Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı'nda
ensonhaber.com

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmasından satır başları şu şekilde:

GERÇEĞİ HATIRLATMAK İSTİYORUM

"Dün yalan yanlış her türlü ifadeleri orada kullananlara ben buradan gerçeği tekrar hatırlatmak istiyorum. 15 Temmuz gecesi saat 23.17 anamuhalefetin başındaki zat Atatürk Havalimanı'nda.

Bay Kemal oradan Bakırköy'e kaçıyor. Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde kalıyor orada kahvesini yudumlarken gelişmeleri takip ediyor.

Ben Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na geliyorum. Benim gelişimin nasıl olduğunu ve benim o havalimanına, Berat Bey, eşim, kızım, torunlarım oradan indiğimi...

İNSANDA AHLAK DENİLEN BİR ŞEY OLUR

Dün orada bir terbiyesiz vardı, orada neler yaşandığını nereden biliyorsun. Şurdan şuraya inmişiz, şununla şunu konuşmuşuz.

İnsanda biraz ahlak denilen bir şey olur.

Sen 23.17'de genel başkanınla oradasın, biz ise Marmaris'ten oraya iniyoruz ve helikopterler hala orada uçuyor. Biz indikten sonra on binler oradaydı.

Sen CHP'lileri kandırabilirsin ama o on binleri kandıramazsın. Ve o on binler bu olayın en yakın şahidi ama senin böyle bir derdin yok, siz her zaman kuyruğu kıstırıp kaçtınız zaten.

SİZ F-16'LARIN KARŞISINA DİKİLENLERDEN OLMADINIZ

Hiçbir zaman siz kahramanca F-16ların karşısına dikilenlerden, tankların karşısına çıkanlardan olmadınız.

Sizler hatta Bağdat Caddesi'nde alkışlayanlardan oldunuz. O gece, bütün bu olaylar olduktan sonra..

16 saat süren bu operasyonu biz bizzat havalimanında yönettik Bay Kemal, sen neredeydin o saatlerde.

SEN BAKIRKÖY'DE KAHVENİ YUDUMLARKEN...

Sen Bakırköy'de kahve yudumlarken biz Atatürk Havalimanı'nda bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım ve tüm o milli kahramanlarla beraberdik. Ertesi gün Cuma ve biz oradan ayrılmadık.

Operasyon bitti, bitene kadar orada biz dimdik durduk ve bunun yanında valimiz, aynı zamanda 1. Ordu Komutanımız (Ümit Dündar) Genelkurmay'ı vekaleten orada Ümit Paşa'ya verdik, Bay Kemal bunları biliyor musun.

Ve süreci orada bu şekilde yürüttük.

EDEPSİZCE EL KOL HAREKETİ YAPIYORSUN

Baktın ki Cumhurbaşkanı nasıl olsa balkonda oturuyor, burada konuşma hakkı yok bir de edepsizce el kol hareketi yapıyorsun.

Sen bu el kol hareketini yaptırmam ya AK Parti Genel Başkanı'na yapabilirsin belki ama bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na yapamazsın.

Onun için bir defa haddini bileceksin ama bunlarda böyle bir şey yok.

Bunlarda böyle bir ahlak yok, dolayısıyla da dün tabi oradaki gelişmeler gerçekten bir afet bir felaketti.

Milli iradenin temsilciliği olan bir çatı altında milletimizin iradesiyle seçilmiş bir cumhurbaşkanına tüm ülkenin gözü önünde hakaret etmeyi siyaset sanan bu zihniyet kendi çirkefliği içinde boğulmaya mahkumdur.

15 TANE ADAMINI İYİ PARTİ'YE GÖNDERDİN

Bay Kemal önce, 15 tane adamını gönderdin sözde İyi Parti'ye. Peki bu 15 tane adamın senin sözde İyi Parti'yi kabul etti mi, etmedi. Niye çünkü ben dün baktım ve sözde İyi Parti'nin koltuklarında değil, CHP'nin koltuklarında oturdular. Demek ki gönderdiğin yeri beğenmediler.

Demek ki anlaşamadın, ikna edemedin ve bundan sonra senaryo nasıl çalışacak onu da bilemiyorum.

