BİR ERKEN SEÇİM UĞRUNA
Amerikan dizilerinden kulağımda kalıyor.
Bir olay veya bir kişi hiç sebep yokken birdenbire ortaya çıkarsa “came out of the blue” veya “came out of thin air” diyorlar.
Sordum, birebir çevirisi “havadan geldi” olabilirmiş.
Daha anlaşılır bir şekilde ise “Durduk yerde oldu”, “Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıktı” diye çevrilirmiş.
Şimdi bu İngilizce merakı durduk yerde nereden çıktı diyeceksiniz.
Hiç, girizgâh diyelim.
Girmek istediğim konu Sayın Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu adlı kriminal tipin Özel’in karşısına “durduk yerde” mi çıktığı?
Türkiye’nin son 50-60 yıllık siyasi bagajına hâkim olmayan birisi buna kolaylıkla evet diyebilir. Çünkü saldırgan, bilinen hiçbir siyasi grubun militanına benzemiyor. Hem kriminal hem madde bağımlısı geçmişi onu tam da bazılarının arayıp da bulamadığı, daha doğrusu özellikle arayıp bulduğu bir profil yapıyor. Kolaylıkla münferit hareket ettiğini söyleyebilecek, siyasi aidiyeti hiçbir zaman kurumsallaşmamış, kimden emir aldığı, hangi saikle hareket ettiği kolayca anlaşılamayacak, “aklıma esti yaptım” dediğinde kolayca inanılabilecek birisi.
Böyleleri “durduk yerde” ortaya çıkmaz ama kullanan kişi/ler tarafından öyle imiş gibi gösterilip, çok kolaylıkla işin içinden sıyrılabilirler ve sıyrınılabilinir.
Geçmişte bu tür kişiler derin devlet tarafından kullanılırdı. Yakalanırsa (Ağca gibi) saçmalar, yakalanmazsa (Uğur Mumcu olayında olduğu gibi) suç “Acemden gelen hayali teröristlerin” (ve tabii bunlar üzerinden genellikle ülkedeki dindar insanların) üzerine atılır, zamanın amiral gemilerinin kukla kaptanları da “Acem bülbülü öttü” diye başlık atardı. Veya gerekiyorsa sözüm ona Rus ajanı komünistlerin üzerine atılırdı. (Allah rahmet eylesin Uğur Mumcu, uğruna çok kez içlendiğim bir değerimizdi..)
Böylece ortada sürekli bir şeriat ve komünizm tehlikesi canlı tutulur, seçilmiş iktidarlar hep bunları önleyemeyen, beceriksiz yöneticiler haline getirilirdi. Gerekirse paranoya daha fazla provokasyonlarla, suikastlarla hatta bizzat kendi halkına dönük bombalamalarla yükseltilip ülke yönetilemiyor algısı doruklara çıkarılır darbelere altlık yapılırdı.
Türkiye yarım asrını böyle kaybetti.
Bugün artık Türkiye’de derin devlet istediği gibi hareket edemiyor. Çünkü askeri ve sivil istihbarat artık yerli ve milli, iyi yetişmiş personelin elinde.
Artık öyle eskisi gibi at oynatamıyorlar. En son Danıştay saldırısı, Hrant Dink cinayeti, Rahip Santoro cinayeti, Cumhuriyet gazetesine atılan ama patlamayan bombalar gibi yarı profesyonel provokasyonlara imza attıktan sonra iyice silindiler. Artık ancak böyle birtakım meczupları bulup Kılıçdaroğlu’na, Özel’e saldırtabiliyorlar. (Güvenlik açığı bulsalar Sayın Cumhurbaşkanı'na da saldırırlar) Yoksa onlar istemezler miydi yeni bir Gezi olsun, ortalık aylarca birbirine karışsın, ülke yönetilemez hale gelsin...
Tabii o “kafasına göre” hareket ettiği söylenen dengesiz, iddiaya göre “Osmanlı çocuğuyuz” demiş. Eskiden “Allahû ekber” dedirtilirdi ki şeriatçı olduğu anlaşılsın. Şimdi de bu çıktı, belki de ezberletileni unuttu fail.
Kime yaradı şimdi bu anlamsız gibi görünen saldırı?
Kameraların gözünü bağlama, para balyalama iddialarının ortasında gündem değiştirildi.
Hırsız müteahhidi savunanlar mağdur hale geldi.
“Özgür Özel başkan!” sloganları atıldı.
Büyük resimde ise huzursuzluk artırılarak muhalefetin erken yapılacağına inandığı seçim daha da erkene alınmaya çalışıldı.
Bir de derin devlet ellerinde olsa kim bilir daha neler olacaktı ama işte “devleti tekrar ele geçirinceye kadar” ancak bunu yapabiliyorlar…
Allah bunların eline bir daha fırsat vermesin.
Amin…