İÇASÖ
İddianame yaklaşık 4 bin sayfa.
105’i tutuklu 407 kişiyi suçluyor.
76’sı etkin pişmanlıktan yararlanmış.
Kamunun160 milyar lira zarara uğratıldığı iddia ediliyor.
Elbette ki bu bir “iddianame”, kimse henüz “suçlu” değil.
Zaten Özgür Özel de “Külli yalan!” diyor “Siyasi bu!” diyor. “Montaj bu!” demeğe getiriyor.
Birinci olarak iddianamenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek tarafından basına açıklandığı iddiasından başlayalım.
Bu iddianame, bana eski Türkiye’nin iddianamelerin hatırlattı.
Şimdi taka kaptanı bile olamayacak bazı kifayetsizler o zaman amiral gemisi yüzdürürdü.
O ve avenesi bir iktidarı beğenmediler mi ufak ufak manşetler atarak iktidar partisini yıpratmaya başlarlardı.
Sonra gayretkeş bazı paşalar da bu kupürleri toplayıp mahkemeye sunar ve partinin “bir şeylerin odağı olduğunu, laik demokratik rejime tehdit oluşturduğunu” iddia ederlerdi.
Mahkemeler de bunları delil sayar, iktidarı düşürür hatta partiyi de kapatırlardı.
Yani Savcının iddianameyi açıklamasına gerek yoktu. Medyadaki postalcıları takip edersen iddianamenin de içeriğine ulaşırdın zaten.
Başsavcı Akın Gürlek, aylardır “Bizim niçin hapiste olduğumuz belli değil” diye tepinenlere müjde vermiş. İddianameniz hazır demiş. Hepsi bu.
İkincisi, iddianamenin 4 bin sayfasının en az 2 bin sayfası, görsellerle ve somut kanıtlarla alakalı olmalı. Rüşvet verilirken, alınırken resimler vb. Çünkü etkin pişmanlıkta vurgu “etkin” üzerindedir.
Yani birilerinin 'Ben yaptım pişmanım, gördüm duydum' demesi ile dava açılamıyor. Günün sonunda somut delillerle desteklenmeyen bütün iddialar, iftiralar mahkeme önünde buhar olup uçuyor. Pişmanlığın “etkin” olması için sorgulamaya katkıda bulunacak “somut” delil sunmak gerekiyor, yoksa “ben gördüm/duydum”la pişmanlık olmuyor.
Geriye kim ne halt etmişse o kalıyor.
İşte Özel de “Bunların hepsi yalan, bu bir siyasi dava” diyor.
“O kişiler yok, o belgeler yok, o paralar yok, o işler hiç yapılmadı” diyor.
Eğer öyle ise bu dava kocaman bir balondur, patlar gider.
Üçüncüsü; “Başından beri CHP kapatılmak isteniyordu, amaç Cumhuriyeti kuran yüz yıllık partiyi kapatmak” yaygarası…
Bu iddialar ile CHP’yi kapatmak mümkün değildir, çünkü suçun şahsiliği esastır. Yani yapılan bütün bu yanlış işler yapanların hesabına yazılır, CHP’nin değil.
Ama “CHP kapatılacak!” kıtırını atarak her şeye inanmaya hazır muhalif kitleyi hırsızın, üç kağıtçının etrafında toplamak mümkündür.
CHP’yi bağlayabilecek kısmı, yapılan yolsuzlukların “siyasetin finansmanında” kullanılıp kullanılmadığı. Onun da kaynakları önemli. Yoksa siyaset zaten finanse edilen bir çaba. Örneğin Eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, seçim kampanyasında Kaddafi’den maddi destek almakla suçlandı, cezasını yattı çıktı. Ama partisi suçlanmadı çünkü suçun şahsiliği esastır.
Parti kapatmak için “vatana ihanet”, “laik demokratik rejimi tehdit” gibi nedenler gerekir. Nitekim paşalar bunu çok iyi bilir, mahkemeye ona uygun kupürleri sunarlardı.
Bunların hepsi siyasi mi?
Davaya konu olan kişiler siyasetin içinde kişiler olduğu için davanın elbette siyasi yönü var.
Öyle ise CHP, mahkemede siyasi savunma mı yapacak?
Eminim eczacıları dahi kızdırmıştır ama Özgür Özel’in “Bunların hepsi siyasi” şeklindeki şavullaması bir savunma yöntemi değildir. Geçmişte “Ben bu mahkemeyi tanımıyorum” diyenler mahkemeyi tanımadı diye beraat etmedi.
Ya Özgür Özel’in “Bunların hepsi yalan dolan savunması” boş çıkar da gerçekten yüzlerce yolsuzluk, belgeli olarak tespit edilirse ne olacak? Özgür Özel, bunca insanı hırsıza, üçkağıtçıya kalkan yaptığı için özür dileyecek mi?
Sanmam.
Özel boşuna goygoy yapıyor.
Posta güvercinliği de bir yere kadar.
İmamoğlu suçlandı diye CHP batacak, bitecek değildir
Yeni bir adayla yola devam edecektir.
Hiçbir CHP’li de İmamoğlu hapiste diye CHP’ye oy vermekten vazgeçmeyecektir.
İmamoğlu’nun mağdur olduğuna inananlar ona yağdıracakları oyu yeni adaya yağdıracaklar ve CHP de yoluna devam edecektir.
Aslında bir şey söyleyeyim mi?
Bu dava CHP’ye yapılmış en büyük iyiliktir.
Eğer varsa içindeki bütün çürük elmalar ayıklanacak, geriye şaibesiz bir CHP yönetimi kalacaktır ve onlar da alınlarının akıyla seçime gidebileceklerdir.
CHP, İÇASÖ’den (İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü) kurtulacaktır
Özel, goygoyu bırakıp, bu gerçeğe bir an önce odaklansa CHP için çok hayırlı olur.
Tabii temiz muhalefet isteyen bizim için de…
Not:
İçim yanıyor! 20 Vatan evladını şehit vermenin derin acısını yüreğimde paylaştığımı belirtmek istiyorum. Duyduğumda bu acı haberi iki şey aklımdan geçti: İlki “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun: Allah’tan geldik ve yine Allah’a döneceğiz ayeti. İkincisi ise “Kahramanlar can verir Yurdu yaşatmak için.” Cennetle müjdelenen kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine de yüksek sabırlar dilerim.
Yazımıza konu olan 4 bin sayfaya yaklaşan iddianameyi okuyor ve ayrıca okuyan hukukçularla da istişarelerde bulunuyorum. Özellikle objektif isimlerin değerlendirmeleri elbette ki benim için de çok çok önem arz etmekte. Anayasa Profesörü Ersan Şen Hocamızla da konuyu konuşma imkanı buldum. Bana aynen şunları söyledi:
Oldukça ayakları yere basan sağlam bir iddianameyle karşı karşıyayız. Bu iddianameyi ve davayı siyasi olmakla itham edenleri açıkta bırakan çok detaylı bir iddianame ile muhatabız. Yarın bunun değerlendirmesini Ensonhaber okurları için detaylı bir şekilde yapacağız.