor. Haklıdır da. Hiçbir ülkenin başına 10 yılda 14 bin 500 bomba atılmamıştır" dedi.