Sonuçlar kötü! NASA'nın hava kirliliği uydusundan ilk veriler geldi
Özel İçerik

Hava kirliliği, dünyanın en büyük çevre sağlığı tehdidi olarak kabul ediliyor ve etkileri her geçen gün büyüyor.

Yapılan son ölçümlerde, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin milyonda 420 ppm seviyesine çıktığı ve daha önce kaydedilen 415 ppm oranını aştığı belirlenmişti.

Ölçülen karbondioksit miktarı, insanlığın ortaya çıkışından beri kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.

NASA, uzaydan izliyor

SpaceX, NASA'nın Kuzey Amerika kıtası üzerinde hava kirliliği kontrolü yapacak Troposferik Emisyon Kirliliği İzleme (TEMPO) cihazını nisan ayında fırlatmıştı.

TEMPO cihazı, roket üzerindeki "Intelsat 40e" iletişim uydusuna bağlı ekvator üzerinde sabit bir yörüngeye gönderildi.

Cihaz, yörüngeye tam olarak yerleştikten sonra Kuzey Amerika kıtası üzerinde hava kirliliği kontrolü yapmaya başladı.

İlk görüntüler geldi

NASA'nın Kuzey Amerika kıtası üzerinde hava kirliliği kontrolü yapan Troposferik Emisyon Kirliliği İzleme (TEMPO) cihazından ilk görüntüler yayınlandı.

Nitrojen dioksit seviyelerini gösteren görüntüler, Amerika Birleşik Devletleri'nde hava kalitesinin son derece kötü olduğu, orman yangınlarından çıkan dumanın birçok şehri ve bölgeyi kapladığı bir yaz döneminde çekildi.

Ancak son 10 yılda bile Amerika'daki hava kalitesinin giderek daha fazla düştüğü aktarıldı.

Harvard Üniversitesi ve Smithsonian Enstitüsü tarafından yönetilen Astrofizik Merkezi'nde görevli fizikçi Xiong Liu, Amerikalıların üçte birinin hâlâ sağlıksız düzeyde hava kirliliğiyle yaşadığını söyledi.

Nitrojen dioksit, azot dioksitin yakılmasından kaynaklanıyor ve havadaki kimyasal reaksiyonlar yoluyla başka tür kirlilikler yaratıyor.

Görüntüler, büyük şehirlerin etrafındaki gazın açık sıcak noktalarını gösteriyor; trafiğin daha fazla olduğu sabah ve akşam saatlerinde daha yüksek seviyeler görülüyor.

Bilim insanları, yeni uydu aracılığıyla Dünya'yı incelemenin yanı sıra, hava kalitesinin neden artık iyileşmediğini anlamaya çalışmak için temmuz ve ağustos aylarında yürüyerek ve araştırma uçaklarıyla ülkenin dört bir yanına dağıldılar.

Havayı en çok araçlar kirletiyor

Araba trafiği, tarihsel olarak hava kirliliğine en büyük katkıyı sağlayanlardan biri olmuştur, ancak motorlu araçlara yönelik daha sıkı emisyon standartları, sürüşten kaynaklanan kirliliği azaltmaya başladı.

Aynı zamanda uçucu organik bileşikler olarak bilinen kirleticileri yayan boya ve pestisitler gibi tüketici ürünleri ve malzemeler de kirlilik için son derece önemli.

Bu bileşikler, havadaki nitrojen dioksit ile reaksiyona girerek, özellikle büyük metropol bölgelerdeki havayı daha da kirletiyor ve yerde bir ozon tabakası oluşturuyor.

Atmosferdeki ozon tabakası bizi kansere neden olan ultraviyole radyasyondan korurken, yere yakın ozon astım, bronşit ve amfizem gibi solunum yolu hastalıklarını ağırlaştırabilir veya bunlara neden olabilir.

İnce parçaçıklar insan sağlığını tehdit ediyor

Bir başka kalıcı sorun ise, kan dolaşımına girebilecek kadar küçük mikroskobik parçacıklardan oluşan; kalp ve akciğer hastalıklarına, felçlere ve hatta ağır vakalarda erken ölüme neden olan ince parçacık kirliliğidir.

Geçtiğimiz sonbaharda yayınlanan bir çalışmaya göre, iklim değişikliğinin daha sıcak ve daha kuru koşullar yaratması nedeniyle daha sık meydana gelen orman yangınları, bu tersine dönüşün arkasındaki ana suçlu gibi görünüyor .