PKK VESAYETİ
30 yıl savaşıldı, 40 bin insan öldü.
Sonra “birisi” geldi; “Kürt” dedi, “barış” dedi, “baldıran zehiri içerim” dedi.
Ve bir anda her şeyin “çözülebilir” olduğu ortaya çıktı.
Aslında “birisi” gelmedi.
BARIŞI MİLLET İRADESİ İSTEDİ
Gelen halk iradesiydi, milletin iradesiydi, milli iradeydi. Barışı isteyen de halktı.
Milletin ta kendisiydi.
Çünkü yıllardır halkın iradesi bir türlü meclise yansımıyor, halk desteği zayıf, derme çatma koalisyonlar sahneye çıkıyor, sahne gerisinde de askeri-sivil bürokratik vesayet iktidarını sürdürüyordu ve bu nedenle halkın isteği olan barış asla gelmiyordu. Bizim de faaliyetlerini tasvip etmediğimiz, karanlık bir ölüm makinesine dönüşmüş bir derin devlet binlerce insanı faili meçhul ediyor, asit kuyularına atıyor, dışkı yediriyordu. PKK, bizim de yaptıklarını çok tasvip etmediğimiz bu ceberut devletle çatışıyordu.
KÜRTLERİ YOK SAYAN 80 YILLIK VESAYET BİTTİ
Sonra 2002’de milli irade iktidara geldi. Bu iradenin içinde hem Türk, hem Kürt iradesi vardı ve vesayeti bertaraf etti, sıkıyönetimler kalktı, işkenceler, faili meçhuller bitti, ayrımsız tüm mağdurların hakları verildi, daha da hak isteniyorsa rahatça girdikleri mecliste Kürtler bunları arayabilir hale geldiler. İşte şimdi PKK, bu milli iradeyle savaşıyor. Kürtler de dâhil, halkın gerçek iradesi ile savaşıyor. Artık o ceberut devletle değil, halkın en az %50’sinin oy verdiği bir irade ile savaşıyor. Kürt ve Türk halkları ile savaşıyor. Hem de artık dünyanın hiçbir yerinde karşılığı olmayan arkaik bir sosyalist düzen hayali ve artık ergenlerin bile kulak asmadığı bir “devrimci halk savaşı” yaftası ile…
PKK VESAYETİ SİLAHLA MECLİS'E TEMSİLCİ YOLLUYOR
HDP, Kürt halkının milli iradesini temsil etmiyor. O, PKK’nın vesayetinde sahne alıyor. Tıpkı bizim vesayet dönemimizde olduğu gibi. Kürt halkının iradesi meclise yansımıyor. Çünkü oyların bir kısmı silah zoruyla, bir kısmı Kobani-IŞİD yalanlarıyla ve bir kısmı da en iyi ihtimalle ergen milliyetçi duygular dürtülerek, “bölgesel” başka alternatif olmadığından alınıyor.
2015 TÜRKİYE'SİNDE SOVYET TİPİ YAŞAM VAAD ETMEK
PKK, 2015’lerde insanlara gerilla tipi halk savaşı yaptırmaya çalışıyor. İstiyor ki o kazdığı yolların, havaya uçurduğu köprülerin, engel olduğu barajların gerisinde halkı tutsun ve devlet ile savaştırsın. Oysa asıl sorun o yolların, o köprülerin, o barajların yıllardır hiç yapılmamasıydı, onların gerisindeki insanların meclise gelememesi idi. Şimdi ise PKK yapılanı yıkarak halka bir şey anlatacağını sanıyor. 2015’te halkı 1917 Sovyetleri gibi yaşatmaya çalışıyor. Oysa halk neler yapılabileceğini ve yapılmakta olduğunu gördü. PKK halka, hâlihazırda ulaştığının gerisinde bir yaşam biçimi vaat ediyor. (Alman ve İngiliz gazeteciler bu çarpık sefaleti öyle bir romantikleştiriyorlar ki, onların gözünde pastoral bir manzara önünde keleşli gerilla kızlar özgürlük şarkıları söylüyor, süt sağıp, gözleme yapıyorlar.)
