
Prostat kanserinin sebebi henüz bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin kansere yakalanma riskini arttırdığı bilinmektedir. Birinci faktör ailede prostat kanseri hikayesinin bulunmasıdır.Babasında veya kardeşinde prostat kanseri bulunan bir kişinin kansere yakalanma riski iki katartmaktadır.
-Avrupa'da erkeklerde görülen kanserlerin yaklaşık %11'ini oluşturan,
-Her yıl 2 milyonun üzerinde erkeğin yakalandığı,
-Yine Avrupa Birliğinde kanserden ölümlerin %9'unu oluşturan oldukça sık teşhis konulan bir kanser türüdür.
Şekilde en ortada şematize edilmiş prostat kanserini görebiliriz.
Dikkat edilirse erken safhanın resmedildiği bu şekilde siyah yuvarlaklar, yani kanser başlangıcı prostatın ortasından geçen idrar yoluna uzak bölgede meydana gelmektedir. Dolayısıyla hastada da idrar yolu ile ilgili yakınma yapma olasılığı çok düşüktür. Yani prostat kanseri bizim yakalamak istediğimiz ve tedavisinin olduğu safhada büyük olasılıkla yakınma yaratmayacaktır.
PROSTAT KANSERİ OLUŞMASI İÇİN BİLİNEN RİSK FAKTÖRLERİ
Yaş (Yaşla birlikte oluşma riski artar, 50 yaşın altında nadir görülür)Genetik (Yakın akrabalarda olması riski artırır)Irk (Örneğin zencilerde daha sık görülür)Beslenme alışkanlıklarıdır.
Nasıl tanısı konulur?
Yukarıda da belirtildiği gibi erken safhada hastada çok büyük oranda yakınma yaratmayan bu kanserin tanısı;
PSA (Prostata Özgü Antijen)Parmakla makattan muayene aracılığıyla olur.
Erken safhada hastada yakınma yaratmayacağı gibi hiçbir görüntüleme yöntemiyle de görülemeyen bu kanserin tanısında 50 yaşından sonra kandan bakılan PSA denilen testin önemi çok büyüktür. Bu testin yüksek çıkması, makattan yapılan muayene bulgularıyla beraber değerlendirilip şüphe bulunan hastalarda son tanı aşaması makattan işleme uygun bir ultrason cihazı yardımıyla prostattan parça alınarak bunun patologlarca değerlendirilmesidir.
Prostat biyopsisi nasıl bir işlemdir?
Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi uygun aletler kullanılarak prostatın belirli bölgelerinden belirli sayıda parçalar alınır.
Ayaktan yapılır, hastanede yatmaya gerek yoktur.Ağrı gerekli önlemler alınırsa çok az hissedilir.Hasta gündelik yaşamına bir problem yaşanmazsa devam edebilir.Çok az bir olasılık da olsa bazen iltihap gelişebilir; o zaman şiddete göre damardan antibiyotik almadan hastaneye yatışa kadar bir dizi tedavi yöntemi uygulanması gerekebilir.Bir süre makattan veya idrardan hafif kanamalar görülebilecektir.
Dr. Murat Tuğrul Eren