CHP’Yİ BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR

Serkan Kalemciler
Serkan Kalemciler

Ekmeleddin’i hatırlayan yok, kimin projesiydi bilen de yok.

“Gel Bakalım Muharrem” sarayın adamı. “Çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş…” dediği için aforoz.

“Geliyorum Kemal”, sarayın adamı. Ayrıca “yüzüne tükürülecek” vatan haini, zaten “haini bol Alevilerden”

“Gelme Gürsel”, sarayın adamı ve CHP İstanbul il binası önünde dakikalarca “Hain Gürsel Tekin!” sloganı atan tabanın tasdikiyle o da hain. Hatta Özgür Özel ona (ve dolayısıyla Kılıçdaroğlu’na) “Cumhuriyete saldıranlara karşı duracağız" diyerek çemkiriyor.

Arkadaşım, bunların hain olduğu neden aklınıza hep sonradan sonradan geliyor?

Zamanında ilk üçünü bize Cumhurbaşkanı adayı diye kakalamaya çalışmadınız mı?

Ya oy verseydik?

Bize hainleri Cumhurbaşkanı mı seçtirecektiniz?

Bize “Cumhuriyete saldıranları” mı seçtirecektiniz?

Ruh hastası mısınız siz?

Şimdilik İmamoğlu küfürden muaf, zira henüz bir seçim kaybetmedi.

Kaybederse?

O da sarayın adamı olacak zaar. “Zaten sarayın adamı olduğu için yolsuzluk yapmıştır…”

Şimdi onu suçlayan mahkemeleri mumla arar.

Size de aday dayanmıyor birader…

CHP ile ilgili yolsuzluk davaları başladığından beri CHP’nin temel savunması “İktidar CHP’yi bölmeye çalışıyor” şeklinde.

Tamam da hangi CHP’yi?

CHP zaten kendi arasında davacılar ve davalılar olarak bölünmüş durumda. CHP ile mahkemelik olanlar da CHP’li…

Rüşvet verdim diyen CHP’li, aldım diyen CHP’li,

Ama yargı sarayın yargısı…

Daha komplocuları, “CHP’yi kapatmaya çalışıyorlar, böylece gerici Orta Doğu ülkeleri gibi muhalefetsiz kalacağız…” feryadında.

Hiçbir parti kapatılmasın. Toplumdaki her ses kendini duyurabilsin. Doğruya da ancak bu çokseslilikle ulaşılabilir. Bir basın mensubunun darbe şakşakçılığı yapması kadar büyük bir mesleki hainlik olamaz. Teksesliliğe övgü gazeteciliğe hakarettir.

Peki bugün kapatılma korkusu yaşadığını öne süren CHP, AK Parti 2010 yılının Nisan ayında geçirdiği yasa ile siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırırken neredeydi bilen var mı?

Evet, bildiniz, yasanın karşısındaydı. Hatırlamıyorum ama belki o zamanlar yüz küsuruncu kez AYM’ye de başvurmuştur.

Bir partinin siyasi gerekçelerle kapatılması o ülkenin demokrasisine halel getirir.

Peki biliyor musunuz, Türk demokrasisine bu nedenle kaç kez halel geldi?

Hatırlatayım;

Bugün AK Parti olarak bildiğimiz siyasi akımın öncü partileri geçmişte defalarca kapatıldı. Bir çırpıda ben bile sayamam; Selamet, Fazilet, Refah…

Bugün DEM olan partinin öncüleri o kadar çok kez kapatıldı ki, neredeyse alfabedeki harflerin tamamını kullandılar.

Çünkü kapatılan bir partinin tekrar aynı adla açılması da yasaktı.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kapatılan partileri buraya listelesem benim yazımdan daha uzun tutar.

Ne var? Bunlar da “Cumhuriyetin kaybedimleri” işte, ne bozuluyorsunuz?

Ama CHP, diğer partilerin gazete kupürlerinden derleme uyduruk gerekçelerle kapatılmasına alkış tuttu. Seyretti. Zaten kapatanlar da CHP’nin B versiyonuydu.

Şimdi CHP kapatılsa Türk demokrasisine halel gelir mi? Gelir.

Fakat insan, “E, bir kere de siz görün oy verdiğiniz partinin kapatılıp yasaklanması, oylarınızın boşa gitmesi nasıl oluyormuş” demeden edemiyor.

Hatta iktidardayken indirilip hapsedilmeyi, asılmayı…

Tekrar Cumhuriyet Halk Partisi diye bir parti kuramamayı…

Ama biz düşmanımızın başına gelsin istemeyiz bunları, kaldı ki bir ülkede muhalefet bazen iktidardan çok daha önemli işlevlere sahiptir.

Yeter ki o işlevleri yerine getirebilsin. 

@kalemciler