SEN KOVMUYORSUN, BEN GİDİYORUM!

Serkan Kalemciler
Serkan Kalemciler

Hem yerli hem yabancı filmlerde çok aşina olduğumuz bir sahne vardır.

Eleman işten atılır ama kuyruğu indirmemek için;

“Hayır efendim siz beni atmıyorsunuz, ben istifa ediyorum!’” der. Kapıyı çarpar gider.

Terör örgütü PKK da şu anda bunu yapmaya çalışıyor.

Türkiye sınırları içinden kovulalı birkaç yıl olmasına rağmen bittiğini yeni yeni kabul ediyor ve aldığı Türkiye’den çekilme kararıyla da “Siz beni kovmuyorsunuz, ben kendim gidiyorum” demeye çalışıyor.

Oysa artık faaliyetlerinin sürdürülemez olduğunun kendisi de farkında.

PKK projesi artık sürdürülemez durumda. Bunu sponsorları da görmüş olmalı ki PKK’ya çekil diyor.

Peki çok mu gerekliydi böyle bir şov? Zaten Türkiye’de kalmış üç beş elemanını MİT her an gözetlemiyor mu?

Evet; PKK, Türkiye’de bitti ama bunu kendisinin itiraf etmesi daha önce de söylediğim gibi iç ve dış sempatizanlarına etkisi açısından çok önemli.

Çünkü elli yılda anladık ki münferit bir terör saldırısı düzenlemek, sanıldığı kadar zor değil. Bir nokta eylemi her an yapılabilir.

Bulurlar beyni yıkanmış, kendinden vazgeçmiş iki psikopat, sararlar bellerine intihar yeleğini, verirler ellerine keleşleri, bir kamu binasına ölümcül bir saldırı yaptırırlar.

Veya Allah göstermesin, insanların en kalabalık olduğu yerde onlarca insanla birlikte havaya uçurturlar.

Böyle bir eylem ses getirir mi? Getirir.

Muhalefet “İşte gördünüz mü hani PKK silah bırakmıştı, hani Türkiye’den gitmişti?” diye havalara zıplamaz mı? Zıplar. Halay bile çeker.

Terörsüz Türkiye projesi bundan ciddi zarar görür mü? Görür.

Oysa artık PKK da gördü ki böyle bir olay ancak münferit kalabilir, arkası gelmez.

Yani sürekliliği olmaz.

Nokta eylemi olarak kalır, virgüle dönüştürülemez.

PKK topyekûn çıkışını çukur saldırılarında denedi. Savaşı şehirlere çekip, tam bir iç savaş algısı yaratmaya çalıştı

Ama sökmedi. Türkiye bu tuzağa düşmedi,

Türkiye, Suriye olmadı.

İtiraf etmese de PKK da anladı ki Kürtler devletlerinden yana çıktılar…

(Bu arada hakkını vermek lazım, çukur olaylarından önceki Gezi soytarılıklarına PKK mesafeli durdu. “Türk Baharı” safsatalarına prim vermedi. Çünkü onlar bile biliyor bu laik faşist kalkışmanın başta Kürtler olmak üzere kimseye faydası yok ve laik faşistlerden de bugüne kadar ne Kürt’e ne Türk’e bir bahar havası esmiş değil)

Asıl soruya dönelim. “Ne gerek vardı bu şova”

Gerek vardı, çünkü artık birileri çıkıp da böyle münferit bir eylem yapıp bunu PKK’nın hanesine yazamaz. Çünkü PKK “Ben yokum” dedi. “Ben gittim” dedi. Yani yapacakları saldırının siyasi hiçbir anlamı olmaz. Sadece geberip gitmiş olurlar, kendileri ile birlikte masum canları da alarak.

Aslında geçtiğimiz hafta içinde Kürt medya organlarında “PKK bir şey açıklayacak” diyerek bir merak uyandırılmaya çalışıldı. Ama Türkiye’de kimse “Aa, ne diyecekler acaba?” demedi.

Çünkü bütün bunlar ilmek ilmek örülen ve bu sefer akamete uğramasına izin verilmeyecek olan bir projenin parçaları, aşamaları…

Bilmesi gerekenler biliyordu.

Şimdi biz de öğrendik.

Peki muhalefetin tepkisi ne oldu?

Olay taze, ben de bakıyorum bakalım ne karın ağrıları tutacak yine…

@kalemciler