Temiz içme suyuna erişimi en düşük ülkeler

Dünya genelinde yaklaşık 2,2 milyar insan güvenli içme suyuna erişemiyor. Bu küresel sorun, Sahra Altı Afrika, Orta Doğu ve bazı Asya ülkelerinde daha da derinleşiyor. Suya erişim yalnızca bir yaşam hakkı değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve kalkınma açısından da hayati önem taşıyor.

Temiz içme suyuna erişimi en düşük ülkeler

Küresel krizin, tehlikenin görünmeyen yüzü...

Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri hâlâ güvenli içme suyuna erişemiyor. Bu kişilerden 1,5 milyarı temel hizmet seviyesinde su kaynaklarına ulaşırken, yaklaşık 700 milyon insan, hala açık kaynaklar ya da sağlıksız kuyulardan su temin etmek zorunda kalıyor.

Suya erişimdeki eşitsizlik; altyapı eksikliği, iklim değişikliği, iç çatışmalar ve ekonomik kaynak yetersizliği gibi birçok faktörle daha da karmaşık bir hâl alıyor.

Su sorunu, yalnızca sağlık değil; göç, yoksulluk ve toplumsal istikrarsızlık gibi geniş kapsamlı krizlerin de tetikleyicisi konumunda.

TEMİZ İÇME SUYUNA ERİŞİMİ EN DÜŞÜK ÜLKELER

NİJER:

Nijer'de kırsal bölgelerde suya erişim oranı oldukça düşüktür. Şehir merkezlerinde içme suyu hizmetlerine erişim nispeten daha yüksek olsa da, ülke genelinde yaklaşık yüzde 31–32’lik bir nüfus temiz içme suyundan mahrumdur.

GÜNEY SUDAN: 

Ülkede süregelen iç savaş nedeniyle altyapı neredeyse çökmüş durumdadır. Birçok insan gelişmiş su kaynaklarına erişememekte ve sıklıkla kirli yüzey sularına başvurmaktadır.

AFGANİSTAN: 

Borulu su sistemleri bazı bölgelerde mevcut olsa da güvenlik, siyasi istikrarsızlık ve bakım eksiklikleri nedeniyle bu sistemler yeterince çalıştırılamamaktadır. Nüfusun büyük bir kısmı güvenli suya ulaşamamaktadır.

KENYA: 

Yaklaşık yüzde 37 oranında nüfus güvenli içme suyuna erişememektedir. Kırsal kesimlerde bu oran daha yüksektir. Ülkede ekonomik su kıtlığı ve altyapı yatırımlarının yetersizliği temel nedenler arasındadır.

ÇAD VE ETİYOPYA: 

Her iki ülkede de hem fiziksel su kıtlığı hem de altyapı sorunları mevcuttur. Çad’da nüfusun yüzde 45-50’si, Etiyopya’da ise yüzde 42-50 aralığındaki bir kesim güvenli içme suyuna ulaşamamaktadır.

HAİTİ: 

Temiz içme suyu erişimi şehir merkezlerinde yüzde 78 düzeyine çıkarken, kırsal bölgelerde bu oran yüzde 49’a kadar düşmektedir. Altyapı eksiklikleri, ekonomik krizler ve doğal afetler nedeniyle su hizmetleri kesintilidir.

PAPUA YENİ GİNE: 

Yaklaşık yüzde 60 oranında nüfus, güvenli içme suyuna erişememektedir. Ülkenin dağlık yapısı ve kırsal dağılımı, su altyapısının yaygınlaşmasını zorlaştırmaktadır.

SORUNUN TEMEL NEDENLERİ 

1. Altyapı eksikliği: Birçok ülke su şebekesi kurmak veya mevcut sistemleri onarmak için yeterli kaynaklara sahip değil.

2. İklim değişikliği ve kuraklık: Özellikle Afrika’nın iç bölgeleri ve Orta Doğu’da artan sıcaklıklar, yer altı ve yüzey su kaynaklarını tehdit ediyor.

3. Çatışmalar ve göç: Yemen, Güney Sudan ve Afganistan gibi çatışma bölgelerinde hem su altyapısı zarar görüyor hem de nüfus hareketliliği planlamayı zorlaştırıyor.

4. Yoksulluk ve ekonomik kısıtlamalar: Su kaynakları bulunsa bile, bu kaynaklara erişim için gerekli yatırımlar yapılamıyor.

TEMİZ SUYA ERİŞİM HER İNSANIN HAKKI 

Temiz suya erişim, yalnızca bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda temel bir insan hakkıdır. Ancak dünya genelinde milyonlarca insan hâlâ bu haktan yoksun yaşıyor.

Suya erişimdeki bu eşitsizlik, küresel kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesini de engelliyor.