RİYAKÂRLIK

Serkan Kalemciler
Serkan Kalemciler

Yıllarca “Barış”, “Demokrasi”, “Kardeşlik” diye tepiniyorlar ama bu yolda en ufak bir adım atıldığında anında küplere biniyorlar

Yıllarca “Mayın tarlasına girdim…”, “Yükledim mi gece vakti kaçağı…” türküleri ile ağlaşıyorlar ama gümrükleri kaldırıp kaçakçılığı önleyen Özal’a takunyalı diktatör diyorlar.

Yıllarca “Darbelere karşıyız” diyorlar ama kendi istemedikleri parti seçim kazanınca Cumhuriyet mitinglerinde tepişip, askere “kâğıttan kaplan” diyorlar. Yani “Bir darbe yapıp indiremediniz şunları!” diyorlar.

Yıllarca partilerin kapatılmasına karşı çıkıyorlar ama parti kapatmayı zorlaştıran yasaya hayır diyorlar.

Hayatları boyu İslam’ı aşağılıyorlar. Her türlü kötülüğün anası dindir, gericiliktir diyorlar; fakat Papa gelince ağır Müslüman kesilip “Din elden gidiyor” diye ağlaşıyorlar. Neredeyse Papa’nın ziyaretinin “şer-i hükümlere aykırı” olduğuna dair fetva çıkaracaklar.

Kafalarında bir dünya tahayyülü var, bu tahayyül mevcut gerçekliklerle hiç örtüşmediği gibi tarihte de bir örneği yok. Buna literatürde sadece “ütopya” denir. Ama onlar kafalarındaki bu dünyaya uymayan her şeye karşılar. Yani bir hezeyan içerisindeler.

Burada bir noktaya dikkat çekmek isterim.

Bütün bunları nereden biliyoruz?

Sosyal medyada “muhalif”, “solcu”, “Atatürkçü” diye bildiğimiz odakların paylaşımlarından.

Peki, bu paylaşımları gerçekten onlar mı üretiyor?

10 yıl önce de söylemiştim.

Hayır.

Hatırlarsanız bir 10-15 yıl önce sosyal medyada Atatürk trollemeleri furyası vardı.

“Che Guavere’nin sırt çantasından Nutuk çıktı”; “Atatürk’ün masasında 10 kral, 20 devlet başkanı var”; “Biliyor musunuz, Atam 10 bin kitap okudu” gibi, izansız akılsız paylaşımlar gırla gidiyordu. Konunun Atatürk’le de bir alakası yoktu tabii. Biraz aklı izanı olan bir Atatürkçü, “Yahu bunları kim uyduruyor?” diye hayret edebilirdi. Ama böyle Atatürkçüler maalesef çok sayıda değildi. İşte bu troll içerikleri o zamanlar Ergenekon’un kurnaz haydutları üretiyordu. “Atatürkçüler” böyle içerik üretecek kadar kurnaz değillerdir ama bunlara inanıp deli gibi paylaşacak kadar cahil ve saftırlar.

Daha sonra FETÖ ifşa olup mankurtlar hizmet ettikleri ülkelere sığınınca bu kez Atatürkçüleri onlar trollemeye başladılar. Artık sadece onları değil tüm muhalefeti gaza getiriyorlar, zaten var olan gerginliğe benzin döküyorlar.

Geçtiğimiz hafta X platformu (Eski Twitter); “kullanıcının bulunduğu ülke, yapılan kullanıcı adı değişiklikleri ve hesabın hangi ülkede oluşturulduğu gibi detayların ‘Bu hesap hakkında’ kısmında gösterileceğine” karar verdi.

Bir anda muhalif trollemelerde müthiş bir düşüş yaşandı, çünkü yurt içindeymiş gibi görünüp muhalefeti trolleyen hesaplar süratle kapandı. Böylece bizim muhalefetin içerik üretmekten çok trollendiği de anlaşılmış oldu. Koskoca akademisyenlerin, sözüm ona bilgisi birikimi olduğu sanılan birçok yerli arkadaşın da yıllarca bu FETÖ’cü trollere avlandıkları anlaşıldı.

Kaynak kurumamış olmalı ki hala sanki çok aklı başında bir muhalefetimiz varmış gibi bir de “Papa İstanbul’da ekümenik bir devlet kuracakmış”, “Zamanında Atam Papayı sokmamıştı” gibi tarih dışı yorumlar, sosyal medyayı bir çöp tenekesine çevirdi.

Oysa “Papa’yı vuran Türklerden”, “Papa’nın ziyaret ettiği tek Müslüman ülke” haline geldik.

Dikkat edilirse Papa’nın ziyareti boyunca kendisine en fazla refakat eden Kültür ve Turizm Bakanımız oldu.

Bu da ziyaretin bizim için ne anlama geldiğini en iyi şekilde vurguluyordu. Her ne kadar laiklerimiz “Din elden gidiyor” diye ağlaşsalar da, konu bizim için esasen bu kadardı.

Başa dönersek, muhalefet bizi yine yanıltmadı ve bizim Avrupalı olamayışımızı İslam’a bağlayan bu ikiyüzlüler, yıllardır yaşadıkları dinden uzak hayatı bir yana bırakıp “İslam elden gidiyor” diye ağlaştılar.

Bu kafayla bu ikiyüzlüler, hak-adalet diye daha çoook hırsız haydut peşinden giderler…

Siyaset üretemezsen, argüman da üretemezsin, o zaman da senin yerine yapay argüman üretip seni troller dururlar…

@kalemciler