- Dr. Erdal Hatipoğlu, Osmangazi'de meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanarak 44 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından hayatını kaybetti.
- Hatipoğlu ailesi, kazanın ve tedavi sürecinin sorumlularının belirlenmesi için hukuki mücadele başlatırken; kazadaki ihmallere dikkat çekerek adalet talep etti.
- Ayrıca, Hatipoğlu'nun tıp doktoru olmasına rağmen kaza tutanaklarında eğitim seviyesinin yanlış kaydedilmesi aileyi rahatsız etti.
Bursa'nın Osmangazi ilçesinde akşam saatlerinde, otomobiliyle otoyolda seyir halindeki Dr. Erdal Hatipoğlu şerit değiştirdiği esnada aracına, 'makas attığı ve süratle ilerlediği' iddia edilen F.G. idaresindeki otomobil çarptı.
Çarpışmanın etkisiyle kazaya karışan araçlar, yol kenarındaki dinlenme tesisinin önüne sürüklendi.
44 GÜNLÜK YAŞAM MÜCADELESİNİ KAYBETTİ
Kazanın ardından olayı gören çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Olay yerinde yaralanan Hatipoğlu, Bursa Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.
44 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Dr. Hatipoğlu, 14 Mart Tıp Bayramı'nda hayatını kaybetti.

AİLESİ HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI
Acı kaybın ardından Hatipoğlu Ailesi, kazanın oluş şekline ve hastanedeki sürece ilişkin ciddi soru işaretleri bulunduğunu belirterek, hem kazaya karışan sürücünün hem de sağlık çalışanlarının sorumluluklarının araştırılmasını ve adaletin yerini bulmasını talep etti.
YOĞUN BAKIMDAKİ BABALARINI BIRAKIP OTOPARKA KOŞTULAR
Kaza sonrası olay yerine gelen ekiplerin Erdal Hatipoğlu'na ait eşyaları, araçta bırakmalarından dolayı tedavide gerekli olan kimliğini alabilmek için yoğun bakımdaki babalarını bırakıp otoparka gittiklerini söyleyen Derya Tuna Hatipoğlu, şunları söyledi:
Olay otoyolda meydana geliyor. İş çıkışı saati olduğu için çok fazla araç yoğunluğu var. Biz karşı tarafın seyir ettiği hızı öğrenemedik, babama kaç km hızla çarptığını bilmiyoruz. Olay gerçekleştikten sonra babam geç de olsa Bursa Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazanın ardından babamın bagajında kişisel eşyaları kalmış. Plakadan kimlik tespiti yapılamadı, bize haber verilmedi.
Hastaneye gittiğimizde bizden babamın kimliği istendi. Aracımız kaza sonrası otoparka çekildiği için mağdur olduk. Babam yoğun bakım sürecindeyken otoparka gidip dilekçe yazdık, ardından babamın eşyalarını aldık. Ancak o zaman babamın kimliğini götürebildik.

ARKADAN SÜRATLE GELEREK ÇARPAN ARACA 0 KUSUR VERİLDİ
"KAZA KROKİSİNDE HATALI BİR ÇİZİM VAR"
Olayın görgü tanıklarına göre, F.G. hakimiyetindeki otomobilin sürat yaptığı ve makas atarak trafiği tehlikeye attığını kaydeden Hatipoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Kaza krokisinde hatalı bir çizim var. Araç şeridinde giderken tam önüne kırmış şeklinde görünüyor. Bize başka bir kamera kaydı verilmedi ama verilen kamera kaydında da anlaşılıyor ki araç sol şeritten orta şeride, araçlar arasında makas atarak geçiyor. İş çıkış saatine göre oldukça süratli ve babama çarpıyor. Bize babamın yüzde 100 kusurlu olduğu söylendi. Bunun sebebini de şerit ihlali olduğunu söylediler."
"BİZE 'KOVUŞTURMAYA YER YOKTUR' İBARELİ YAZI GELDİ"
Karşı tarafın süratli gittiği ve makas attığına dair görüntü ve görgü tanıkları var. Görgü tanıklarını jandarma ve savcı dinlemedi. Bölge trafik ekiplerinin kaza tutanağında babam yüzde 100 kusurlu görüldüğü için kovuşturmaya gerek duyulmadı, 'mahkemeniz görülmeyecek' dendi.
Biz buna itirazlarda bulunduk ama itirazlarımız reddedildi. Üstelik bize 'kovuşturmaya yer yoktur' ibareli yazı geldi.

