Jimnastikçiler neden 'makyaj' yapar
ensonhaber.com

Sporcuları özel hayatlarında casual veya abiye ile gördüğümüzde büyük şaşkınlık yaşarız. Sahada en doğal haliyle performans sergileyen sporcular, sanki her zaman spor kıyafetler içerisindedir gibi düşünürüz. Ancak gerçek tabi ki öyle değil...

Son günlerde özellikle kadın sporcular, giyim tarzları ve makyajlarıyla öne çıkıyor.

Oldukça bakımlı ve göze hitap eden sporcularımız, güzellikleriyle de adından söz ettiriyor.

Ancak bu konuda bir farklı bir istinadan bahsedebiliriz: Jimnastikçiler...

Muhteşem akrobatik hareketlerin yanı sıra ışıl ışıl kıyafetleri ve makyajlarıyla hayran bırakan jimnastikçiler, görenlerin aklına "neden" sorusunu getiriyor.

Oysa, sporcuların makyaj yapmasının ardında dikkat çeken bir teori yatıyor...

Jimnastikçi makyajı

Performans sporlarında makyaj olmazsa olmaz diyebiliriz...

Aerobik jimnastikçilerin de profesyonel makyözleri bulunuyor. Küçük yaşlardan itibaren sıkı topuzları, ışıltılı bodysuitleri ve göz kamaştıran makyajları ile hafızalara kazınır.

Jimnastikçiler neden 'makyaj' yapar

Amerikan jimnastik kaptanı Aly Raisman, eyelinerının kendisine güven verdiğini öne sürüyor.

Bununla birlikte, makyaj yapmanın nedeni ne olursa olsun, her sporcunun Olimpiyatlar için makyaj yaparken paylaştığı ortak bir tema vardır: kendini ifade etme.

Jimnastikçiler, atletizm imajıyla kadın olmayı birleştirmek amacıyla sahaya dikkat çeken makyajlarla çıkarak kendi tarzlarını ortaya koyuyor. Aynı zamanda şovlarının konsepti gereği de uygun makyajlar tercih ediliyor.

Jimnastikçiler neden 'makyaj' yapar

Öte yandan, olimpiyatlar söz konusu olduğunda jüri, jimnastikçilerin tırnaklarına, saçlarına ve nasıl giydiklerine kadar her küçük ayrıntıya bakarlar.

Peki "makyajları hiç mi bozulmuyor, sonuçta ter içinde kalıyorlar" diyorsanız da, makyajda teknoloji oldukça ilerledi.

"Waterproof" teknolojiyle üretilmiş göz kalemi, maskara, eyeliner’lar tere ve suya dayanıklı. Sporcular da sahada sorun yaşamamak adına bu tarz ürünleri tercih ederek sorunu çözüyor.