Akşam karikatürlü terör manşetini savundu

Akşam karikatürlü terör manşetini savundu

Gaziantep'te yaşanan terör saldırısı sonrası, Akşam gazetesinin acı olayı karikatürle manşetine taşıması, yaşanan felaket kadar medyada tartışma konusu oldu. Gazetenin manşeti, bazı basın-yayın organlarında olumsuz eleştirilere maruz kaldı.

Akşam gazetesi genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkkaya, başta meslektaşı Fatih Altaylı olmak üzere, gazetesinin tutumunu eleştirenlere köşesinden yanıt verdi.

GERÇEĞİ ANLATMANIN BİNBİR YOLU VARDIR

Yazı işleri masasına o karikatür geldiği anda istisnasız herkes aynı tepkiyi verdi.
Kalplerde ince bir sızı... Ruhlarımıza koyu bir duman gibi çöken şehit çocukların acısı... Haber tartışmaları o anda kesildi. Belli ki; Vedat Kemer çocukların acısını yüreğinin en derininde hissetmiş. Bunu bize de hissettirecek bir hüner sergilemiş.
Karikatürü, her zamankine göre daha büyük kullanalım ve AKŞAM logosunun üstüne taşıyalım diye karar vermiştik. Gazetemizin manşeti de 'Çocuk kişi niyetine' idi. Görsel yönetmenimiz Alpan Korucuoğlu toplantı sonrası bilgisayarında tam sayfa karikatür çalışması yapmış, attığımız manşeti de üstüne yerleştirmiş. Çıktı alıp önümüze getirdi. İnanılmaz vurucuydu. Uzun uzun düşündük, bütün yazı işleri müdürü arkadaşlarımın fikrini aldım ve üçüncü sayfamızı bir günlüğüne birinci sayfa olarak çalışıp, kapak olarak tam sayfa karikatür ile çıkmaya karar verdik.

BUNU NİYE YAPTIK?

Gerisini biliyorsunuz. Bütün Türkiye AKŞAM'ın perşembe günkü nüshasını konuştu. TV'ler uzun uzun tartıştırdı, medya ve haber sitelerinde günün konusu oldu. Peki biz bunu niye yaptık? Her şeyden önce biz çizginin gücüne inanıyoruz. Yeni bir durum değil. Yayın yönetmeni olduğumdan beri her bayramda ve yılbaşında tam sayfa karikatür yayınlıyoruz. Bazen sözün bittiği yerdesinizdir. Kelimelerin anlamını yitirdiği... Siyasilerin sözlerinin, gazetecilerin yazılarının duyguları anlatmakta kifayetsiz kaldığı, hatta tepki çektiği...

BİR AN KENDİNİZİ GAZETECİ OLARAK DÜŞÜNÜN

Yıllar yılı terörün her türlüsüyle karşılaşmış, sayfalarınızda yer vermişsiniz. Artık atılacak bir manşet bile kalmamış. Ya herkes gibi hamaset yapacaksınız. Ya da alternatif bir anlatı bulacaksınız. Gerçeğin ne kadar çok yüzü varsa, onu anlatmanın da o kadar çok yolu var. Çizgi işte bunlardan biri ve bazen en etkilisi. Eğer terör acılarına 'körleşme', gençlerin ve çocukların şehit olmasına 'kanıksama' ve artan şiddete karşı 'normalleşme' duygularıyla yaklaşılıyorsa işte o noktada yüreklere seslenmeniz gerekir. Sayfalar dolusu metin yerine de size bir karikatür yetebilir.

Yaşananları, 'gerçeğin kupkuru diliyle karikatürize etmektense', hünerli ve yürekli bir sanatçının çizgileriyle karikatürü özgün ve yenilikçi bir dil olarak kullanırsınız.

EZBERLERİ BOZMANIN TAM ZAMANI

Bizim yaptığımız budur. Bu yolla, terör acılarını 24 saatlik hikayeler olarak kurgulayıp, sonra unutmak ve hayatın normal akışına devam etmek isteyenlere anlamlı bir mesaj vermiş olursunuz. Söylüyorum ya, ezberleri bozmanın tam zamanı. Formatlanmış siyasal söylemlerin, çerçevesi çizilmiş medya dünyası yalanlarının dışına çıkmanın zamanı... O karikatürü görüp de hala PKK'ya özgürlük savaşçısı! diyenin, PKK ile sarmaş dolaş olan BDP'ye parlamenter sistem içinde çözüm arayan milletvekilleri gibi bakanın kalbi var olabilir mi?
O çizgilerin anlattığı mesajı alıp da PKK'ya en ufak bir sempatiyle bakan Kürt kardeşim kalmış mıdır? Bu karikatürü birinci sayfaya basmak bir cesaret meselesi değildir; olamaz. Maharet, o çizgilerin sahibinde. Bir de onun mesajını hissederek tam sayfaya açan görsel yönetmen zekasında.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şehit haberlerini küçük gören gazetelerle ilgili yazımı Fatih Altaylı dostumuz üzerine alınmış. Dün kendi televizyonlarında bizi eleştirirken gazetesini övdü. 9 şehit verdiğimiz Gaziantep saldırısını birinci sayfalarından küçücük görmüş olmalarının takdirini kamuoyuna bırakıyorum.

Ama söz medya etiğinden açılacaksa Türk basının en pahalı hayalkırıklığının henüz kısacık yayın hayatına sığdırdığı rekor sayıda yalanlanmış haberleri hatırlamadan edemeyiz. Bir de Münevver Karabulut 'u öldüren kanlı testerenin ve kocası tarafından bıçaklanan Şefika Etik'in kanlar içindeki bedeninin, sırtında saplı bıçakla yayınlandığı gazete nüshalarını anmadan geçemeyiz.

Ne zaman adam oluruz:

Daha bir hafta önce aynı masada yemek yerken 'Kısıtlı imkanlarınıza rağmen müthiş gazetecilik yapıyorsunuz. Her sabah ikinci okuduğum gazete AKŞAM' dedikten sonra televizyon ekranında bunun tersini söylediğimizde...

Akşam karikatürlü terör manşetini savundu

Akşam karikatürlü terör manşetini savundu