Tolstoy'un insan ruhunun, vicdanının ve inancının gerçek portesini çizen romanı: Diriliş
Özel İçerik

Dünya ve Rus edebiyatının en önemli edebiyatçılarından Lev Nikolayeviç Tolstoy’un Diriliş romanı, hayatta kimsesiz kalan Katyuşa’nın hüzünlü öyküsünü ele alıyor. 1899 yılında yayınlanan roman, Tolstoy'un en çok okunan eserlerindendir.

9 Eylül 1828’de dünyaya gelen Tolstoy, varlıklı bir ailede hayatını sürdürdü. Babası konttu ve soylu bir sınıfa mensuptu. Tolstoy da babasının unvanını kullanarak kont oldu.

Tolstoy, küçük yaşta anne babasını kaybetti, bunun üzerine uzun bir Avrupa gezisine çıktı. Döndüğünde alt sınıflarda hayatlarını sürdüren köylülere ve yoksullara eğitim verdi.

Tolstoy’un Çarlık Rusya’sına karşı da büyük bir öfkesi vardı. 13 çocuk babası Tolstoy, ünlü romanı Anna Karanina’yı yazdıktan sonra psikolojik sorunlar yaşadı, intiharın eşiğine geldi.

Bu süreçte kendini tamamen dine verdi. Hatta bazı söylentilere göre İslamiyet’e karşı bir sempatisi olduğuna dair iddialar ortaya atıldı.

Bir nevi Hristiyan anarşizmini savunduğu için 1901’de kilise tarafından aforoz edildi. Sık sık evden kaçan Tolstoy’un cansız bedeni Moskova’da tren garında bulunduğunda, tarihler 20 Kasım 1910’u gösteriyordu.

Tolstoy'un insan ruhunun, vicdanının ve inancının gerçek portesini çizen romanı: Diriliş

Yedi senede yazılan roman: Savaş ve Barış

82 yaşında arkasında birbirinden değerli eserler bırakan Tolstoy, dünya edebiyatına bir armağandır. Savaş ve Barış romanını tam 7 senede tamamladı. Onun başat klasiklerinden Anna Karanina, yayınlandığında edebiyat dünyasını derinden sarsmıştı. Bunun yanında Hacı Murat, Sivastopol, Din Nedir? Kazaklar, Bilgelik Kitabı, İnsan Ne İle Yaşar, İvan İlyiç’in Ölümü ve daha birçok değerli eseri bize kazandırdı.

Tolstoy'un insan ruhunun, vicdanının ve inancının gerçek portesini çizen romanı: Diriliş

Diriliş...

Tolstoy’un önemli romanı Diriliş, hiç kuşkusuz onun en çok sevilen kitabıdır. Vicdan ve ceza hukukunun çarpıştığı romanda insanoğlunun acımasız çehresine şahit oluyoruz. Küçük yaşta anne babasız kalan Katyuşa, iki yaşlı kadının yanına hizmetçi olarak verilir.

Genç ve güzel olan Katyuşa herkesin ilgisini üzerine çeker. İki yaşlı kadının yeğeni olan Dimitri Nehludov ise sık sık evi ziyarete gelir, o da erken yaşta babasını kaybetmiş ve Rus Ordusunda görevli bir subaydır.

Yine böyle bir ziyarette hizmetçi kız Katyuşa’yı görür ve derin hisler beslemeye başlar kimsesiz kıza karşı. Subayın bu ilgisini karşılıksız bırakmayan Katyuşa da Dimitri Nehludov’a ilgi duyar. Nehludov, evden ayrılmadan önce birlikte olurlar ve Katyuşa bu birliktelikten hamile kalır. Bu Katyuşa için zorlu hayatın başlangıcı olur.

Tolstoy'un insan ruhunun, vicdanının ve inancının gerçek portesini çizen romanı: Diriliş

Çaresiz bir genç kız...

Katyuşa’nın Nehludov’la birlikte olması onun evden kovulmasına neden olur. İki yaşlı kadın, Katyuşa’ya farklı gözle bakarlar ve onu artık evlerinden istemezler. Çaresiz şekilde evden ayrılan Katyuşa, bir randevu evinde hayata tutunmaya çalışır.

Randevu evinde çalışan Katyuşa, bir otel odasında müşterisiyle birlikte olurken adam ölür. Bunun üzerine adamın ölümünden Katyuşa’yı sorumlu tutan mahkeme, onu kürek cezasına çarptırır.

Mahkemede jüri üyesi olarak görev yapan Nehludov, Katyuşa’yı kurtarmak için büyük çaba sarf eder ama çabasında başarısız olur. Katyuşa’nın başına gelenlerden kendini sorumlu tutan Dimitri Nehludov, mahkemeye başvurarak Katyuşa’nın suçsuz olduğunu söyler. Mahkeme bunun üzerine Katyuşa’nın cezasını hafifleterek onu Sibirya’ya sürgüne gönderir.

"Halk her şeye karşı duyarsız"

Tolstoy, insanların olanlara karşı duyarsızlığını şu sözlerle dile getiriyor;

"Halk can çekişiyor. Alıştırmış kendini bu yaşama yadırgamıyor. Çocuklarının ölmesi, kadınların güçlerinin yetmeyeceği işleri yapmak zorunda bırakılmaları, herkesin, özellikle yaşlıların kötü beslenmeleri olağan geliyor onlara. Halk yavaş yavaş öylesine alışmış, benimsemiş ki bunu, yaşayışının korkunçluğunu göremiyor, yakınmıyor. Bu yüzden biz de bu durumun olağan olduğunu sanıyoruz."

Tolstoy'un insan ruhunun, vicdanının ve inancının gerçek portesini çizen romanı: Diriliş

İki büyük romancı Tolstoy ve Maksim Gorki

Tolstoy'un gözlem gücü

Dev yazar Tolstoy, romanında insanın acımasızlığını ve ikiyüzlülüğünü gözler önün serer. Öte yandan Rus toplumuna sert eleştirilerinde yer aldığı Diriliş, yazarın güçlü kaleminin ve düş gücünün bir parçasıdır. Toplumsal eşitsizliğe sert göndermelerde bulunan Tolstoy; aristokrat sınıfın alt tabakadaki insanlara tepeden inmeci bakış açılarını da yeriyor.

Tolstoy’un çok okunan romanını herkese şiddetle tavsiye ediyorum.

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com