SORUNSUZ HER KOMŞU İSRAİL İÇİN BİR SORUNDUR

Serkan Kalemciler
Serkan Kalemciler

ABD’nin Orta  Doğu’da yaptıklarına bakarsanız, bunların ABD çıkarlarından çok, İsrail’in çıkarlarına, paranoyalarına ve vadedilmiş topraklar gibi dinsel hezeyanlarına hizmet ettiğini görürsünüz.

İsrail, çevresinde üniter, güçlü ulus devlet istemiyor. Sorunsuz her komşusu İsrail için bir sorundur. Ürdün, Suudi Arabistan veya Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) şimdilik bu listenin dışında kalması bu iddiayı çürütmüyor. Mesela Mısır da “şimdilik” sorun değil. Sorun olmaya başlayanı İsrail’in ne hale getirdiğini görmek isteyen “Altı Gün Savaşı” yazıp baksın. Ürdün, Suudi Arabistan, BAE İsrail’in suyuna giden ülkeler. Mısır da 1978’de Camp David Sözleşmesi ile İsrail’i resmen tanıyan ilk Arap ülkesi olmuş, sözleşmeyi imzalayan Enver Sedat da Nobel Barış Ödülüne ortak edilmiştir. (İsrail’de Nobel de boldur, Oscar da, siz yeter ki İsrail’e yaranın) 2012’de Mısır’da seçim kazanan Muhammed Mursi ise sözleşmeyi yenilemeyeceği korkusuyla Mossad marifeti bir darbe ile alaşağı edilmiş, insanların gözü önünde ölmesi sağlanmıştır.

Demek istediğim, İsrail hiçbir işini şansa bırakmaz.

Defalarca yazdım, Saddam ABD’ye ne zaman hayır demiş, Esad ABD’ye ne yamuk yapmış?

Kendisinden 1200 km uzaktaki İsrail’e üç roket isabet ettiremeyen İran, 12 bin km uzaktaki ABD için nasıl tehlike teşkil ediyor olabilir ki?

ABD ve AB’nin bu denli istikrarsız bir Ortadoğu’ya neden ihtiyacı olsun?

Petroldeki belirsizliklerin ABD ve AB ekonomilerine faydası nedir?

ABD kendi çıkarı hilafına İsrail’e yardım ediyor/ettiriliyor. Başlangıçta Gazze savaşı dahil bütün savaşları durduracağını söyleyen Trump’ın bir yıl geçmeden çark etmesini kimlere borçluyuz acaba? Ben, Trump’ın Pentagon vesayetini geriletemediğini, günden güne de kendisinin gerilediğini düşünüyorum. Korktuğu kadar var. Ne de olsa suikasta kurban giden ilk veya son ABD başkanı olmayacak. Halihazırda suikasta uğrayan 14. Başkan oldu bile, hayatını kaybeden 5. Başkan olmasına da birkaç santim kalmıştı.

Kendisi ile sözleşme yapmayan komşusunun huzuru, İsrail’in huzursuzluğudur ve hemen o komşuyu istikrarsızlaştırmaya çalışır. Suriye’nin 10 yılı aşkın sözde iç savaşına İsrail’in ne kadar katkısı olduğu ciddi bir araştırma konusudur. Zaman zaman doğrudan bombalamalarla Suriye rejiminin kendi halkına saldırılarına yardım etmiş, işi bitince de Esad’ın arkasından çekilivermiştir.

Şimdi de kendi sınırına yakın Süveyda bölgesindeki Dürzileri hem doğrudan silahlandırıyor hem de hava gücü ile destekleyerek onları bölgedeki Arap aşiretlerine saldırtıyor. Kim bilir onlara ne söz veriyor? Ve asıl önemlisi Dürziler buna nasıl inanıyor? Evet, Dürziler bölgede İsrail’e en yakın duran etnik gruptur, hatta bölgede İsrail ordusuna doğrudan nefer olma “şerefine” de sahip olan tek etnik gruptur. Ama biraz detaya inerseniz İsrail’in yeri geldiğinde (Mesela Lübnan’da) Dürzileri katletmekte de bir an tereddüt etmediğini görürsünüz.

İsrail’in Dürzi müttefik bulabildiği bu bölgenin önemini şöyle hatırlatalım. Bölge resmi olarak Suriye sınırları içerisindedir ve Golan Tepeleri'nin eteklerine yakındır. Golan Tepeleri uluslararası anlaşmalara göre hala Suriye toprağıdır ve 1967’den beri İsrail işgali altındadır. Ancak Golan Tepeleri'ne çıkıp, bir İsrail tarafına bir de Suriye tarafına bakan herkes bölgenin hem stratejik hem lojistik açıdan İsrail için ne kadar önemli olduğunu hemen anlar. Öyle ki bugüne kadar “Golan Tepeleri'ni geri verecek misiniz?” sorusuna “Over my dead body” den (Ancak cesedimi çiğneyerek alırlar) başka cevap veren bir İsrail Devlet Başkanı, Başbakanı görülmemiştir. Son iç savaş sırasında ise İsrail işgali genişleterek bu tepelerin eteklerini ele geçirmiştir ve Dürzileri de buralara tampon olarak yerleştirmek istemektedir.

Konunun bizi özellikle ilgilendiren tarafı ise (insani nedenler yanında) Suriye’deki her türlü istikrarsızlığın “Terörsüz Türkiye” projesi karşısında zaten “sağını solunu oynatıp duran” SDG’nin işine yaraması, durumdan vazife çıkarıp Dürzilerle iş birliğine gitmesi ihtimalidir. Ne zannettiniz? SDG için Dürzilerin siyasi veya dini pozisyonlarının bir önemi mi var? Yeni yönetime karşı isyan etsinler yeter, SDG bir avuç tuz alıp koşar. Şimdiden Mazlum Abdi “Dürzi kardeşlerimiz” demeye ve Ahmed Şara’dan rol çalmaya başladı bile.

Elbette ki Türk istihbaratı bölgededir. Suriye’deki dengeler bizim için uzak veya dış sorun değildir. Son dönemin en hassas projesi olan “Terörsüz Türkiye” açısından hayati öneme sahiptir.

Daha önceki sürecin kimlere ne sözler verilerek baltalandığını unutmayalım.

Başladığımız noktaya dönersek, Suriye’ye de destek vererek “kötü örnek” olan istikrarlı bir Türkiye, İsrail için büyük bir sorundur. Güçlü bir Türkiye korkak terör devleti İsrail için kaygıların en büyüğüdür. Türk korkulandır ve beklenen de olduğu gibi..

@kalemciler