Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birinci Su Şurası konuşması
AA & Ensonhaber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birinci Su Şurası'na canlı bağlantıyla katıldı.

Türkiye'de ortalama yağış miktarının dünya ortalamasının altında olduğunu belirten Erdoğan, su kaynaklarının tükenme sınırına ulaşmadan korunması gerektiğini söyledi.

"ADİL SU TARİFELERİ UYGULANACAK"

Erdoğan, Su Şurası Sonuç Bildirgesi'ni açıklarken, "Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifelerle düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır." dedi.

"Ülke olarak suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın arasından akıp gitmesine izin vermemek için tedbirlerimizi aldık, almaya devam ediyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, şu şekilde konuştu:

"TÜRKİYE SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİL"

"Seller, orman yangınları su kaynaklarını kalite ve miktar yönünden etkiliyor. Gıdanın kaynağı olan tarım sektörü suyumuzun yüzde 70'ten fazlasını tüketiyor. Kuraklıktan en çok tarımıın etkilenmesi de gıda güvenliğimizi tehdit ediyor.

Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi, Türkiye su zengini bir ülke değildir. Bilimsel çalışmaları, halen kişi başına yıllık 1340 metreküp olan kullanılabilir su miktarımızın 1116 metreküpe düşeceğini işaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birinci Su Şurası konuşması VİDEO

"SU POTANSİYELİMİZİN DAHA DA AZALACAĞINI GÖSTERİYOR"

Ortalama yağış miktarımız da dünya ortalamasının altındadır. İklim değişikliği senaryolarında ülkemizin güney kesimlerinde kış yağışlarının yüzde 50 ila yüzde 20, yaz yağışlarının da yüzde 10 ila yüzde 40 arasında azalabileceği öngörülmektedir. Bu tablo, zaten çok zengin olmadığımız kullanılabilir su potansiyelimizin ilerleyen zamanlarda daha da azalacağını gösteriyor.

"TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK"

Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelmiştir. Ülke olarak suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın arasından akıp gitmesine izin vermemek için tedbirlerimizi aldık, almaya devam ediyoruz.

Geçtiğimiz 9 yılda yaptığımız çalışmalarla tarımı ve suyu popülist yaklaşımlardan uzak; gerçekçi ve planlı programlı politikalarla sağlam bir zemine oturttuk. Medeniyetimizin hayat kaynağı olduğunun bilinciyle suyu verimli kullanan, doğru yöneten ve su gibi aziz milletimizle en iyi şekilde buluşturan projelere ağırlık verdik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birinci Su Şurası konuşması

YAPILAN PROJELERİ ANLATTI

Su alanında bugünkü rakamlarla toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak 8 bin 696 tesisi hizmete açtık. Son 19 yılda inşa edilen ve Cumhuriyet tarihinde yapılanların iki katından fazla olan 600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp su depoladık. Böylece toplamda depolanabilen su miktarımızı 180 milyar metreküpe çıkardık.

Aynı dönemde yaklaşık 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan tarım alanını 67 milyon dekara ulaştırdık. Tamamladığımız 1457 tesisle bereketli Anadolu topraklarını modern sulama sistemlerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 60 milyar lira zirai gelir artışı sağlayarak hem üreticimize hem de ekonomimize önemli bir kazanç temin ettik.

Kullanılmış suların arıtılarak tarım başta olmak üzere yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza hız verdik. Toplulaştırmada bugüne kadar 253 adet projeyle 5 milyon hektar arazideki işlemleri tamamladık.

"589 HİDROELEKTRİK SANTRALİNİ HİZMETE ALDIK"

Halen 3,4 milyon hektar alanda çalışmalar devam ediyor. Bu sayede su kullanımını ve üretim girdilerini azaltarak verimin artmasına katkı sağladık. Yerli ve temiz enerji kaynaklarımızı harekete geçirmek için 589 adet hidroelektrik santralini hizmete aldık.

Şehirlerimizde içme suyu sıkıntısını yaşanmasın diye 81 İl İçme Suyu Eylem Planı'nı açıkladık. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar sayesinde 41 milyon vatandaşımıza yıllık 2,7 milyar metreküp içme ve kullanma suyu temin ettik. Şayet bu yatırımlar yapılmasaydı, şu kurak dönemde 44 ilimiz 2020 ve 2021 yıllarında kısmen veya tamamen susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalacaktı.

