At, kuşkusuz Türk tarihinin ayrılmaz bir parçası; uzun mesafeler ve ulaşılmaz engeller asırlarca onunla aşılmış, üstünde nice savaşlar kazanılmış, yükümüzü taşımışlardır. Asırlar boyunca bu Ata sporuna büyük önem veren nice insanlar geldi geçti. Binicilik dendi mi; ata ve biniciliğe olan ilgisi ve becerisiyle tüm dünyaya bu sporu özendiren Atatürk’ün yanında kimseyi tanımazdık. Görünüşe göre İsmet İnönü’nün de Atatürk'ten aşağı kalır bir yanı yok; kapmış bir şeyler.
İSMET PAŞA ATLARA ÇOK DÜŞKÜNDÜ
İsmet İnönü, çocukluğundan beri ilgi duyduğu atlara çok düşkündü. Bu merakı Paşayı, biniciliğin gelişmesi için yeni imkânlar aramaya itmişti. 1936 yılında, Balkanlar’da eşi benzeri bulunmayan bir manej yapılması amacıyla Maslak’taki Ayazağa Kasrı’nı Binicilik Okulu’na tahsis etmesi, bu çabanın en güzel örneği.
BİNİCİLİK OKULU
Sultan Abdülaziz tarafından dönemin ünlü mimari Sarkis Balyan’a yaptırılan Ayazağa Kasrı, Başbakan İsmet İnönü'nün talimatıyla başlayan restore çalışmaları ile Süvari Binicilik Mektebi'ne tahsis edildi. Paşa’nın emriyle Binicilik Okulu yapılacak alanda hemen inşaata başlandı.
ZAFER BAYRAMI’YLA AÇILDI
Önceden alanda bulunan ahırlar genişletildi, biniciler için rahat soyunma odaları yapıldı ve ayrıca bir de kulüp binası inşa edildi. Manejin açılışı, özellikle 30 Ağustos Zafer Bayramı’na denk getirilerek manevi bir anlam kazandırılmıştı. Türkiye'de ve Balkanlar'da eşi bulunmayan 20-60 metre ebadında bir kapalı manej yeri, biniciliğe verilen önemin büyük bir göstergesiydi.
DUŞ YERİ, GAZİNOSU, DİNLENME SALONU…
Ayazağa’da, içinde Süvari Köşkü, Çinili Köşk ve Ayazağa Kasrı olmak üzere üç tarihi yapının bulunduğu askeri alan av, binicilik, dinlenme mekânı olarak kullanılıyordu. Kapalı manej yerinin duş yeri, dinlenme salonu, gazinosu ve seyircilere mahsus balkonları da vardı.
''BUGÜN ANNENLE ATA BİNDİK''
Paşa'ın at sevdasına paylaşmak istediğim bir başka karede denk geldim. İsmet İnönü ve Erdal İnönü'nün mektuplaşmalarının arasından sıyırdığım bir bölümde Paşa, oğluna yazdığı mektupta annesiyle at gezintisine çıktığından bahsediyordu: ''Erdalcığım; bugün ata bindim annenle beraber. Bir saat kadar gezdik. Yavaş yavaş alışacağım. Çok unutmamışım, pek bir eğlendik.''
ABDULLAH GÜL’ÜN ÇALIŞMA OFİSİ OLDU
Senelerden beri insanların değil, kuşların bile uğramadığı Ayazağa Kasrı, 2014’de tekrar büyük bir tadilattan geçtikten sonra, Cumhurbaşkanlığı görevinin bitmesiyle birlikte, Abdullah Gül’ün çalışma ofisi olarak kullanılmaya başlandı.
Bugün İnönü Üniversitesi, At Atçılık ve Atlı Sporlar Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Atçılık, Binicilik Rehabilitasyon Tesisi ile Türk tarihinin simgesi olan atçılık üzerine yeni sporcular yetiştiriyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış