Berrak Yurdakul’un Birinci Dünya Savaşı'na ayna tutan kitabı: İki Cihanın Bekçisi
ensonhaber.com

Sevilen yazar Berrak Yurdakul, bu sefer yönünü tarihe çeviriyor ve ortaya tadına doyulmaz bir kitap çıkartıyor. Dünya tarihine ağır yıkımlar bırakan Birinci Dünya Savaşı, silinmez izler bıraktı.

Berrak Yurdakul'dan edebi tarihi roman: İki Cihanın Bekçisi...

19. yüzyılın sonları, Osmanlı askeri acımaz çöllerde açlık ve yoksunlukla savaşırken aynı ordunun yiğit bir subayı olan Tevfik, hem kendi hem de Osmanlı’nın onuru için mücadeleye devam etmektedir.

TARİHİN ARKA PLANINDAKİ GERÇEK

Peki, Tevfik her şeyini kaybettiği bu savaşın sonunda neye kavuşacaktır?

Tarihsel arka planındaki gerçekçi anlatımın yanı sıra yeri doldurulamaz kayıplarla baş etmek için girilen arayışın, insanın ilahi adalete sığınmasının ve affetme/affedilme hikâyesinin ustalıklı bir kurguyla anlatıldığı bu kitapta herkes kendi yolculuğundan izler bulacak…

Berrak Yurdakul’un Birinci Dünya Savaşı'na ayna tutan kitabı: İki Cihanın Bekçisi

Berrak Yurdakul...

KİTABA DAİR...

Birinci Dünya Savaşı... Osmanlı İmparatorluğu Yemen cephesinde ağır bir yenilgi almıştır, Yemen’de açlık, sefalet, zulüm ve yıkım vardır.

Savaşın dehşetiyle cayır cayır yanan çöllerde yiğitliği ve boyun eğmezliğiyle nam salmış olan Osmanlı subayı Tevfik, ihanetin en acısını tadar ve kayıpların en ağırını yaşar. Ancak her şeyini kaybeden Tevfik, ihanetin ortasında gerçek aşka kavuşur.

Berrak Yurdakul’un Birinci Dünya Savaşı'na ayna tutan kitabı: İki Cihanın Bekçisi

Sayfa: 304

TADIMLIK

"Dedim, efendim ben ıssız çöllerin ortasında bir başıma kaldım. Benim cefamdan kimin haberi vardır? Dedi, oğul sen garip değilsin, elbet senin de bir sahibin vardır. Kor gibi yanınca kavuşursun O’na, O, senin gönlünün tahtında oturan yârdir. Dedim, efendim ben her solukta ayrı bir gam çektim. Benim gördüğüm zorlukların hesabını kim sorar? Dedi, oğul bu yıkık dökük yer senin evin değildir. Öfke ateşini söndürdüğün vakit bahtının sabahı ta akşamdan doğar. Dedim, efendim ben güneşin nuruna hasret kaldım. Benim düştüğüm derdin hikmetini kim bilir? Dedi, oğul bu karanlık yer senin evin değildir. Aklı gönülle değiştiğin vakit hayal bile edemediğin şeylerin hepsi başına gelir."

İletişim için:

Kitap@ensonhaber.com.tr