Alarm ve diğer uyarı sinyallerinin rengi neden hep kırmızıdır
ensonhaber.com

Trafik ışıklarından ambulans ve polis aracı sirenlerine kadar kırmızı, dünyamızda her yerde bulunan bir renktir.

Uyarı işaretlerinde kırmızı rengin seçilmesi, tahmin ettiğiniz kadar basit bir tercih değil. Bunun arkasında, kırmızı rengin özel olması yatıyor.

Trafik sinyallerinden alarm zillerine, tren istasyonundaki korumaların kırmızı bayrağından, frene basıldığında bir aracın arka lambalarına kadar, kırmızı her yerde karşımıza çıkıyor.

Kırmızıyı bu kadar özel yapan ne

Öncelikle kırmızı rengin, beyaz renkli ışık dalgalarının bölünmesi nedeniyle oluşan görünür ışık spektrumunun bir bileşeni olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Bu ışık dalgalarının, dalga boyu adı verilen bir özelliği var. Işığın dalga teorisine göre, herhangi bir dalganın dalga boyu (lambda: λ) , birbirini takip eden iki tepe (üst tepe noktası) veya birbirini izleyen iki çukur (alt tepe noktası) arasındaki mesafedir. Dalga boyu, dalganın hızı ile frekansının çarpılmasıyla hesaplanır.

DALGA

Kırmızı rengi özel yapan şey: Saçılma

Kırmızının bir tehlike veya uyarı sinyali olarak neden seçildiğinin cevabı, saçılma denen bir kavramda saklı.

Saçılma; ışığın toz, gaz molekülleri veya su buharı gibi bir engele çarptığında düz yolundan sapması olgusudur. Işık demeti, ortamda bulunan parçacıklarla etkileşime girdikten sonra farklı yönlere dağılır.

Rayleigh saçılması adı verilen bu saçılma fenomenini açıklayan bir yasa vardır. Bu yasa, ışığın saçılmasının ışığın dalga boyunun dördüncü kuvvetiyle ters orantılı olduğunu belirtir.

Bir düşünün... Tehlike sinyalimizin veya alarmlarımızın uzaktan görünmesini istiyor muyuz? Evet.

Bu nedenle, tehlike veya alarm sinyalleri gibi dikkat çekmesi gereken tüm önemli sinyallerde, insanların haberdar olabilmesi ve aksiliklerin önüne geçilebilmesi için uzaktan görülebilecek bir renk kullanmalıdır.

Bu nedenle çok fazla dağılmayan ve insanların görünür aralığında olan ışığa ihtiyacımız var: Kırmızı renk.

kırmızı

Elektromanyetik spektrumdan, insanlar tarafından görülebilen aralığa ışığın “görünür aralığı” denir. Bu aralık mavi renkten (en düşük dalga boyuna sahip) kırmızı renge (en yüksek dalga boyuna sahip) kadar uzanır.

Kırmızı ışığın dalga boyu yaklaşık 620-750 nm'dir. Saçılma Yasası, en uzun dalga boyunun en az saçılacağını belirtir. Kırmızı, bu koşulların her ikisini de karşılar.

İnsanların görünür aralığında olan kırmızı, aynı zamanda en yüksek dalga boyuna sahiptir ve bu da onu en az dağılan renk yapar.

İnsanların görüşü; sis, yağmur ve duman gibi durumlardan etkilenebilir. Bu nedenle, tehlike veya alarm sinyalleri, çevrenin görüşü düşük olsa bile görünür durumda kalmalıdır.

Sinyalin daha büyük bir mesafeye ulaşması için daha az saçılması gerekir. Bu nedenle, daha az saçılması ve sis, duman vb. ortamlardan kolayca geçmesi için dalga boyunun yüksek olması gerekir. İşte tam da bu yüzden kırmızı renk tercih edilir.

kırmızı

İnsan beyninde kırmızının yeri

Frontiers in Human Neuroscience dergisinde yayınlanan ilginç bir araştırma, kırmızı rengi duygusal bir bağlamda ele alıyor.

Motor tepkiler, insan zihninin ve vücudunun her türlü uyarıya verdiği tepkiye deniyor. Yapılan çalışmada, bir motor yanıttan hemen önce veya sırasında kırmızı rengin görülmesinin, yanıtın gücünü ve hızını artırdığı tespit edildi.

Bununla birlikte, başka bir çalışma, bir motor görevden önce kırmızı rengi görmenin aslında motor tepkileri engellediğini buldu ve araştırmacılar bunun korkunun ortaya çıkması nedeniyle olduğunu öne sürüyor.

Dahası, kırmızı rengin duygu uyandıran özelliklere sahip olduğu görülüyor. Ateşin, kanın, öfkenin ve bazen de zehirli veya tehlikeli hayvanların rengi olduğu için, insanlar kırmızıya olumsuz ve tehlikeli bakıyor.

Bu nedenle insan zihni, bu rengi gördüğünde hemen devreye giriyor ve kendi kendini uyarıyor.