- Türkiye'de doğurganlık oranlarının düşmesiyle nüfus yaşlanmakta ve bu durum perakende sektöründe etkisini göstermektedir.
- Bebek bezi satışlarında azalma görülürken, yaşlı bakım ürünleri ve tek kişilik porsiyon gibi bireysel tüketim modellerine olan talep artmaktadır.
- Ayrıca, mobilya sektörü küçük ve işlevsel ürünlere yönelirken, evcil hayvan sahibi olma oranı da yükselmiştir.
Türkiye'nin nüfusu yaşlanıyor.
Ülkenin önündeki en büyük sorunlardan biri olarak görülen bu durum, aynı zamanda 'beka meselesi' olarak görülüyor.
Artış hızının son yıllarda belirgin biçimde yavaşlaması, ülkenin demografik yapısında köklü ve kalıcı değişimlere yol açabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
Doğurganlık hızındaki gerilemenin uzun vadede sadece nüfus artışını yavaşlatmakla kalmayacağını savunan uzmanlar, iş gücünün azalması, sosyal güvenlik sistemine yük binmesi, sağlık ve bakım harcamalarının artması gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalınabileceğine dikkati çekiyor.
DOĞURGANLIK HIZI 2014'TEN İTİBAREN ARALIKSIZ DÜŞTÜ
TÜİK'in yaptığı araştırmaya göre; "toplam doğurganlık hızı", 2001'de 2,38 çocukken 2014'ten itibaren aralıksız düşüş eğilimine girdi. Bu doğrultuda, 2014'te 2,19 olan sayı, 2015'te 2,16'ya, 2016'da 2,11'e, 2017'de 2,08'e ve 2018'de 2'ye kadar geriledi.
2018'den itibaren ise toplam doğurganlık hızı 2'li rakamların altında kaldı. Doğurganlık hızı, 2019'da 1,89'a, sonra sırasıyla 2020'de 1,77'ye, 2021'de 1,71'e, 2022'de 1,63'e, 2023'te 1,51'e ve son olarak 2024'te 1,48'e düştü. Bu durum, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1'in altında kaldığını gösterdi.
Uzmanlar, bu eğilimin devam etmesi halinde Türkiye'nin, AB ortalamasının da altına düşebileceği uyarısında bulunuyor.

BEBEK BEZİ SATIŞLARI DÜŞTÜ HASTA BEZİ SATIŞI YÜKSELDİ
Bu olumsuz durum ticarete de yansıyor.
En önemli yansımalar ise perakende sektöründe görülüyor.
Bu kapsamda Türkiye gazetesinden Kaan Zenginli'nin haberine göre; bebek bezi ve bebek maması satışlarında son yıllarda belirgin bir düşüş yaşanırken, hasta bezi ve yaşlı bakım ürünlerine olan talep hızla artıyor.
Bu tablo, Türkiye’de doğurganlık oranlarının gerilemesi ve nüfusun giderek yaşlanmasıyla doğrudan ilişkilendiriliyor.
TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI DA DEĞİŞTİ: YEMEKLER BÜYÜK TENCERELERDE PİŞMİYOR
Yalnız yaşayan birey sayısındaki artış, tüketim alışkanlıklarını da değiştirdi.
Ailelerin birlikte yemek yaptığı, büyük tencerelerin kaynadığı geleneksel hayat tarzının yerini, daha bireysel ve pratik çözümlere dayalı bir tüketim modeli alıyor.
Bu sebeple tek kişilik porsiyonlar, küçük ambalajlı ürünler ve hızlı tüketilebilen gıdalar raflarda daha fazla yer buluyor.

GENİŞ SALONLAR, BÜYÜK MOBİLYALAR YOK
Demografik dönüşümün etkileri mobilya sektöründe de net biçimde hissediliyor. Geniş salon takımları, büyük yemek masaları ve kalabalık misafir düzenine uygun ürünler artık eskisi kadar talep görmüyor. Bunun yerine daha modüler ve çok amaçlı mobilyalar öne çıkıyor.
Stüdyo daireler ve 1+1 konutlar için tasarlanan ürünlere olan talep artarken, küçük metrekareler, daha işlevsel hayat alanları dikkat çekiyor.
Artık geniş mobilya takımları değil, tek kişilik modüler gruplar tercih ediliyor. Küçülen evler ve yalnız yaşayan haneler sebebiyle mobilya estetik ve kullanım genişliğinden çok işlevsellik üzerinden tercih ediliyor.

EVCİL HAYVAN MAMA SATIŞLARI VE VETERİNER HİZMETLERİ ARTTI
Yalnız yaşayan birey sayısındaki artış, evcil hayvan sektörünü de büyütüyor. Evcil hayvan sahipliğinin artması, mama satışlarından veterinerlik hizmetlerine, pet otellerinden hayvan sigortalarına kadar geniş bir ekosistemi besliyor.