
Ünlü reklamcı Ali Taran , ofisinin kapılarını ilk kez TRT Okul'da yayınlanan 'Kampüs Magazin' programına açtı.
Taran bilinmeyen yönlerini de anlattı:
BÜTÜN DERDİM FUTBOLCU OLMAKTI
1968'de burs kazanıp Amerika'ya gittim. Bir yıl orada bir ailenin yanında kaldım; okuluma gidip geldim. Sonra Türkiye'ye döndüm. Bütün derdim futbolcu olmaktı. İyi oynadığımı düşünüyorum o devire göre fakat babam istemedi futbol oynamamı. "Ayaklarınla değil, beyninle para kazanacaksın" dedi ve beni mimarlığa yönlendirdi.
İKİSİNDEN DE MEZUN OLAMADIM
Eskiden akademi diye geçiyordu; bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'nde okudum. İlk seneler dersler iyi gitmedi çünkü aynı zamanda futbol da oynuyordum. Ama ikisini de yarım bıraktım. Mezun olamadım ailevi nedenlerle, çünkü baba oldum ve evlendim.
Reklamcılık için kendinden sıyrılmak ve toplumu iyi gözleyebilmek gerekiyor. Toplumun çoğunluğu ne yer, ne içer, nasıl hisseder bunları bilmek lazım.
KIVANÇ TATLITUĞ'UN 'VAY VAY...' SLOGANI NASIL ÇIKTI?
"İlla bir slogan bulayım, milletin diline düşsün" derler hep, böyle bir saçmalık olmaz. Sloganın reklamdaki fonksiyonuna bakmak lazım. "Kıvanç Tatlıtuğ'un 'Vay vay vay' sloganı nasıl çıktı?" diye sorarsanız; gerçek bir defilenin videosunu izliyorduk. Defilede güzel bir kadın seksi seksi yürümeye başladı, üzerimize doğru geliyordu. Ben de "Vay vay vay vay çantaya bak" dedim. Hepimiz güldük, ettik.
Reklam 'otur masaya önüne boş kağıt al, sonra aklına bir şey gelince yaz' değildir. Son derece disiplinli bir iştir reklamcılık. Küpe takıp atkuyruğu bağlayarak yapılmaz.