MSB'den düşen İHA'lara ilişkin açıklama geldi

MSB'den yapılan haftalık basın toplantısında, Balıkesir ve Kocaeli'de düşmüş halde bulunan İHA'lar ile ilgili sorulan soruları da yanıtladı. Açıklamada, "Herhangi bir zafiyet bulunmamaktadır" denildi.

MSB'den düşen İHA'lara ilişkin açıklama geldi
  • Milli Savunma Bakanlığı (MSB) haftalık toplantısında, Balıkesir ve Kocaeli'de düşen İHA'lar hakkında "Herhangi bir zafiyet bulunmamaktadır" açıklaması yaptı.
  • Toplantıda, ayrıca Libya heyeti uçağının düşmesi ve Suriye'deki son durum gibi konulara da değinildi.
  • Bakanlık, İsrail, Yunanistan ve GKRY arasındaki görüşmeler hakkında da açıklamalarda bulundu.

Milli Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından basın mensuplarının gündemdeki sorularına ilişkin açıklamalarda bulunuldu.

Yapılan açıklamalarda, Libya Heyetini taşıyan uçağın düşmesi dahil olmak üzere gündemdeki birçok konuya değinildi. 

Ayrıca Bakanlıktan, düşen İHA'lara ilişkin de açıklama geldi.  

Bakanlıktan yapılan açıklamalar şu şekilde:

DÜŞEN İHA'LAR

Balıkesir ve Kocaeli'de düşmüş halde bulunan İHA'lar ile ilgili sorulan sorular da yanıtlandı.

15 Aralık’ta Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan bir İHA, tespit edilmesinin ardından F-16’larımız tarafından takip edilmiş ve güvenli bir bölgede kontrollü bir müdahaleyle vurularak düşürülmüştür. Havada vurularak imha edilen İHA’nın enkazına, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağılması sebebiyle henüz ulaşılamamıştır.

Balıkesir ve Kocaeli’de düşmüş hâlde bulunan İHA’lar incelenmektedir. İnceleme sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Hava sahamızın kontrolü; radarlar, elektro-optik sensörler, kara, deniz ve hava unsurları ile NATO entegre yapısı dâhil olmak üzere çok katmanlı mimariyle 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmakta ve bu konuda herhangi bir zafiyet bulunmamaktadır.

Küçük, düşük irtifalı ve düşük radar kesitine sahip İHA’lar, yalnızca Türkiye’nin değil Avrupa ülkeleri dâhil tüm devletlerin karşı karşıya olduğu yeni nesil bir tehdittir. Bu tür hedeflere karşı müdahalede, sivil hava trafiği ve can güvenliği öncelikli olarak dikkate alınmakta ve en uygun unsur devreye sokulmaktadır.

Sonuç olarak; bahse konu olaylar, bir hava savunma zafiyetinden ziyade, Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş sebebiyle artan İHA kullanımının bir yansımasıdır. Türkiye, İHA’lara karşı ilave tedbirler almakta, millî projeler ve müttefik entegrasyonlarıyla hava savunma kapasitesini sürekli geliştirmekte ve hava sahasının güvenliğini kararlılıkla sağlamaya devam etmektedir.

"KARAKUTU İNCELEMEYE ALINDI"

Libya heyetini taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sorulan soruya Bakanlıktan, şu açıklama yapıldı:

23 Aralık’ta, Libya Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyeti Ankara’dan Trablus’a götürmek üzere havalanan Falcon-50 tipi uçak elektrik arızası nedeniyle acil durum ilan etmiş; bunun üzerine Esenboğa Havalimanına geri dönüş prosedürleri başlatılmıştır.

Uçakla radar temasının kesilmesi üzerine, Hava Kuvvetlerimize ait iki İHA, bir CN-235 uçağı ve bir arama kurtarma helikopteri derhâl bölgeye sevk edilmiştir.

