Dünyamız 7 milyar yaşında. Bugüne kadar dünyamızın ve evrenin yaşadığı pek çok değişim mevcuttur. İlk çağlardan günümüze kadar hızla artan insan sayısı tehlikelerin de boyutunu gözler önüne seriyor.
Tüketime odaklanan insanoğlu, hem çevresini hem de doğayı hızla tahrip ediyor. Bunun yanında azalan doğal kaynaklar ve yaşanan sefaletler yukarıda bahsettiğimiz teoriyle örtüşmektedir.
ARTAN NÜFUS
İngiliz nüfus bilimnci Thomas Robert Malthus, 1798’de Nüfus Prensibi Üzerine Bir Deneme adlı kitabında, kendi adı ile anılan bir felaket teorisi geliştirmiştir. Malthus felaketi, Malthus kapanı, Malthus krizi vb. isimlerle de anılmaktadır. Teori, artan nüfusun, tarımsal üretim kapasitesini aşacağı tahminine dayanır.
(Malthus’a göre; yukarıdaki tabloda açıkça görüldüğü gibi nüfus artış hızı, besin üretim hızını geçtiği noktada kriz başlayacaktır.)
FELAKETİ ENGELLEMENİN YOLLARI
Malthus’a göre felaketin önlenmesi tek yolu, nüfus artış oranının düşmesidir. Bu da ancak iki şekilde gerçekleşebilir.
Birincisi; toplumların gelecek kuşakların refahı için gönüllü olarak doğumu kontrol altına almalarıdır. Ancak burada sözü edilen doğum kontrolü, çağdaş yöntemlerle sağlanan doğum kontrolü değildir.
Evlilik yaşının geciktirilmesi, eşlerin birbirinden ayrı yaşaması gibi bugün kulağa garip gelebilecek yöntemler önerilmiştir.
Malthus’a göre; insanlar kontrolsüz nüfus artışının sonuçlarını görmezden gelmeyecek ve gönüllü olarak nüfus artışını kontrol altında tutmaları gerektiğine karar vereceklerdir.
İkinci çözüm yolu ise; savaş, doğal felaketler, kıtlık, olumsuz sağlık ve ekonomik koşulların etkisi ile ölüm oranının yükselmesi nedeni ile nüfusun azalmasıdır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış