- İstanbul Valiliği, halk sağlığı ve güvenliği gerekçesiyle başıboş sokak köpeklerinin belirli alanlarda beslenmesini yasaklayan bir genelge yayınladı.
- Kararın ardından bir grup, başıboş köpekleri beslemek istediklerini belirterek İstanbul Valiliği önünde eylem yaptı.
- Eyleme katılan Seren Serengil, başıboş köpeklerin beslenmesini engelleyen bir kanun olmadığını vurguladı.
İstanbul Valiliği, halk sağlığı ve güvenliği gerekçesiyle kentin belirli bölgelerinde başıboş köpeklerin kontrolsüz şekilde beslenmesine yönelik yeni bir düzenlemeye gitti.
Valilik tarafından yayınlanan genelgede, özellikle sağlık ve eğitim kurumları, havalimanları, ibadethaneler, park ve bahçeler, yol kenarları ve çocuk oyun alanlarında başıboş köpeklere rastgele mama bırakılmasına izin verilmeyeceği duyuruldu.
GENELGEDE HALK SAĞLIĞI VURGUSU
Genelgede, kontrolsüz beslemelerin haşere ve kemirgen popülasyonunu artırdığı, çevresel kirliliğe yol açtığı ve ekolojik dengeyi bozduğu vurgulandı. Ayrıca bu durumun halk sağlığını tehdit edebilecek riskler barındırdığı hatırlatıldı.
Yazı, İstanbul Valisi Davut Gül imzasıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne, ilçe belediyelerine, kaymakamlıklara, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, emniyet ve jandarma birimlerine iletildi. Metinde, yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili sorumluluklarına dikkat çekildi.
VALİLİK ÖNÜNDE "BESLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ" EYLEMİ
Kararın ardından bir grup İstanbul Valiliği önünde bir araya gelerek düzenlemeyi protesto etti.
Grup adına yapılan açıklamada, başıboş köpeklerin beslenmesinin engellenmesinin kabul edilemeyeceği belirtilerek, “Beslemeye devam edeceğiz” mesajı verildi.
Eyleme katılan isimlerden biri olan Seren Serengil, Osmanlı döneminde başıboş köpekleri besleyen “mancacı” adıyla bilinen meslek grubunu hatırlattı. Yaptığı konuşmada, kanunlarda hayvanların beslenmesini yasaklayan bir maddenin bulunmadığını vurgulayan Serengil, şu ifadeleri kullandı:
Bize valilik bildirgeleriyle dayatılan bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Osmanlı’da padişahlarımız sokak hayvanlarını beslemek için mancacıları görevlendirirdi. Cumhuriyet döneminde de bu kültür sürdü. Yüzyıllardır bu hayvanlarla birlikte yaşadık, şimdi mi sorun oluyor?
Önce köpekler ‘tehlikeli’ denilerek hedef gösterildi, şimdi kediler toplanıyor. Biz küçük bir topluluk değiliz; biz Türk toplumunun vicdanıyız. Türkiye hayvanlarıyla birlikte yaşayan bir ülkedir. Biz beslemeye devam edeceğiz.