Yapılan arama çalışmaları sonucunda, uçağın enkazına Ankara’nın Haymana ilçesi kırsalında ulaşılmış; uçakta bulunan Libya Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, beraberindeki askerî heyet üyeleri ve uçuş ekibinin tamamının hayatını kaybettiği tespit edilmiştir.

Enkaz alanında uçuşa ait karakutuya da ulaşılmış ve teknik inceleme süreci başlatılmıştır.

24 Aralık’ta Libya’dan gelen resmî heyetle birlikte Sayın Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız ile Jandarma Kriminal Başkanı tarafından enkaz bölgesinde incelemelerde bulunulmuştur.

Kazanın meydana geliş nedeni, devletimizin ilgili kurumları tarafından Libya makamlarıyla iş birliği içerisinde tüm yönleriyle ve titizlikle incelenmektedir.

Meydana gelen elim uçak kazasında şehit olan Libya Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, beraberindeki askerî heyet üyeleri ve uçuş ekibine bir kez daha Allah’tan rahmet; dost ve kardeş Libya halkına başsağlığı ve sabır diliyoruz.

SURİYE'DE SON DURUM

Suriye'deki son duruma dair yöneltilen soruya MSB, şu yanıtı verdi:

Son dönemde PKK/YPG/SDG’nin gerçekleştirdiği saldırılar, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve istikrarına zarar vermekte, mutabakat sürecini olumsuz etkilemektedir.

Suriye’de mücadele birlik ve bütünlüğünü sağlamış, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye’den yana olanlar arasındadır.

Bölgesinde barış ve istikrar üretmeye çalışan Türkiye’nin tavrı nettir ve bu tavır herkes tarafından bilinmektedir. Türkiye, bu doğrultuda Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürmeye ve “Tek Devlet, Tek Ordu” ilkesini desteklemeye kararlıdır.

İsrail, Yunanistan ve GKRY arasındaki görüşmeler ile ilgili yöneltilen soruya şu cevap verildi:

Son dönemde; İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin faaliyetlerini, gerçekleştirdikleri üçlü zirve sonrası yapılan açıklamaları ve zirvede alınan kararlar kapsamında dile getirilen askerî iş birliği girişimlerini dikkatle takip ediyoruz. Bahse konu girişimin askerî açıdan Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturması söz konusu değildir.

Türkiye, bölgede istikrarın korunması ve diyalog ortamının sürdürülmesi yönündeki kararlılığını sürdürmektedir. İsrail’in Türkiye’ye yönelik açıklamalarının ve bölgede gerilimi artırabilecek söylemlerinin, sahadaki gerçekler ve uluslararası hukuk çerçevesinde herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır.

Ülkemiz, NATO müttefikliği temelinde Ege ve Doğu Akdeniz’de yapıcı diyalogdan yanadır; ancak müttefiklik ruhuna aykırı adımların sahadaki durumu değiştiremeyeceği bilinmelidir.

Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliği ve haklarına ilişkin tutumu nettir ve değişmezdir. Türkiye garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri kullanmaktan bugüne dek geri kalmadığı gibi bundan sonra da geri kalmayacaktır.

Sonuç olarak, Ege ve Doğu Akdeniz’de gerilimi artıran taraf Türkiye değil; dışlayıcı ve tek taraflı adımlar, oldubitti yaratmaya yönelik yaklaşımlardır. Türkiye, bölgenin bir çatışma alanı hâline gelmesinden ziyade, iş birliği ve istikrar havzası olarak şekillenmesinden yanadır.

YUNANİSTAN BASININDAKİ "HAVA SAHASI" İDDİALARI

Hava sahası ihlali iddialarının temelinde Yunanistan’ın bugün ve tarihte örneği olmayan kara suları ve hava sahası yaklaşımındaki tutarsızlık yer almaktadır. Ülkemizin Ege’de gerçekleştirdiği uçuşlar uluslararası hava sahasında gerçekleştirilmektedir.

Türkiye, Yunanistan ile tüm sorunları uluslararası hukuk, karşılıklı iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde diyalog ve müzakere yoluyla barışçıl yöntemler ile çözme eğilimindedir.