HDP NE KADAR KÜRT PARTİSİ
Sorun, Kürtleri de bu vesayetten kurtarmaktır. Bunun da yolu, o insanların gerçek iradesini yansıtan partiler kurup meclise girmelerini sağlamaktır. Sandık üzerindeki kalaşnikof gölgesini kaldırmaktır. Doğuda sivil toplum gelişebilir ve çok seslilik artabilirse muhtemelen HDP en düşük oy alan Kürt partisi olacaktır. Oysa şimdi, insanlar seçim barajı nedeniyle zar zor bir partiyi meclise sokabildiklerini görerek, alternatif arayışından vazgeçmekte, ancak ve sadece bu parti etrafında toplanabilmektedirler. Az buçuk başkaldıranları da 6-8 Ekim olaylarında gördüğümüz gibi PKK boğazlayıp, üstlerinden araba ile geçmektedir.
PKK VESAYETİNE DUR DİYEBİLMEK
Türk halkı 80 yıllık vesayetten adım adım ve büyük bedeller ödeyerek kurtulmuş ve kendi iradesini mecliste tutabilmiştir ki o irade bile tehlikededir. Çünkü vesayetin uyuz çakalları her biri bir köşede uzun adamın “devrilmesini” beklemektedirler.
Kürtlerin vesayetten kurtulması ise çok daha karmaşık değişkenlere bağlıdır.
DÜNÜN MARKSİSTLERİ AMERİKA'DAN YARDIM DİLENİYOR
Kürt vesayetçileri kendilerini Türk vesayetçilerinin ideolojik şemsiyesi CHP’ye işte bu nedenle yakın hissediyorlar ve barışın kurucusu AK Parti’den bu nedenle nefret ediyorlar. Çünkü onlar da CHP gibi Kürt halkını bir toplum mühendisliği ile dizayn etmek istiyorlar. Kürtlerin, ABD’nin Ortadoğu’da talep ettiği laik-batıcı halk olmasını istiyorlar. Olmayanları öldürüyorlar. Cemil Bayık’ın ABD’den arabuluculuk istemesi hafife alınmasın. Tabi ki “Marksist Leninist bir örgüt nasıl olur da emperyalizmin jandarmasından arabuluculuk ister?” gibi bir soruyu soracak kadar safsanız, PKK’nın da Marksist ve özgürlük yanlısı bir örgüt olduğuna inanacak kadar safsınız demektir. Aslında Cemil Bayık sadece arabuluculuk değil, bildiğiniz manda yönetimini istiyor. Çünkü çok iyi biliyor ki Ortadoğu’daki o devletler de zamanında ancak ya İngiltere, ya Fransa’nın mandası olarak kuruldular.
PKK KÜRT HALKININ GERİSİNDE
Fakat PKK yönetiminin ABD ile balayı çok tatsız bitebilir. Çünkü ABD, Arap Baharı diye Ortadoğu’nun neresine sandık koyduysa oradan Müslümanlar çıktı! ABD çok şaşırdı. Ne çıkacaktı ya? Laikler mi, Hıristiyanlar mı, Museviler mi? İsrail bu demokratik sonuçlardan paniğe kapılınca, ABD de sandıkları devirip, Arap baharını kışa çevirdi. Sisi ile başlayan geri dönüş hala sürüyor. Onun içindir ki Esad hala devrilemiyor, çünkü yerine konacak laik-batıcı grup veya kişi henüz bulunabilmiş değil. İşte PKK üst yönetimi ABD’ye bu sözü veriyor. Ortadoğu’da bir tane laik batıcı devlet olacak, uslu çocuk olacak… Ama PKK kendi halkına CHP’nin kendi halkına olduğundan çok daha uzak. Çünkü Kürt halkı, PKK’nin o “temize çekmek istediği” halk değil…Olmaz da…
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış