Lakaptan Linçe: Zorbalığın Evrimi

Uhud Tekin
Uhud Tekin

Bir çocuğun gözyaşının pasaportu olmaz.

Bir okulun bahçesi, dünyanın neresinde olursa olsun, kimi zaman yalnızlığın, korkunun, aşağılanmanın ilk kez deneyimlendiği yerdir.

Ve o kırılganlık, çoğu zaman büyüyünce bile geçmez.

Akran zorbalığı, sadece fiziksel şiddet değil;

Alay, dışlama, lakap takma, sosyal izolasyon ve hatta sessizce yok saymadır.

Üstelik sadece kurbanın değil, zorbanın da başka bir yerde mağdur olduğunu çoğu zaman görmeyiz.

Zorba mı, Kurban mı? Yoksa Aynı Evin Çocukları mı?

Kısa süre önce evime yakın bir okulun önünde ambulans ve polis aracının olduğunu gördüm. Ne yazık ki daha 7 yaşında bir çocuk, arkadaşının ciddi şekilde yaralanmasına sebep olmuş. 

Yeni bir olay değil. Okullarda bu tür şeyler ne yazık ki uzun yıllardır var. Hem de dünyanın her ülkesinde…

İşin uzmanları elbette sebebini daha doğru şekilde tanımlayacaktır. Ama bazı şeyleri hepimiz görebiliyoruz değil mi?

Bir çocuk okulda başka birine vuruyorsa, evde bir şey eksik olabilir.

Sürekli arkadaşlarını aşağılayan çocuk, belki de evde birilerinden sürekli aşağılanıyordur.

Zorbalığa uğrayan çocuk ise çoğu zaman ailesiyle paylaşamaz bunu.

Çünkü utanır. Çünkü “sorun çıkarma” diyerek büyütülmüştür.

Bu mesele sadece okulla, öğretmenle çözülemez.

İnsanlar “güçlü olan haklıdır” fikrini besledikçe, çocuklar da okullarda o “gücü” yanlış yerden almaya devam edecek…

Film Önerisi: A Monster Calls (2016)

IMDb: 7.4

Annesi ağır hasta olan 12 yaşındaki bir çocuk, okulda zorbalığa uğrar ve duygularıyla baş etmek için hayal gücüne sığınır.

Film, çocukların iç dünyasını anlamak için bir yetişkinin empatiyle izlemesi gereken nadir yapımlardan biridir.

Bu film şunu hatırlatır:

Bazı çocuklar, canavar gibi davranır çünkü içlerinde canavarla savaşıyorlardır.

Dizi Önerisi: The Gifted (2017–2019)

IMDb: 7.3

Amerika’da geçen bu dizide, özel güçlere sahip çocuklar sistem tarafından dışlanır.

Bazı karakterler hem zorbalığa uğrarken hem de kendi iç çatışmalarıyla yüzleşir.

Fantastik dursa da özünde, farklı olanı dışlamanın ve korkunun nasıl bir sosyal şiddete dönüştüğünü anlatır.

Bu dizi şunu gösterir:

Zorbalık, sadece bir çocuk sorunu değil, bir sistem sorunudur.

Son Söz: Susmak, Zorbalığın Ortaklığıdır

Zorbalıkla büyüyen çocuk ya sessiz kalır ya da daha büyük bir zorba olur.

Ve toplum olarak biz, hangisinin yetişmesine izin verirsek, geleceğimiz ona benzer.

Ebeveynler, öğretmenler, yöneticiler…

Hepimiz bir çocuğun yanında ya zorba oluruz ya da siper.

Bu seçim, sessizlikle yapılır.

Bu hafta bir çocuğa dikkatlice bakın.

Sustuğu şeyin dili olun.

Çünkü bazen en derin yaralar, tene değil ruha işlenir.

Ve o yara, çocukluğun ötesine taşar.

İyi seyirler…