İngiltere'nin siyasi çıkmazı: Brexit
Detay Haber

Haziran 2016'dan günümüze gelen ve Brüksel ile Londra arasında yoğun diyaloglar ve derin çatlaklar oluşturan, Brexit çıkmazı için geri sayım başladı. İngiltere hükümeti, normal şartlar altında 26 Mart'ta gerçekleşecek olan Brexit için kârlı bir anlaşma hedeflerken, Avrupa ise İngilizlerin yakasını kolayca bırakmayı düşünmüyor.

İngiltere'nin 2016'da yaşadığı Brexit çıkmazı ve hükümet krizi ne hale geldiyse bugün gelinen son nokta, Theresa May için de geçerli.

İngiltere'nin siyasi çıkmazı: Brexit

DAVİD CAMERON VE THERESA MAY BENZERLİĞİ

Seçimlerin hemen ardından Brexit ilk kelleyi, en yüksekten aldı. Başbakan David Cameron, referandumda çıkan sonuç nedeniyle istifa ederken yerine Theresa May geldi.

İngiltere'nin siyasi çıkmazı: Brexit

May, Brexit konusunda kararlı bir yol haritasını izleyeceğini belirtti ancak aradan geçen yıllar May'in, selefi David Cameron ile benzer bir kadere sahip olacağını gösteriyor.

İngiltere'nin siyasi çıkmazı: Brexit

ÜST ÜSTE ALINAN YENİLGİLER

Theresa May, anlaşmalı Brexit konusunda izlediği tavırla AB'den ret yiyince Parlamento'da şansını denedi. Ancak burada da istediği sonucu elde edemeyen May, mecliste de aradığı desteği bulamadı. Yeni referandum fikri de meclis tarafından reddedildi.

İngiltere'nin siyasi çıkmazı: Brexit

MAY'E GÜVEN AZALIYOR

Başbakan Theresa May, aradığı desteği bulamayınca yanındakilerin de güveni sarsıldı. Özellikle Muhafazakar Parti ve bakanlıklardakilerin May'e, yönelik karşı atak planları artık yüksek sesle konuşulurken, Başbakan'ın da kaçınılmaz sonu yaklaşıyor gibi görünüyor.

Özellikle mecliste yapılan oylamalardan sonra büyük bir destek kaybı yaşayan May'e karşı, ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn, İngiltere Parlamentosu'nun müzakere edilecek bir öneri üzerinde anlaşması gerektiğini, kendi önerilerini yeniden Parlamento'ya sunacaklarını söyledi.

Corbyn, "Belki de genel seçime gitmeliyiz." dedi.

AB AYRILIĞI İSTEMİYOR

Kaçınılmaz son dedikoduları May için konuşulmaya devam ederken, özellikle son iki başbakanın yaşadıklarının benzerlik göstermesi, AB'nin de İngiliz halkında azımsanmayacak bir çoğunluğun da ayrılığı istemediğini, açıkça gözler önüne seriyor.