"AFRİKA'DA ÖNEMLİ SU YATIRIMLARI GERÇEKLEŞTİRDİK"

Ülke genelinde devam eden 90 adet içme suyu projesiyle 18 milyon nüfusu daha yıllık ilave 1,8 milyar metreküp içme suyuna kavuşturacağız. Mevcut 10 bin 109 taşkın koruma tesisimizin yarısı son 19 yılda hizmete alınarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği sağlandı, tarım arazilerimizi taşkın zararlarından koruduk.

Sadece ülkemizle kalmadık. Afrika'da da önemli su yatırımları gerçekleştirdik. Afrika'da bugüne kadar açtığımız 512 adet sondaj kuyusuyla 2 milyona yakın insanı temiz içme ve kullanma suyuyla buluşturduk.

"1.5 MİLYON KARDEŞİMİZİN İHTİYACININ KARŞILANMASINA KATKIDA BULUNDUK"

Özellikle Suriye'de güvenlik ve insani yardım faaliyeti yürüttüğümüz bölgelerde açtığımız 143 su kuyusuyla 1.5 milyon kardeşimizin ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunduk.

Suyumuzun geleceğini konuştuğumuz, hedefleri ve alınacak tedbirleri ortaya koyduğumuz Su Şuramızın sonuç belgesini birazdan özetle açıklayacağız. Bizim 19 yıl boyunca su alanındaki amacımız her bir vatandaşımızın temiz suya erişimini sağlamak, bereketli topraklarımızı suyla buluşturmak, su kaynaklarımızı korumak ve verimli kullanmak olmuştur.

Şimdi de suyun geleceğini planlıyor, yol haritamızı oluşturuyoruz. Su Şurası'nda 11 ayrı çalışma grubunda suyla ilgili tüm konuları çalışarak kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerimizi ilgili tüm kesimlerin görüşlerini alarak belirledik.

SU ŞURASI SONUÇ BİLDİRGESİ

7 ay süren yoğun çalışma sonunda belirlediğimiz 28 maddelik Su Şurası Sonuç Bildirgesi'ni sizlerle paylaşıyorum:

1- Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Havza Bazlı Su Verimliliği Eylem Planları hazırlanacaktır.

2- Belediyelerce içme suyu sistemlerinde yüzde 35 seviyesinde olan su kaybı oranı yüzde 25 seviyesinin altına indirilecektir. Sürdürülebilir su hizmetleri sağlanabilmesi amacıyla 2023 yılından itibaren tam maliyet esaslı su ve atık su fiyatlandırmasıyla ilgili çalışmalara başlanacaktır. Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifelerle düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır.

3- Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında atık suların uygun kaliteye getirilerek tarımsal sulama başta olmak üzere yeniden kullanımı sağlanacaktır.

4- Su yönetiminde havza bazlı ve bütüncül yapılanmanın güçlendirilmesi maksadıyla 2023 yılına kadar gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır.

5- Mevcut su kaynaklarımızın korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir idaresinin temini için 25 havzayla ilgili yönetim planları tamamlanarak uygulamaya konulacaktır. Böylece su ile ilgili faaliyetlerde havza yönetim planlarına uyulması temin edilecektir.

6- Su yönetiminde parçalı yapıyı giderecek, mevcut hukuki yapıdaki boşlukları ortadan kaldıracak, Avrupa Birliği çevre ve iklim değişikliği faslında yer alan su kalitesine ilişkin mevzuata uyum sağlayacak nitelikte bir Su Kanunu yürürlüğe konulacaktır.

7- Suyun sürdürülebilir, etkin, verimli ve bütüncül kullanımı; su kaynaklarının korunması izlenmesi ile ilgili strateji ve politikalar; Kalkınma Planı, Ulusal Su Planı gibi bütün ulusal planlarda yer alacaktır.

8- İçme suyu arıtma tesisleri, bundan sonra suyun karakteristik özellikleri ve bölgeye uygunluğu dikkate alınarak projelendirilecek ve işletilecektir.

