- Elazığlı Yasin Balıkçı (104) ve Mardinli Ahmet Geleri (102), Türkiye'nin tarihine ve değişen hayatına tanıklık etmiş, gençlere sağlıklı yaşamın önemini vurgulayan asırlık çınarlardır.
- Yasin Balıkçı çalışma hayatında uzun yıllar demiryollarında çalışmış ve sağlıklı yaşamın sırrını çalışmanın faydasında bulmuştur.
- Ahmet Geleri, çalışkanlık ve iyilik ilkeleriyle 17 çocuk ve 100 torun sahibi olmuş, gençlere sağlıklı ve ahlaklı bir yaşam tavsiye etmektedir.
Elazığlı Yasin Balıkçı (104) ve Mardinli Ahmet Geleri (102), Cumhuriyetle yaşıt ömürlerinde hem Türkiye’nin tarihine hem de değişen hayata tanıklık etti. Hayat hikâyeleri, çalışkanlıkları ve yaşam felsefeleriyle genç nesillere örnek oluyorlar.
ATATÜRK'Ü GÖREN SON TANIKLARDAN BİRİ
Elazığ’ın Maden ilçesine bağlı Plajköy köyünde 1921 yılında doğan Yasin Balıkçı, okuma yazmayı köydeki “Mustafa” adlı arkadaşı sayesinde öğrendi.
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına denk gelen gençliğinde, Ankara-Siirt demir yolu hattının inşasına tanıklık etti.
16 YAŞINDA ATATÜRK'Ü GÖRDÜ
Balıkçı, 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ü Diyarbakır’a giderken köy istasyonunda görme fırsatı buldu. O anları şöyle anlattı:
Tren 1935’te köyümüze geldi. Atatürk 1937’de geldi. Hazar Gölü’ndeki adaya baktı, ata binip oraya geçti. Adaya verem hastanesi yapacaktı ama ömrü yetmedi. Atatürk çok akıllı, çok yaman bir insandı.

DEMİRYOLLARINDA 32 YIL, HAYATTA DİSİPLİN VE ÇALIŞKANLIK
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nda (TCDD) uzun yıllar görev yapan Balıkçı, 32 yıl hizmetin ardından emekli oldu.
Yazları köyünde, kışları Diyarbakır’daki oğlunun yanında geçiren Balıkçı, “çalışmanın insanı diri tuttuğuna” inanıyor.
"BEN DE HAYAT BOYU ÇALIŞTIM"
104 yaşındaki Balıkçı, 6 çocuk ve 14 torun sahibi. Sağlığa zararlı hiçbir alışkanlığı olmadığını vurgulayan Balıkçı, yaşam sırrını şöyle özetliyor:
“Hiç kötü alışkanlığım olmadı. Çok çalıştım, çalışmanın faydasını gördüm.”
Oğlu Turgut Balıkçı (72) ise babasının sakin mizacına dikkat çekerek,
“Hiç stres yapmaz, sinirlenmez. Evine bağlı, mutlu olmayı bilen bir insan. Hareketi sever, yoğurdu çok tüketir.” dedi.

MARDİNLİ AHMET DEDE: "İYİLİKTEN ŞAŞMAYIN"
Cumhuriyetle yaşıt bir diğer çınar, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1 Temmuz 1923’te doğan Ahmet Geleri.
Geleri, bugün 17 çocuk, 100 torun sahibi ve “aile apartmanında” evlatlarının yanında yaşıyor.
Ömrü boyunca iyilik, çalışkanlık ve kanaat ilkelerini benimsediğini söylüyor.
"İYİLİK YAP, KÖTÜLÜKTEN BİR ŞEY ÇIKMAZ"
Geleri, gençlik yıllarında birçok farklı işte çalıştığını belirterek şöyle konuştu:
“Hayatım iyi geçti. Her işi yaptım, çok çalıştım. Gençler iyilik yapsınlar, kötülükten bir şey çıkmaz. Elleriyle iyilik etsinler.”
"BİR AYAKKABI İÇİN 8 ÖLÇEK BUĞDAY SATTIK"
Bir asrı aşan ömründe yoksulluğu da bolluğu da gören Ahmet Dede, geçmişte yaşanan kıtlık yıllarını unutamıyor:
“Eskiden bir ceketimiz olsun diye hasret çekerdik. Ayakkabı yoktu. Bir çift almak için 8 ölçek buğday satardık. Şimdi bolluk içinde yaşıyoruz.”

UZUN ÖMRÜN SIRRI: SAĞLIKLI BESLENME VE SİGARASIZ YAŞAM
Ahmet Geleri, bugün hâlâ sağlıklı olduğunu söyleyerek gençlere şu öğütlerde bulundu:
Yediklerine dikkat etsinler. Sigara, alkol, uyuşturucudan uzak dursunlar. Ben birkaç kez sigara denedim ama hemen bıraktım. Şimdiye kadar sağlıklı kalmamın nedeni, bunlardan uzak durmam.
İKİ ASIRLIK YAŞAMDAN ORTAK MESAJ
Cumhuriyetin ilk kuşak tanıkları Yasin Balıkçı ve Ahmet Geleri’nin ortak mesajı aynı:
"Çalışmak, iyilik yapmak ve sağlıklı yaşamak."