- Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ın öldürülmesine ilişkin davada sanık Mustafa Can Gül, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle hâkim karşısına çıktı.
- Sanık, psikolojik tedavi gördüğünü ve beyanlarının doğru olduğunu savunurken, tanıklar saldırının bilinçli gerçekleştiğini belirtti.
- Mahkeme, otopsi raporunun beklenmesine ve sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 28 Ocak'a erteledi.
AI özetimiz yardımcı oldu mu? Bize bildirin.
İstanbul'un Çekmeköy ilçesine bağlı Ömerli Mahallesi’nde 3 Eylül günü meydana gelen olayda, İstanbul Adalet Sarayı’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ın (58) bir restoranda boğazından bıçaklanarak hayatını kaybetmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık Mustafa Can Gül (19) hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
SANIK: "PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORUM"
Anadolu 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Can Gül, maktulün yakınları ve taraf avukatları katıldı. Savunmasında psikolojik tedavi gördüğünü söyleyen sanık, kullandığı ilaçlardan bahsederek beyanlarının doğru olduğunu ileri sürdü.
AİLEDEN EN AĞIR CEZA TALEBİ
Hayatını kaybeden savcı Ercan Kayhan’ın eşi, sanıktan şikâyetçi olduğunu belirterek en ağır cezanın verilmesini istedi. Oğlu ise babasının sanığa geçmişte yardımcı olduğunu, ancak yaşananlar sonrası sanığın takıntılı hale geldiğini ifade etti. Aile üyeleri, olaydan sonra sanığın pişmanlık göstermediğini dile getirdi.
OLAY ANINI TANIKLAR ANLATTI
Duruşmada tanık olarak dinlenen ve Kayhan’ın iş ortağı olduğunu belirten Bilal Bilgin, sanığın mutfağa girerek bıçağa uzandığını, kendisine yöneldiğini, ardından Kayhan’ı fark edince saldırıyı ona çevirdiğini anlattı. Bilgin, maktulün sanığa hakaret etmediğini, sadece işletmeye neden geldiğini sorduğunu söyledi.
Bilgin’in beyanı sırasında sanığın araya girerek konuşması üzerine, mahkeme salonundan çıkarıldığı ve kısa süre sonra tekrar içeri alındığı belirtildi.
"SAVUNMALARI TAMAMEN YALAN"
Bilal Bilgin, sanığın kendisini suça sürüklediği yönündeki iddialarını reddederek, “Sanığın savunmaları külliyen yalandır. Maktulle aramızda bir husumet yoktu. Sanığın herhangi bir alacağı da yoktur” dedi.
MÜŞTERİLER DE TANIKLIK YAPTI
Olay sırasında restoranda bulunan müşteri Celal Can, sanığın Ercan Kayhan’ın boğazını dairesel hareketlerle kestiğini gördüğünü ve olayın bilinçli şekilde gerçekleştiğini ifade etti. Tanık Ayşegül Temel ise maktulün acı içinde bağırdığını, sanığın bıçakla saldırdığını ve ambulansı arayan kişilerden biri olduğunu söyledi. Bir diğer tanık da sanığın maktulün boğazını kestiğini ve kısa sürede güvenlik güçlerinin geldiğini aktardı.
SANIĞIN ANNE VE BABASI DA DİNLENDİ
Sanığın annesi ve babası, oğullarının maktulle geçmişte yakın ilişkisi olduğunu, kendisine çeşitli vaatlerde bulunulduğunu ve daha sonra dışlandığını öne sürdü. Aile, sanığın bazı işlerden çıkarılmasında da maktulün etkisi olduğunu iddia etti.
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek otopsi raporunun beklenmesine, üç tanığın daha dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 28 Ocak Çarşamba gününe ertelendi.