9- Kaynaktan musluğa su güvenliği planlarının hazırlanması ve uygulamaya geçilmesi sağlanacaktır.

10- Atık su arıtma tesisleri, geri kazanım potansiyeli ve deşarj edildiği alıcı ortamın kullanım maksatları dikkate alınarak, bundan sonra Nehir Havzası Yönetim Planları ile uyumlu bir şekilde projelendirilecektir.

11- Su kaynaklarımızın kalitesini korumak maksadıyla alıcı ortam bazlı deşarj standartlarına geçiş sağlanacak, sularımızın miktar ve kalitesini iyileştirmek için nehir havzası yönetim planlarındaki tedbirler uygulanacaktır.

12- Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın kalite ve miktar olarak korunması, izlenmesi için 2022 yılından itibaren gerekli olan bütçe ve altyapı eksiklikleri giderilerek mükerrerlikleri önleyecek şekilde kurumlar arası koordinasyon etkin hale getirilecektir.

13- Ulusal Su Bilgi Sistemi yaygınlaştırılacak, verilerin elde edilmesinde ve paylaşılmasında standardizasyon sağlanarak su ile ilgili bütün çalışmalarda karar destek sistemlerinin kullanımı yaygınlaştırılacaktır.

14- Paris Anlaşması'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylanması ile önem kazanan iklim değişikliğine uyum faaliyetleri, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkileri analiz edilerek hız kazanacaktır.

15- Taşkın ve kuraklık yönetiminde kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş sağlanarak Ülkemizdeki tüm havzalarda Taşkın ve Kuraklık Yönetim planları 2023 yılına kadar tamamlanacak ve bu planlarda belirlenen tedbirlerin uygulanması sürekli takip edilecektir.

16- Taşkın ve kuraklık afetleri ile ilgili tahmin ve erken uyarı sistemleri kurulacak ve bu afetler öncesinde gerekli uyarılar yapılarak önlemler alınacaktır.

17- 2022 yılından başlanarak toplumun tüm kesimlerinin sürece dâhil edilmesi ile iklim değişikliği kapsamında, çölleşme, erozyon, su ve toprak koruma hususunda eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla iklim değişikliğine karşı direncin artırılması sağlanacaktır. Tüm çalışmalarda iklim değişikliğinin etkileri öncelikli olarak değerlendirilecektir.

18- Ekonomik olarak sulanabilir arazilerin modern sulama yöntemleriyle sulanması yaygınlaştırılacaktır.

19- Sulama projelerinde özel sektörü de içine alan yeni finansman modelleri geliştirilecektir.

20- Havza su potansiyeline göre ürün deseni belirlenerek suya göre tarım yaklaşımı esas alınacaktır.

21- Sulama tesislerinin, dijital teknolojilerle uzaktan kontrol ve otomasyonu sağlanarak tasarruflu su kullanımı hedeflerine ulaşılacaktır. Sulamada enerji giderlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler artırılacaktır.

22- Ülkemizin aktif deprem kuşağında olması sebebiyle barajların emniyetli bir şekilde işletilmesi için gerekli yasal mevzuat geliştirilecektir.

23- Ülkemizin su depolama kapasitesini artırmak için uygun olan yerlerde baraj yapımlarına devam edilip mevcut barajların ekonomik ömürlerinin uzatılması için gerekli önlemler alınacaktır.

24- Yeraltı barajları ve yeraltı suyu suni besleme yapılarının planlanması ve ivedilikle tamamlanması sağlanacaktır.

25- 2022 yılından başlanarak toplumun her kesiminin su, meteoroloji ve iklim değişikliği okuryazarlığının geliştirilmesi açısından eğitim/bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilecektir.

26- İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan meteorolojik afetlere karşı önceden tedbir alınabilmesi için şehir planlamalarında ve zirai faaliyetlerde meteorolojik verinin kullanımı artırılacaktır.

27- Yukarı havzalardaki restorasyon amaçlı uygulamalarda yerel bilgi ve tecrübeyi dikkate alarak, doğa temelli çözümlere öncelik verilecektir.

28- Su yönetimine ilişkin Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi ve geliştirilmesi sağlanacaktır."