Sözde İyi Parti dün orada bir 3-4 kişi vardı, arka koltuklar boş, onlar CHP grubu sıralarında.

Bir fırsat buldular ve bunu sözde İyi Parti değerlendirdi.

BAKALIM BU SENARYO NASIL OYNANACAK

Hafta sonuna kadar bakalım bu senaryo nasıl oynanacak bunu göreceğiz, bizim böyle bir sıkıntımız hamdolsun yok. Biz adımımızı atmışız şu anda bir taraftan manifestomuzu hazırlıyoruz bir taraftan seçim beyannamemizi hazırlıyoruz ve yoldayız ve bir an önce inşallah bunlar açıklanacak.

Manifestomuzu ayın 6'sında açıklayacağız, ardından da aday tanıtım toplantımızda tam olarak tüm milletimize açıklama imkanını bulacağız.

MEZHEPÇİ YAKLAŞIMLARINA YENİK DÜŞEREK OSMANLI'YA İFTİRA ATTI

Ana muhalefetin başındaki zatın tüm hezeyanı bunlardan ibaret değil.

Geçtiğimiz günlerde yine mezhepçi saplantılarına yenik düşerek, Osmanlı'ya iftira attı. Bu ne edep dışı bir yaklaşımdır.

Osmanlı'yı, kurucu unsuru olan Yörüklere, Türkmenlere zulmetle itham eden bu zatın gönül dünyasının milletimizden ne kadar uzak olduğunu bu vesileyle bir kez daha görmüş olduk.

Bir defa haddini bileceksin, Sultan Abdülhamid'in kendi kapısını teslim ettiği insanlar bu insanlardı.

Kendi can güvenliğini bunlara teslim ettiği halde sen nasıl oluyor da yörüklerden veya obalardan Osmanlı'yı koparmaya çalışıyorsun.

Bizim ecdadımız bırak Yörüklere zulmetmeyi, Afrika'nın içlerinden Avrupa'ya kadar zulüm görenlere yardım etmeyi kendine bir görev bilmiştir.

Bu zatın iflah olmayacağı artık anlaşılmıştır.

Ermeni çetecilerden FETÖ'cülere kadar Türkiye'yi karalamak isteyen kesimlerle aynı dili kullanan bu zatın, tabi yüreği yeterse, boyunun ölçüsünü 24 Haziran'da göreceğiz.

BAHÇELİ'NİN ERKEN SEÇİM TEKLİFİ

Geçen hafta, Sayın Bahçeli, bizden hemen önce yaptığı grup konuşmasında erken seçim teklifi yaptı. Biz henüz kendi içimizde müzakeresini yapmadığımız için grup konuşmamızda ben 2019 vurgusu yapmakta beis görmedim.

Arkadaşlarımızla istişarelerimizi yaptık. Sayın Bahçeli ile daha önceden planlanan bir görüşme kararımız vardı. Onu da ertesi gün gerçekleştirerek, erken seçim meselesini kendisiyle değerlendirme imkanı bulduk.

Tabii bu görüşme saatine kadar ve sonrasında arkadaşlarımızla istişarelerimiz o sabah yani çarşamba sabahı da devam etti.

Bilindiği gibi ana muhalefet defalarca erken seçimn çağrısı yapmış ve kendince bize meydan okumuştu.

CHP HODRİ MEYDAN DEDİ

Tabii biz onların bu boş işlerine alışık olduğumuz için milletimiz ne diyor diye baktık, MHP liderinin erken seçim çağrısının hemen ardından daha biz açıklama bile yapmadan CHP'nin hodri meydan diyerek ortaya atıldığını gördük.

BU KOLTUKRA 1,5 YIL DAHA OTURMAMIZ MÜMKÜNDÜ

Bu tablo bize geri dönülemez şekilde Türkiye'nin erken seçim ortamına doğru ilerlediğini gösterdi. Halbuki bizim bu koltukta 1,5 yıl daha oturmamız mümkündü, önümüzde zaman vardı. Biz bu noktada fedakarlık yaparak, Türkiye'yi bu durumdan kurtarma kararı aldık. Bu istişarelerde ağustos ayının uygun bir zaman olmadığını düşündük. Bu sebeple seçimlerin 24 Haziran'da olmasının uygun olacağına karar verdik.

