İlklerin balerini Meriç Sümen, 60 yıllık sanat hayatını anlattı

Ortaokulda başladığı bale öğrenimini, Ankara Devlet Konservatuvarında sürdürdü. Mezuniyetinin ardından usta sanatçı, Devlet Opera ve Balesi'nde başdansçı, koreograf ve genel müdür olarak hizmet etti. Meriç Sümen, bale kariyerinde başdansçı olarak Kuğu Gölü, Giselle, Fındıkkıran, Uyuyan Güzel, Romeo ve Juliet, Şımarık Kız, Kamelyalı Kadın gibi birçok eserde dans etti.

Pyotr İlyiç Çaykovski'nin Kuğu Gölü eserini 40'dan fazla ülkede oynayan ve Rusya'nın tarihi sahnesi Bolşoy'da farklı yıllarda çok kez Giselle eseriyle sahneye çıkan usta sanatçı, Bolşoy balesi tarihinde başrol üstlenen ilk yabancı prima balerin oldu.

15 yıl önce emekli olmasına rağmen genç dansçılara eğitim vermeye ve yol göstermeye devam eden 78 yaşındaki Sümen, Türkiye'nin Çınarları Fotoğraf Projesi" kapsamında yıllarca sahneye çıktığı Ankara Devlet Opera ve Balesi dans stüdyolarında, Anadolu Ajansı (AA) sorularını yanıtladı.

Türk balesine 60 yıldan fazla emek verdiniz? Türk balesinin yeni filizlendiği dönemde mesleğe nasıl başladınız, sizi kim yönlendirdi?

"Yerimde duramayan bir kız çocuğu olduğumu annem hep söylerdi. Ankara Saray İlkokulu'nda okurken milli dans derslerimiz vardı, o derslere koşa koşa giderdim. Hocam da beni öne çıkarır, 'Meriç'e dikkatle bakın, hareketleri dosdoğru yapıyor.' derdi. Tabii anladım bende bazı yetenekler olduğunu. Hocam babamla konuşmuş. 'Meriç çok çok yetenekli, konservatuvarda bale bölümü açıldı, ne olur oraya verin.' demiş. Babamın da tayini çıkacağı için asker olduğundan, beni bırakamamış burada. Ben de ağladım 'Babacığım ben balerin olmak istiyorum.' dedim. Babacığım da rahmetli, ben okulu yatılı kazanınca askerlikten ayrıldı. Bırakamadılar beni, 8 yaşındayım tabii. Allah razı olsun onlardan. Burada kaldılar ve ben de konservatuvarı bitirdim. Babam Genelkurmay'da çalışırken çok üzgün olduğu bir gün, Kenan Evren Paşa sormuş, 'Senin suratın neden asık?' Babam da, 'Benim kızım bale bölümünü kazandı ama onu burada yalnız bırakamam.' demiş. Evren Paşa da 'Herkes her şeyi oluyor ama sanatçı yeteneği varsa, bırak olsun.' demiş. Seneler sonra Kenan Evren'in elinden devlet sanatçısı unvanını aldım."

İlklerin balerini Meriç Sümen, 60 yıllık sanat hayatını anlattı

320 kez Kuğu Gölü'nü oynadı

Mezuniyet sonrasında 1961'de Opera ve Bale Genel Müdürlüğünde çalışma hayatınız başlıyor. O zaman balenin durumu nasıldı, nasıl bir ortamda çalıştınız?

"Ankara Devlet Konservatuvarında 9 sene okudum. 1961 yılında mezun olunca Opera ve Bale Genel Müdürlüğüne girdim. Şimdiki gibi kadro problemi yoktu. Küçük bir imtihana tabi tuttular. Burası profesyonel olarak baleyi Othello balesi ile açmıştır. Ben mezun değildim, son sınıfta okuyordum. Aralarına katıldım diğer arkadaşlarımla ve daha da büyüdük. Güzel eserlerin sahnelenmesi için Türk balesini ve okulumuzu kuran hocamız Madam Ninette de Valois mezun olanları bekledi. Bu binanın içinde çok ufacık bir bale salonumuz vardı. Camları olmayan bir yerdi, nefes alamıyorduk. Ama bunun yanında devlet büyüklerimiz, hükümetimiz fevkalade yardımcı olurlardı ve hiçbir isteğimizi geri çevirmezlerdi. Tütü dikilecekse kumaş yurt dışından getirildi, ne aklınıza geliyorsa. O zamanlarda zorlukları yenerek birtakım eserleri oynadık. Kuğu Gölü'nü yurt dışı da dahil 320 defa oynamışım. O kadar çok oynadım ve değişik hocalarla çalıştım ki, çok şey öğrendim."

İlklerin balerini Meriç Sümen, 60 yıllık sanat hayatını anlattı

Hala Kuğu Gölü olarak anılıyor olmak sizi mutlu ediyor mu?

"Kuğu Gölü oynarken rolümü paylaştığım arkadaşlarımı rahmetle anıyorum. Onlar benim bir tanemdi. Biz operada çok aç kaldık, buranın ilk zamanlarında, paramız yetmiyordu. Kaloriferler yanmazdı, çok soğuktu Ankara. Çok cefalar çektik. Hiç yılmadık. O yüzden bir tane Meriç Sümen yok, 1000 tane Meriç Sümen var bu balede."