Oktay Ekşi özür diledi - izle

Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi'nin, dünkü köşesinde hükümet üyelerine yönelik küfürsayılabilecekdüzeyde bir yazı kaleme alması, gündeme bomba gibi düştü. Yazısında, 'Analarını da satarlar' ifadesini kullanan Ekşi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da tepkisini çekti. Ekşi, dün kaleme almış olduğu bu yazı ile ilgili olarak, bugünkü köşesindekonunun muhattaplarından özür diledi.

İŞTE EKŞİ'NİN BUGÜNKÜ ÖZÜR YAZISI..

OKUYUCUDAN tepki gelmese belki unutup gidecektik. Ama "Bu düpedüz hakaret anlamına geliyor" türü uyarılar üzerine dönüp bakınca, itiraf edelim, "Lafın hem ayarını kaçırmışız, hem de seviyesini çok düşürmüşüz" diye çok rahatsız olduk. Önce kimi rencide etmişsek tüm içtenliğimizle özür diliyoruz.

Gelelim şimdi hikayenin kendisine:
Bize yani Hürriyet'in köşe yazarlarına kendi yazılarını, "eğer ifade düşüklüğü, bilgi yanlışı, eksik anlatım gibi bir kusur varsa düzeltmesi için" bir fırsat verilir yani ya evine gazetenin erken baskıları gönderilir veya yazısı fakslanır.

-
Kütahyalı - Oktay Ekşi tartışması Ekşi'nin yazısı için özür dilemesi
-
Yazarlar son cümlenin vurucu olmasını isterler
Geçen gece, yani 27 Ekim günü saat 23.30 sularıydı. "Okuyucunun önüne çıkacak metinde hata olmasın" diye, eve fakslanmış yazıyı gözden geçirdim. Gerçekten metinde ufak tefek hatalar vardı. Onları düzelttim.
Yazı, Rize'nin İkizdere vadisinde 22 adet Hidroelektrik Santral yapılmasını engelleyen Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararına destek veriyor ve "Elektrik üretimi için ülkedeki tüm akarsuların kullanma hakkının 49 yıllığına özel şirketlere verilmesini" bir "peşkeş çekme" olarak nitelendiriyordu.

Konuşmacılar gibi yazarlar da son cümlenin "vurucu" olmasını isterler. Çünkü dinlediğiniz konuşmanın yahut okuduğunuz yazının deyim yerindeyse tadı o son cümlededir.

Ben de, akarsuların kullanma hakkının 49 yıllığına verilmesiyle ilgili hususu, "Şimdi, her şeyi satan işte o zihniyetin marifetini görüyoruz" diyerek ifade etmiştim.



Kütahyalı - Oktay Ekşi tartışması Analarını satan yazısı özür dileme 2
-
UNAKITAN'IN İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Aklıma bir önceki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın meşhur "Babalar gibi satacağız" sözü geldi. Ondan esinlenerek "her şeyi satan zihniyet" ifadesini değiştirip "analarını bile satan" yaptım ve o metni gazeteye faksladım.

Bu değişiklik sadece saat 24'ten sonra basılan gazetelere yani şehir içlerinde dağıtılan Hürriyet'lere girdi.

Ertesi sabah gazetede kendi yaptığım değişikliği görünce "Galiba kantarın topunuzu kaçırmışız" dedim ama iş işten geçmişti.

Gerçekten ifade hem "maksadımı" aşmıştı, hem de bu sütunu izleyenlerin yadırgayacağı kadar ağır kaçmıştı.

Nitekim okuyucu hiçbir faturayı ödetmeden bırakmaz:
Protestolar yağınca, başa döndük ve "vurucu ifade" şehvetine kapılıp birilerini -özellikle siyasi iktidarı- rencide ettiğimizi gördük.
Konuyu bir de gazetede kendi aramızda tarttık. Sonunda "hatayı kabul etmenin de bir görev ve bir borç olduğu" gerçeğini dikkate alıp "üzdüklerimizden özür dilediğimizi" tüm içtenliğimizle duyurmaya karar verdik.