Savaş muhabirliği yapan Ernest Hemingway'ın savaş karşıtı romanı: Silahlara Veda
ensonhaber.com

Savaş karşıtı bir başyapıt olmasının yanında Ernest Hemingway’in ilk kez büyük kitlelerce tanınmasını sağlayan Silahlara Veda romanı, 1929’da basılmasına karşın İtalya’daki faşist yönetim tarafından 1948’e kadar ülkeye sokulmadı. 20. yüzyılın en önemli romanları arasında gösterilen roman, savaşa karşı hareketlerin de odağında oldu.

Ernest Hemingway’in bir solukta okunan büyüleyici romanı Silahlara Veda’yı okumanızı öneriyoruz.

Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi... Yaşama sevinci... Bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar... Romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç...

Nobel Öldüllü yazarın en çok okunan ve sevilen romanlarının başında gelen Silahlara Veda, yazarın savaşa ve şiddete karşı duruşunu özetliyor.

Yanı başımızda Rusya ve Ukrayna savaşı başlarken, savaşla ilgili yazılan romanları, kitapları da okumanın önem kazandığı görüşündeyiz.

Savaş muhabirliği yapan Ernest Hemingway'ın savaş karşıtı romanı: Silahlara Veda

Sayfa: 296

MÜTHİŞ BİR KURGU

Hemingway'in yazmayı en sevdiği konulardan biri olan savaş hakkında insanı düşünmeye zorlayacak gerçekleri müthiş bir roman kurgusuyla okuyacaksınız.

Silahlara Veda’nın savaş karşıtı romanlar içinde ilk sırada olmasının nedeni, Hemingway’in işte bu çarpıcı bakış açısıdır.

Birinci Dünya Savaşı'na katılan Hemingway, radikal bir savaş karşıtı olmadan önce savaşın gerçek yüzünü cephede kendi gözleriyle görmüştü.

Savaş öylesine acımasız, öylesine kirliydi ki bir romana aktarmak için birçok yerinin değiştirilmesi, bazı bölümlerinin ise hiç anlatılmaması gerekiyordu.

Savaş muhabirliği yapan Ernest Hemingway'ın savaş karşıtı romanı: Silahlara Veda

SAVAŞI ANLATMAK

En azından Hemingway’den önce savaşı anlatmak böyle bir şeydi. Hemingway ise savaşta gördüğü ne varsa hiç değiştirmeden, öylece okurun karşısına getirdi. Gerçekler, Hemingway’in namusu gibiydi, savaşın kötülüğünü anlatırken en küçük bir kahramanlığın, gizlenmiş bir iyi niyetin bile savaşın gerçek yüzünü maskelemesine  izin vermedi.

Hemingway, savaşı kopan kollar, parçalanan bacaklar, yere dökülen bağırsaklar ve boşuna asker yolu bekleyen kadınlarla getirdi okurun karşısına.

Savaş meydanında herhangi bir umudun yeşermesine izin vermedi, çünkü savaş apaçık bir cinayetti. "Ne kadar haklı gerekçeleri olursa olsun savaş bir insanlık suçudur." diyen bir yazar için savaşın hiçbir geçerli nedeni olamazdı.

"SAVAŞIN NE OLDUĞUNU BİLİYORUM"

Daha sonra İspanya İç Savaşı’na da katılan Hemingway, "Savaşın gerçekten ne anlama geldiğini bilen az sayıda insandan birisi olarak, hayatta savaş kadar tiksindirici bir şey görmediğimi söyleyebilirim. Uluslararası anlaşmazlıkları çözmediği gibi yıkımdan başka da hiçbir şey getirmediği için uzun zamandır savaşın yeryüzünden kalkması gerektiğini savunuyorum." demişti.