Özgür Özel nereye koşuyor
Özgür Özel, vitesi boşalmış bir şekilde yokuş aşağı başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere savcılar, vekiller, gazetecilere ağzına adeta ne gelirse söylüyor. Hakaret ediyor, itham ediyor, asılsız şeyler söyleyip ortalığı karıştırmaya çalışıyor.
Neden böyle davranıyor?
Öncelikle dokunulmazlık zırhına saklanarak bunları CHP’nin taban seçmenine sevimli gözükmek ve onları elinde tutmak için yapıyor. Çünkü CHP’nin bir taban seçmeni var. “Terlik olsa oy veririz” kafasındakiler, bu dilden ve bu nefret dilinden hoşlanıyorlar. Diğer taraftan dokunulmazlığı kaldırılıp bir ceza alırsa kısa süreli bir yargılama olacağını bildiği için kendinden bir kahraman çıkarmaya çalışıyor.
Çünkü amacı cumhurbaşkanı adayı olmak. Şimdi diyeceksiniz ki “Yahu onların cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu!”
Yok öyle bir şey, Ekrem İmamoğlu‘yla birlikte yola çıkan Özgür Özel, İmamoğlu‘nun tutuklanmasıyla birlikte cumhurbaşkanı adaylığı için elinden geleni ardına koymuyor. Sözüm ona Ekrem İmamoğlu için boy kodlar yapıp, ortalığı kaosa sürükleyip, her hafta Silivri’ye gidip İmamoğlu‘nu ziyaret edip, ardından yaptığı açıklamalarla aslında kendi cumhurbaşkanlığı adaylığını garantilemiş çalışmaları yapıyor.
En son Cumhurbaşkanı’na “Aday olursan seninle yarışmaya varım.” dedi.
Durup dururken mi böyle bir şey söyledi sanıyorsunuz, hepsi planlı ve hepsi ama amacına uygun söylemler.
Ekrem İmamoğlu tutuklandığı günden itibaren Özgür Özel’in yaptığı her şeyin kendi cumhurbaşkanlığı adaylığı için olduğunu defaatle söyledim ve yazdım
İmamoğlu Ailesi bunun neresinde bilemiyorum. Bunu biliyorlar birlikte mi hareket ediyorlar veya gerçekten Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu için çırpındığını mı zannediyorlar, bunu ancak kendileri bilir.
Özgür Özel kendi dışında cumhurbaşkanı adayı olacak tüm figürleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ve bunu da Ekrem İmamoğlu‘nun tutukluluk vaziyetini kullanarak onun üzerinden yapıyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığı süreci geldiğinde ne olacak? Ekrem İmamoğlu‘nun cumhurbaşkanı adayı olmayacağını artık hepimiz biliyoruz çünkü diploması yok. Ve Özgür Özel, tam bir kahraman gibi Ekrem İmamoğlu’na sadık davranmış, onun için çırpınmış bir yoldaşı olarak çıkıp konuşacak.
“Biz elimizden geleni yaptık ama bunlar bize engel oldular ve şimdi bir adayımız olması lazım.” diye Ekrem İmamoğlu’nun adı üzerinden kendini aday yapmayı planlıyor.
Bunların sinyalini ufak ufak veriyordu, şimdi açık açık vermeye başladı.
Cumhurbaşkanı’na kafa tutma, Cumhurbaşkanı’na “Özür dile” demeler, hakaretler…
Hepsi bu süreç için Cumhurbaşkanlığına giden yol için döşediği taşlar!
Ama tabii benim merak ettiğim; İmamoğlu Ailesi bunun farkında mı, çok umurumda değil ama merak işte!
Cüneyt Özdemir, Bahar Feyzan, Nevşin Mengü gibi isimler bile Özgür Özel’in üslubunu artık ağır bir şekilde eleştirmeye başladı.
Özgür Özel’in savrulduğunda söylüyorlar, nitekim de öyle oluyor. Fakat zaten Özgür Özel’in amacı cumhurbaşkanı seçilmek de değil, cumhurbaşkanı adayı olmak!
Cumhurbaşkanı adayı olup seçimleri kaybedip, CHP’nin başında yıllarca varlığını sürdürmek. En yakınındaki kişilerin de onunla birlikte hareket ettiğini düşünüyorum.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayının belirlenme süreci çok enteresandır, hep kavgalı olur.
Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı’na “Gel yarışalım” demesinin anlamına baktığınızda; neden kendini o yarışa koyuyor da Mansur Yavaş ismini anmıyor?
Anlayacağınız klasik CHP kafası, hep kendi koltuk kavgaları ve o koltukta kalma kavgaları!
Sözünü ettiğim iki hususta da Özgür Özel, o çirkin diliyle ve üslubuyla kendine çalışıyor. Diğer taraftan artık ufak ufak açık açık kendini ortaya koymaya başladı.
Yalnız tabii şu da var: CHP’nin belli bir o nefret dilinden hoşlanan kesimi terlik olsa oy verdiği için, cumhurbaşkanı adayı olarak da terlik koysalar yine oy verirler.
Otoban seçmen için oradaki isim hiç önemli değil. Fakat yeni nesil bir grup CHP’li ve AK Parti’ye kızıp CHP’ye oy veren veya sandığa gitmeyenler için Özgür Özel’in adaylığı, tam bir hayal kırıklığı ve fiyasko olarak görülüyor.
Bu üslupla, bu bakış açısıyla, bu ötekileştirme ile bu nefret diliyle, bu hakaret diliyle ancak işte kendi partisinin içindeki partililerini yönetebilir kafasında,
Özgür Özel şuurlu CHP seçmeni için de güven vermeyen bir karakterdir.
Şimdi bekleyip göreceğiz ve ilerleyen zamanlarda Özgür Özel’in cumhurbaşkanlığı adaylığı için nasıl mücadele ettiğini daha açık izleyeceğiz.
Sadece şu var: CHP artık Atatürk’ün kurduğu bir parti olmaktan çıkıp, öncelikle Ekrem İmamoğlu şimdiyse Özgür Özel ve onun yanındakilerin hırslarına feda edilmiş bir parti haline gelmiştir.
Ayrıca ana muhalefet partisinin ve CHP gibi marka değeri olan Atatürk’ün kurduğu bir partinin genel başkanının saldırgan dili, hakaret dili, ötekileştirme diliyle de maalesef ki dünyaya karşı bir itibar sorunu haline gelmiştir.
Ne diyeyim; Allah kurtarsın!
Netice itibari ile bu ülkede çok daha seviyeli ve kaliteli bir ana muhalefet partisinin olmasını ben bir vatandaş olarak isterim.
Karşı görüşte olmamıza rağmen biz bile onlar adına iyi şeyler diliyoruz. Fakat maalesef onlar, karşı görüşteki insanları adeta yok hükmünde sayıyorlar.
Zaten bu yüzden de ilelebet iktidar olamazlar!