- Feti Yıldız, AİHM kararlarına dair yaptığı paylaşımda, tutukluluk ihlallerinin ancak tahliye ile giderilebileceğini belirtti.
- Selahattin Demirtaş'ın AİHM tarafından hak ihlali kararı almasına rağmen tahliye edilmemesi tartışmalara neden oluyor.
- Yıldız, ihlallerin giderilmesi için AİHM kararları doğrultusunda hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye siyasetinde hareketli günler yaşanıyor.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilmesi gündemde.
Kobani davasında 42 yıl hapis cezasına çarptırılan Demirtaş, Kasım 2016’dan bu yana tutuklu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 8 Temmuz’da Demirtaş için yeni bir ihlal kararı vermişti.
Kararın ardından DEM Parti tahliye talebinde bulunsa da Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi, bu talebi reddetmişti.
KARAR KESİNLEŞTİ
AİHM Paneli, Türkiye’nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kararı hakkında AİHM Büyük Daire’de yeniden ele alınması talebiyle geçen ay yaptığı itirazını reddetti.
AİHM’in Demirtaş hakkındaki hak ihlali kararı kesinleşmiş oldu.

DEMİRTAŞ İÇİN TAHLİYE TALEBİ
Kararın kesinleşmesi üzerine Demirtaş'ın avukatları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvuru yaparak tahliye taleplerini iletti.
Yaşanan gelişmelerin ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda AİHM kararlarını değerlendirdi.
Yıldız'ın paylaşımı, Selahattin Demirtaş mesajı olarak değerlendirildi.
Yıldız açıklamasında şöyle dedi;
"HAK İHLALİNE KİŞİ TAHLİYE EDİLEREK SON VERİLİR"
"AİHM, ihlal kararlarının hangi seçenek benimsenerek yerine getirileceği konusunda devletlerin takdir yetkisine müdahale etmediği, ancak seçenek yoksa ihlalin giderilmesi için alınması gereken tedbiri doğrudan gösterdiği bilinen bir husustur.
Hak ihlali tutuklama sebebiyle oluşmuş ise ancak tutuklu kişi tahliye edilerek ihlale son verilebilir.
"MAKUL SÜRE İÇİNDE İNCELENMESİ GEREKİR"
Bu durumda başka bir seçenek yoktur. Tutuklunun AİHM kararı doğrultusunda ihlalin kaldırılmasına yönelik verdiği dilekçelerin makul süre içerisinde incelenerek karar kurulması gerekir.

"MAKUL SÜRE KEYFİ SÜRE DEĞİLDİR"
Buradaki makul süre keyfi süre değildir. Adaletin hizmetinde 25 bin 459’ Hakim ve C. Savcısı bulunmaktadır. Hâkim ve C. Savcılarına yardımcı personel sayısı 179 bin 591 kişidir. Yani hakim ve personel sıkıntımız da yoktur."