AKP'li Özcan Erdoğan'ı kızdıracak

Daha önce 'Ben hala ülkücüyüm' diyen ve Demokratik Açılım'ı eleştiren ardından CHP'nin Beşir Atalay hakkındaki gensoru önergesine kabul oyu kullanan AKP'li vekil Özcan bu defa da hükümetin hazırladığı Anayasa Paketi'ni sert sözlerle eleştirdi.

İKTİDARIN ÇABALARI GÖRÜNTÜ
AKP Ankara Milletvekili Zekai Özcan, AKP'nin Anayasa paketi konusunda uzlaşmak için çareler aradığına dikkat çekerek, "İktidar uzlaşmak için çareler arıyor görüntüsü var. Muhalefet partileri de alternatif tekliflerini ortaya koyup uzlaşılarak bir metin çıkarılabilir. Ama 26 maddeyi çok görüyorum. Yamalı bohça gibi olur. Daha az bir madde ile bu iş çözülebilir ve Anayasa tümden yeni bir şekilde hazırlanmalı diye düşünüyorum" dedi.

PAKET YAMALI BOHÇE GİBİ
Özcan, partisinin Anayasa değişikliği paketi ile ilgili görüşlerini değerlendirdi. Özcan, öncelikle Türkiye'nin köklü bir Anayasa değişikliğine ihtiyacı olduğunun altını çizerek, ancak getirilmek istenen değişiklik paketinin de aynı zamanda "yamalı bohça" olduğunu savundu.

Özcan, "Türkiye'nin bir Anayasaya ihtiyacı var mı? Var... Bunu kabul etmek gerekir ama bu Anayasa yamalı bir Anayasa olmaz. 30 senedir, 1982'den bu yana Anayasada sürekli bazı maddeleri değiştirmişiz. Yani ihtiyacımız olduğu zaman bu maddeyi değiştirelim demişiz. Anayasa maddeleri kısa sürede ihtiyaç oldu diye değiştirilmez" diye konuştu.

"ÇOĞUNLUĞUMUZA GÜVENEREK YAPARSAK, YARIN DA BAŞKALARI YAPAR"
Özcan, partisinin Anayasa değişikliği çalışmalarının zamanını ve yapılma şekline eleştiri getirerek şöyle dedi: "Yani bir Anayasa yapıldığı zaman o toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeli. Anayasalar kısa ve öz olur. 1982 Anayasası'ndan rahatsızız fakat bu Anayasayı bir konsensüs olup, toplumla beraber bir defada değiştirmiyoruz. Bunun yerine ‘Şu madde bu maddeyi değiştirelim' diyoruz. Bu hazırlanan taslağın içerisinde de iki defa üçüncü defa değişen maddeler var. Böyle bir şey olamaz. Sene içinde değiştirmişiz yetmemiş, yeniden değiştiriyoruz bu doğru değil. Bu değişiklik zorunlu diyorsak, bunun içinde mutlaka siyasi partilerle ve toplumun geniş kesimleriyle uzlaşmak zorundayız. Bu ortak bir metin olacak. Biz bugün iktidar partisi olarak güçlü olduğumuzu söyleyip çoğunluğumuza güvenerek bir Anayasa değişikliği yaparsak, yarın başka bir iktidar gelir oda eğer çoğunluğu varsa; istediği gibi bir Anayasa değişikliğine gidebilir. Bunun yolunu açmamak lazım."

"26 MADDE ÇOK FAZLA, 'YAMALI BOHÇA' GİBİ OLUR"?
Özcan, iktidar partisinin uzlaşmak için çareler aradığına da dikkat çekerek, "İktidar uzlaşmak için çareler arıyor görüntüsü var. Muhalefet partileri de alternatif tekliflerini ortaya koyup uzlaşılarak bir metin çıkarılabilir. Ama 26 maddeyi çok görüyorum. Yamalı bohça gibi olur. Daha az bir madde ile bu iş çözülebilir ve Anayasa tümden yeni bir şekilde hazırlanmalı diye düşünüyorum" dedi.

