Ankara'da arkadaşına kredi kartını verdi: Hakkında 54 ayrı soruşturma açıldı

Ankara’da e-ticaret vaadiyle arkadaşına güvenen Buse Nur Dikicier, banka bilgilerini paylaşmasının ardından 54 ayrı dolandırıcılık soruşturması başlatıldı. Dikicier, sonuçlanan bir davada 4 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezasına mahkum edildi.

  • Buse Nur Dikicier, çocukluk arkadaşına güvenerek e-ticaret vaadiyle banka bilgilerini verdi ve dolandırıcılık suçlamasıyla 54 ayrı soruşturma açıldı.
  • Sonuçlanan bir davada 4 yıl hapis ve 10 bin TL para cezası aldı, karara itiraz ederek dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı.
  • Dikicier, asıl mağdurların kendileri olduğunu belirterek, mağduriyetlerinin giderilmesini ve gerçek suçluların cezalandırılmasını talep etti.

Arkadaşına güvenen genç kız, mağdur oldu...

Ankara’da yaşayan Buse Nur Dikicier, iddiaya göre çocukluk arkadaşı O.Ç.’nin “Birlikte e-ticaret işi yapacağız” vaadine inanarak, 2023 yılının Mart ayında dizüstü bilgisayar alması için kredi kartı ve banka hesap bilgilerini verdi.

Ancak kısa bir süre sonra Dikicier hakkında, Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan 54 ayrı soruşturma başlatıldı.

30 KİŞİYLE TBMM'YE GİTTİ

Airfryer satışı vaadiyle dolandırıldığını belirten M.T.’nin şikayeti üzerine Balıkesir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, Buse Nur Dikicier’e 4 yıl hapis ve 10 bin TL adli para cezası verildi.

Avukatı aracılığıyla karara itiraz eden Dikicier, dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı.

Aynı suçtan hakkında soruşturma yürütülen 30 kişiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giden Dikicier, siyasi parti temsilcileriyle görüşerek yaşadıkları durumu aktardı.

''TANIDIĞIM İÇİN HİÇ ŞÜPHELENMEDİM''

Buse Nur Dikicier, kardeşim' dediği insan tarafından kandırıldığını vurgulayarak, "İş yapacağız, dükkan açacağız, beraber e-ticaret yapacağız vaadiyle kandırıldım.

Kartlarım maksimum 4-5 gün onlarda kaldı ve mobil bilgim de onlardaydı.

Kendileri benim evime girip çıkan insanlar oldukları için ve 10 yıl aşkın süredir kendilerini tanıdığım için kendilerinden hiç şüphelenmedim.

''30 YILA YAKIN CEZAM VAR''

Böyle bir şey beklemiyordum çünkü daha önce çevremde de böyle bir olay yaşamamıştım.

Kartlarım 4-5 gün onlarda kaldıktan sonra kendilerine hiçbir şekilde ulaşamadım. Beni her yerden engellediler.

Evlerini taşıdılar ve bir süre sonra zaten çok zaman geçmeden ilk önce karakoldan ifadeye çağrıldım.

Daha sonrasında adliyede işte hakime, savcıya ifade verdim ve dosyalarım açılmaya başladı. Şu anda 54 tane dosyam var.

10 tanesi şu anda istinaf da bekliyor ve 30 yıla yakın cezam var." dedi.

''PARAMIZ GİTSEYDİ DE BU KONUMA DÜŞMESEYDİK''

Dikicier, sadece uzlaşma hakkı istediğini belirterek, "Asıl mağdurlar biziz.

Yani bazen diyoruz ki keşke bizim paramız gitseydi de bu konuma düşmeseydik.

Yani zaten utanç verici bir olay. Arkadaşıma güvendiğim için düştüğüm durum bu şekilde.

Asıl suçluların bulunmasını istiyoruz. Üniversiteye hazırlanıyordum.

Ama bu olaylar başıma geldiğinden dolayı üniversite hayalim tamamen çöp oldu.

''KİMSE İŞ VERMEK İSTEMİYOR''

Hiçbir şekilde üniversite okuyamadım. Daha önce hiçbir sicil kaydım olmamasına rağmen şu an sicilim kirlendi.

Hiçbir yerde iş bulamıyorum. Çok zorlanıyorum.

Kimse iş vermek istemiyor. Çevreden arkadaşlar bile tepkili.

Daha 24 yaşındayım, çok gencim kendi ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyorum." şeklinde konuştu.

''BU DOSYALARDA ADALET YERİNİ BULMUYOR''

Aynı suçtan dolayı hakkında soruşturma açılan 30 kişinin avukatı İsmail Özdemir, bu tarz suçlarda faillerin değil kandırılan kişilerin ceza aldığını ifade ederek, "Para akışını yönetenler dışarıdayken banka hesabı kullandırılan kişiler kolay erişildiği için ömür boyu hapis cezalarıyla karşı karşıya kalabiliyorlar.

Bu sorun artık bireysel bir sorun da değil, giderek ülke çapına yayılan bir sorun. Her ay yüzlerce yeni dosya açıyor.

Bu dosyalarda adalet yerini bulmuyor.

''SORUŞTURMALARIN DERİNLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR''

Çünkü kolay erişilen banka hesabı sahipleri cezalandırılıyor. Soruşturmalar IBAN sahipleriyle sınırlı kalıyor.

Soruşturmaların derinleştirilmesi gerekiyor.

Bu banka hesabı sahipleri kim diye baktığımızda pek çoğu öğrenci, 18-25 yaş arasında hayat tecrübesi az, güven duygusu yüksek kişiler.

Mağdurların zararının bu dosyalarda giderilmesi ve asıl faillere ulaşılması için uzlaştırma kapsamına alınması gerekiyor.

''AMACIMIZ KİMSEYİ AKLAMAK DEĞİL''

Uzlaştırma kapsamı devreye girdiğinde hem mağdurların zararının daha hızlı giderileceğini hem de esas faillere ulaşmanın daha hızlı gerçekleştirileceğini düşünüyoruz.

Amacımız kimseyi aklamak değil.

Faille mağduru ayırmak, zararı telafi etmek ve adaleti doğru kişiye yönlendirmek istiyoruz.

Adalet suçluyu değil doğru kişiyi cezalandırdığında tecelli eder.

Tek ümidimiz doğru kişilerin bulunması, yargılanması ve ceza alması." ifadelerini kullandı.