Hikaye anlatımının gücü: 10 üzerinden 10’luk bir iş
Bugün cuma…
Ve her cuma olduğu gibi sizlerle buluşma günümüz…
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını geride bıraktık.
Geçtiğimiz günlerde 102. yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz, ülkemizin dört bir yanında düzenlenen anlamlı etkinliklerle coşkuyla anıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki resepsiyon ise renkli görüntülere sahne oldu.
Bu vesileyle…
Bir kez daha Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun.
Bu tür özel günlerde dikkat çeken bir başka konu da her zaman olduğu gibi kurumların yayınladığı reklam filmleri oluyor.
Geçmişte özellikle İş Bankası, Sabancı Holding ve Koç Holding’in hazırladığı Cumhuriyet temalı filmler çok konuşulmuştu.
Bu yıl ise farkında mısınız bilmiyorum ama en çok konuşulan reklam filmlerinden biri, AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı tarafından yayınlanan 29 Ekim filmi oldu.
Reklam filmini izlediğimde açıkçası bir kez yetmedi, başa sarıp tekrar tekrar izledim.
Film, tarihin birlik ruhunu ve günümüzün siyasi iradesini başarılı biçimde harmanlıyor.
Girişte Mustafa Kemal Atatürk ve onun çizdiği yol vurgulanıyor.
Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde hayata geçirilen projeler ekrana geliyor.
Hızlı tren…
Yerli otomobil…
Köprüler, yollar, havalimanları…
Ve yüksek mühendislik içeren yatırımlar…
Son derece dengeli, duygusal ve vizyoner bir kurgu.
Kısacası, ben filmi çok beğendim.
Elbette bu tarz çalışmalar, özellikle siyasi partiler için her zaman risklidir.
Beğenen olur, eleştiren olur.
Hatta çoğu zaman tartışmaların odağına yerleşir.
Bu nedenle bu işlerin altına imzasını atan isimler, her zaman büyük bir sorumluluk üstlenirler.
Bu noktada Faruk Acar’dan söz etmemek olmaz.
Kendisiyle uzun yıllardır tanışıyoruz.
Siyasi kampanyalar yönetmiş, kriz dönemlerinde doğru hamleler yapmış, ülkenin yetiştirdiği önemli iletişimcilerden biri.
Tanıtım ve Medya Başkanlığı görevine geldikten sonra bir etkinlik vesilesiyle görüşme fırsatım olmuştu.
O günden bugüne de yaptığı işleri yakından izliyorum.
Faruk Acar’ın en büyük avantajı, sahayı çok iyi gözlemleyebilmesi.
Toplumun nabzını tutan, değişen dinamiklere uyum sağlayabilen bir isim.
Partisinin değerlerinden kopmadan, aynı zamanda yeni kitlelere ulaşmak için çaba gösteriyor.
AK Parti'nin tanıtım medya başkanlığını öncesinde de çok önemli isimler yönetti ve dönemlerinde zor şartlarda başarılı işlere imza attılar.
Bayrak şimdi Faruk Acar ve ekibinde.
Bana kalırsa Faruk Acar’ın en büyük gücü, iletişimi bir reklam değil bir hikaye anlatımı olarak görmesinde yatıyor.
Hikayeyi doğru anlatırsanız, insanlar duygusal bağ kurar.
Bu film de tam olarak bunu başardı.
Kendine has bir duygusu, ritmi ve söylemi var.
Reklamcılık yönüyle de ilerleyen dönemde daha fazla ses getireceğini düşünüyorum.
Velhasıl…
29 Ekim için hazırlanan bu film, bence 10 üzerinden 10 puanlık bir iş olmuş.
Hem görsel gücü hem mesaj dengesi hem de duygusal tonu itibarıyla dikkat çekici.
Bu tarz güzel işlerin hakkını vermek, takdir etmek gerekir.
Tebrikler Faruk Acar ve ekibine…