"SÜREKLİ YAMA YAPIYORUZ, BU ŞEKLİYLE SICAK BAKMAM"
Özcan, Anayasa'nın sık sık parçalar halinde değiştiğini, bunun da Anayasa'nın bütünlüğünü bozduğunu savundu. "Yamalı bir metin çıktı ortaya. Sürekli yama yapıyoruz ve bütünlüğü bozuluyor bu bütünlüğü bozmamak lazım" diyerek partisinin 26 maddelik taslak metnini de eleştiren Özcan, bu şekliyle söz konusu değişikliğe sıcak bakmayacağının altını çizdi. Özcan şöyle devam etti: "Çok zorunlu olan birkaç medde varsa ki, var. Bunda uzlaşmak suretiyle çıkartılabilir ama 26 madde gerçekten çok ve konsensüs olmadığı takdirde ben şahsen bu işe sıcak bakmam. Tabi ki, uzlaşma tek taraflı değil siz uzlaşmak için uğraşırsınız ama muhalefet uzlaşmak için alternatif ortaya koymadan direnirse bu da doğru değil. 26 maddeyi aşırı bir değişiklik olarak görüyorum ve yama olarak görüyorum ve doğru bulmuyorum. Eğer bu 26 madde uzlaşmadan gelecekse açıkçası benim bunun tümüne sıcak bakmam mümkün olmaz. Ama daraltılır kısmen uzlaşma yoluna gidilir, o zaman tabi ki, farklı bakarım. Taslakta zorunlu olarak yapılması gerekenler var. Bunlar aslında muhalefetle uzlaşılarak yapılabilir. Yapmak da zorundadır. ‘Ben bunu yapıyorum çıkartıyorum' demek doğru değil. Biz Anayasa değişikliği yapacağız sivil kesimler siyası partiler ve sivil kesimler karşı çıkacak ama biz bildiğimiz yapalım iddiası da doğru değil." Muhalefet partilerinin Anayasa değişikliği paketine yönelik eleştirilerine de saygı duyulması gerektiğine işaret eden Özcan, "Anayasayı bir komisyon marifetiyle seçimden sonra yapsın dedi bu da bir görüştür. Ama şu sıkıntı var, gelen maddelerde eleştirdiği konuları açıkça ortaya koysun. Bunu koyup koymadıklarını bilmiyorum şu ana kadar. 'Şu maddeye karşıyım, şu şekilde düzenlenmesini istiyoruz' diyebilir. Netice de muhalefet partisidir aslında" diye konuştu.

"ZAMANI KISITLI GÖRÜYORUM"
Özcan, Anayasa değişikliğinin kısıtlı bir zamana sığdırılmaya çalışıldığına vurgu yaparak, "Bu zaman çok geniş olmalı hatta muhalefetin zaman talebi varsa bu talepte göz önüne alınarak bekletilmeli. Ama şu akla gelebilir hükümet şöyle düşünmüş olabilir herkesin kafasında Anayasa ile ilgili bir metin vardır. Hazır ellerinde vardır, onları ortaya koyabilir diye düşünmüş olabilir ama ne olursa olsun çok kısa süre içinde bir değişikliği doğru bulmuyorum" dedi. Özcan sözlerini şöyle tamamladı: "Konsensüs olmadan, toplumla anlaşmadan bir Anayasa değişikliğine sıcak bakmam mümkün değil doğru da bulmam. Dar anlamda bir değişiklik yapacağız ama muhalefette buna 'hayır' diyorsa değiştirmeyelim anlamı çıkmasın. Şunu söylüyorum, muhalefete kısa bir süre verilmesi doğru değil. Bazı değişiklikleri eğer muhalefet istiyorsa, oturup konuşulup anlaşmak kaydıyla dar bir Anayasa değişikliği yapılabilir. Ama ben Anayasa'nın tümünün bir bütünlük içinde ele alınması gerektiğin inanıyorum. Toplumla uzlaşarak 50-100 sene değişmeyecek şekilde toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek özgürlükçü bir Anayasanın olmasını istiyorum. Ama kısa yamalarla bu işin palyatif çözümlerle bu iş olmaz."ANKA