"ŞAHSIN İFADESİ VE KAMERA KAYDIYLA ÇELİŞİYOR"
Babama çarpan şahıs F.G. ifadesinde, 'Çarptım ve aracım fırladı' demiş olmasına rağmen bize gelen ifadede, babam hakimiyetini kaybetmiş ve karşı tarafa çarpmış şeklinde yazılmış.
Oysa ki bu şahsın ifadesi ve kamera kaydıyla çelişiyor. Bu tamamen anlamsız bir karar. İtirazlarımız hiçbir şekilde bunu değiştiremedi ve biz bunu anlayamıyoruz.
Öte yandan 30 yıllık tıp doktoru Dr. Erdal Hatipoğlu'nun, kaza tutanağına ilkokul mezunu olarak kaydedilmesi de dikkat çekti.
"OLAYDAN BİR BUÇUK SAAT SONRA HALA MR ÇEKİLMEMİŞTİ"
Ambulansla gelmesine rağmen kendileri gelmeden müdahalede bulunulmadığını belirten Hatipoğlu, şöyle konuştu:
Bize olay gerçekleştikten sonra 21.08'de babamın şahsi telefonundan jandarma ekipleri haber verdi. Bizlere bizim görevimiz değil biz insanlık namına yaptık denildi.
Biz haberi alır almaz hastaneye gittiğimizde babamın sadece burun kanaması değil başka durumları da olduğunu gördük, babamın yüzü kanla kaplıydı. Biz olay gerçekleştikten bir buçuk saat sonra hastaneye vardık. Buna rağmen hiçbir şekilde MR çekilmemişti.

"KAZADA BOYNU KIRILDI, 7 SAAT YOĞUN BAKIMA ALINMAYI BEKLEDİ"
Biz oradaki bir görevliyle birlikte MR çekimine götürdük. MR çekiminde babamın boyun kırığı olduğu tespit edildi. Babam acilde 7 saat boyunca bekledi, nefes alamıyorum diye çırpındı.
Çok fazla acı çekiyordu ve hiçbir şekilde sakinleştirici uygulanmadı. 7 saatin sonunda babamı entübe etmeye karar verdiler. Babam 44 gün boyunca yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesinin ardından 14 Mart Tıp Bayramı'nda yaşam savaşını kaybetti.
"BİZ İHMALLERİN TİTİZLİKLE İNCELENMESİNİ İSTİYORUZ"
Kaza tutanağında ve hastanede yaşanan ihmallerin incelenmesini istediklerini söyleyen Hatipoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Burada bir sürü ihmal var. Kaza denilen katliam olayının tutanağında ihmaller var. Ambulansla gelen hastaya müdahale etmeyen doktorların, hemşirelerin ihmalleri var. Bunlar göz göre göre olan ve saatler süren ihmaller. Biz bunların titizlik ve hassasiyetle incelenmesi sonrası sorumluların yaptırımlara mükellef olmasını istiyoruz."
Öte yandan 30 yıllık aile hekimi Dr. Erdal Hatipoğlu'ndan geriye, doğaya bıraktığı güvercinleri ve torunlarıyla birlikte çektiği videoları kaldı.
Çektiği videolarda zamanının büyük bir kısmını eşi, kızları ve torunlarına ayırdığı görülen Hatipoğlu'nun evde besleyip büyüttüğü güvercinleri, torunları ile birlikte doğaya saldığı anlar dikkat çekti.