TÜRKİYE SİYASETİNİN HASTALIĞI

Eski Türkiye siyasetinin hastalığı olarak bildiğimiz garip bir durumla karşılaştık. İşte o da, CHP'den istifa eden 15 milletvekili bir başka partiye geçerek bu partinin grup kurabilmesini sağladı.

15 vekilin kendi siyasi tercihleri ve iradeleri dışında bu işi yaptıklarını görüyoruz. Halbuki "Taşıma milletvekilleriyle grup kurdurulan partinin teşkilatlanma hakkını taşıdığını" görüyoruz.

İttifakları hukuken meşru kılan biziz biz, bunun adımlarını biz attık. MHP ile ittifakımızı da aylar öncesinden ilan ederek, milletimizin gözleri önünde gerçekleştirdik.

SENİN CİBİLİYETİNDE, KARAKTERİNDE YALAN VAR

Çıkmış Siirt'ten benim aday olduğum dönemi hatırlatıyor, ya bilmiyorsun. Önce bir ehline sor, senin cibilliyetinde, karakterinde yalan var.

Kalkıp da Siirt'te 3 tane vekili istifa ettirmek suretiyle benim aday olduğumu hatırlatıyorsun, onu da doğru öğrenememişsin. Kaldı ki bu işin şekli bununla yakından uzaktan alakalı değil ama bir şey uyduracaklar ya.

BİRBİRLERİNE GÖZ KIRPARAK İŞ TUTUYORLAR

Bir yalan bir iftira uyduracaklar ya, biz buralara gökten zembille inmedik, biz buralara çalışarak geldik. AK Parti ile MHP'nin ittifakı şeffaf bir şekilde, 81 milyonun gözü önünde yapılmıştır. Karşımızdakiler ise karanlıkta birbirlerine göz kırparak iş tutuyorlar.

Rengi kişiliği, kimliği, haysiyeti hiçbir şeyi belli olmayan, tek gayesi Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı olan bir ittifak kurulmaya çalışılıyor. Türkiye bu geçmişte bu tür siyasi mühendislikle karşılaşmıştır.

Ama milletimiz her zaman kendisine hizmet etmeye talip olanlara itibar etmiştir. CHP etrafında kümelenen bu tezgah bizim meselemiz değildir, dolayısıyla bu konuyu garipsemekten başka bir şey yapmamıza gerek yoktur. Milletimiz bunları görüyor, değerlendiriyor.

GÜNEŞ MOTEL OLAYININ İÇİNDE OLANLARI MİLLETİM NASIL CEZALANDIRDIYSA...

Geçmişteki Güneş Motel olayının içinde olanları milletim nasıl cezalandırdıysa bunlara vereceği ceza da otur.

Milletimiz sandık başına gittiğinde kararını ona görecektir. Biz bundan sonra da sözümüzü tek muhatabımız milletimize söyleyeceğiz.

YSK'nın seçim takvimine uygun şekilde kendi takvimimizi de belirledik.

ÇİRKİN YAPILARLA İLGİLİ DE ADIMLAR ATILACAK

Ülkemizin belli bölgelerindeki çirkin yapılarla ilgili de adımlar atılacak ve bu konuda vatandaşımız benim yapımın, benim binamın geleceği ne olacak gibi endişeleri taşımaktan kurtulmuş olacaklar.

Milletimiz bu aşamada bizden ekmeğini ve aşını nasıl büyüteceğimizin ve kendisi ile evlatlarına nasıl bir gelecek bırakacağımızın planlarını yapmamızı bekliyor.

Ancak milletimizin karşısına asıl 81 milyon vatandaşımızın her birinin geleceğe dair umutlarını besleyerek çıkacağız.

Zaten bizim en güçlü olduğumuz alan budur. Ana muhalefeti ve onun kağıttan kayığına binenleri kendi hallerine bırakmak en doğrusudur.

AK Parti olarak 2002 Kasım'dan beri yapılan seçimlerden beri ülkemizi işte biz bu grupla yönettik."