Merkür nasıl oluştu: Artık bilim insanlarının bir fikri var

Nature Astronomy dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, Merkür'ün devasa metal çekirdeğinin nedeninin büyük bir çarpışma değil, benzer kütledeki iki gök cisminin "sıyrık" bir çarpışması olduğunu simülasyonlarla ortaya koydu.

Merkür nasıl oluştu: Artık bilim insanlarının bir fikri var
  • Nature Astronomy'de yayımlanan çalışma, Merkür'ün büyük metal çekirdeğinin dev bir çarpışma yerine benzer kütleli iki gök cisminin "sıyrık" çarpışması sonucu oluştuğunu öne sürüyor.
  • Araştırmacılar bu teoriyi simülasyonlarla destekleyerek Merkür'ün metal-kaya oranını yüzde 5'ten az hata ile yeniden üretmeyi başardı.
  • Bu model, Merkür'ün orijinal mantosunun yüzde 60'ını nasıl kaybettiğini ve düşük kütlesini açıklıyor.

Güneş sisteminin en iç gezegeni olan Merkür'ün, kütlesinin yaklaşık yüzde 70'ini oluşturan orantısız derecede büyük metal çekirdeğinin kökeni uzun zamandır bir gizemdi.

Nature Astronomy dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, bu gizemi açıklayabilecek alternatif bir teori sunuyor.

BÜYÜK ÇARPMA DEĞİL, "SIYIRMA" TEORİSİ

Bugüne kadarki en yaygın teori, büyük bir gök cisminin Merkür'e çarparak kabuğunun çoğunu kopardığı yönündeydi.

Ancak yeni araştırma, gezegenin oluşumunun büyük bir çarpışma yerine, benzer kütlelere sahip iki gök cisminin birbirini "sıyırarak" geçtiği bir çarpışmayla gerçekleştiğini öne sürüyor.

Bu senaryonun, kayalık cisimlerin Güneş'e yakın yörüngeler için rekabet ettiği erken Güneş Sistemi'nde daha yaygın olduğu belirtiliyor.

SİMÜLASYONLAR YENİ TEORİYİ DOĞRULUYOR

Araştırmacılar, bu varsayımsal senaryoyu "düzleştirilmiş parçacık hidrodinamiği" (SPH) adı verilen bir hesaplama yöntemiyle simüle etti.

Simülasyonlar, Merkür'ün hem toplam kütlesini hem de alışılmadık metal-kaya oranını yüzde 5'ten az bir hata payıyla yeniden üretmeyi başardı.

Bu yeni model, Merkür'ün orijinal mantosunun yüzde 60'ına kadarını nasıl kaybettiğini ve neden bu kadar düşük bir toplam kütleye sahip olduğunu da açıklıyor.

Araştırmanın sonraki adımları, teoriyi BepiColombo gibi uzay görevlerinden alınacak verilerle karşılaştırmayı içerecek.